GLENN SURLARINA YOLCULUK - 5/2

14.9K 1.3K 26
                                    

"Sen ne... Neden söz ediyorsun?" Gözlerini alamadığı buluta bakarken sözcükler Kylianne'nin ağzından kendiliğinden dökülmüştü "Ben kimseden intikam almadım" sonra kısık bir sesle ekledi "Henüz!" Breannen atını yarım bir şekilde kıza çevirdi, aynı alaycı ses tonu ve gülümseme ile tekrar etti "Henüz?" Kylianne'in bomboş bir ifade ile Breannen'e bakan yüzünden bir öfke alevi geçti, gözleri bir anda açık yeşilden koyu bir tona dönmeye, gözlerinde yanan büyücü ışıkları tehlikeli bir şekilde parlamaya başladı "Henüz Breannen" diye tekrarladı "Ve seni temin ederim ki birinden intikam almış olsaydım bunu kesinlikle hatırlardım."


Genç iz sürücü devasa atını artık tamamen kıza doğru çevirmiş, bir şeyin izini arar gibi gözlerini kızın yüzünde gezdiriyordu. İkisi de bir süre, diğerinin pes etmesini bekleyerek, oldukları yerde birbirlerini süzmeye devam ettiler. Nihayet Breannen omuzlarını silkip yeniden yola koyuldu ancak Kylianne'in henüz pes etmeye niyeti yoktu, adamın bu davranışına fena halde öfkelenmişti bir anda arkasından bağırdı "Dur, iz sürücü!"


Tepeden tırnağa ürperdiğini hissetti Breannen, hayatında hiç böyle bir şey yaşamamıştı, elleri istemsizce kasıldı ve atını durdurdu, vücuduna söz geçirememenin verdiği sinirle inatlaştı ve atını sağrısına bir tekme attı, sürücüsünün emrine uyan hayvan hareket edince arkasından yeniden bir ses yükseldi "Sana durmanı söyledim." Breannen'ın bir cadıdan emir almaya hiç niyeti yoktu, ilerlemeye devam etti ancak vücudunun onun gibi düşünmediği açıktı zira ellerinden başlayarak tüm vücudu zangır zangır titremeye başladı.


Tecrübeli asker, namlı iz sürücü hayatında bir kez olsun korku nedir bilmeyen Gölge Avcı, şu dakika bir kadının emrini yerine getirmediği için tıpkı bir ceylan gibi titriyordu. Öfkesinden çenesi kenetlenen Breannen, dişlerinin arasından tısladı "Bir cadıya itaat edecek değilim!" yeniden atına komut vermek istedi ancak artık elleri tamamen kontrolden çıkmıştı ve bir anda midesine şiddetli bir yumruk yemişçesine atının üzerinde iki büklüm oldu. Yediği ne varsa zehirli bir suymuşçasına midesinden boğazına doğru yükseliyor, sanki onu boğuyordu.


Bu sırada yavaş adımlarla kendisine yetişen Kylianne, sakin gibi bir ses tonu ile Chiron'un üzerinden seslendi "Sanırım bunun için çok geç kaldın, iz sürücü." Breannen kıpkırmızı olmuş suratını kadına çevirince nefesinin kesildiğini hisseti, tıpkı bir leydi gibi vakur bir ifade ile atının üzerinde dimdik oturan Kylianne aşağılayan gözlerle onu izliyordu.


"Neden inat ediyorum ki" diye düşündü Breannen "Kız haklı, ona sadakat yemini ettim ve büyü ile bağlayıcı bir yemin olmasaydı dahi sözümden dönmeyecektim." Midesine saplanan ağrı yavaş yavaş azalmaya başlayınca derin bir nefes aldı ve yeniden normal bir şekilde atının üzerine oturmak için doğrulurken "Benden ne istiyorsun Kylianne?" diye sordu. Kız yeşil gözlerini kedi gibi kısarak onun ciddi olup olmadığını anlamaya çalıştı neden sonra konuşmaya başladı, "Öncelikle artık bana güvenmeni istiyorum" derin bir nefes aldıktan sonra ekledi "Ben bir büyücü olabilirim Breannen ama bu doğuştan kötü biri olduğum anlamına gelmez." Söylediklerinin etkisini tartmak istercesine adamın yüzünde gözlerini gezdirdi ve devam etti "Evet sadakatini zorla aldım ama asla seni küçük düşürecek bir şey yapmak niyetinde değilim ve eğer her şey planladığım gibi giderse söz veriyorum sonunda özgürlüğünü sana geri vereceğim."


Breannen bomboş bir yüz ifadesi ile kadına bakakalınca Kylianne bunu adamın kendine inanmadığı şeklinde değerlendirdi ve ekledi "Aynı durum Leydi Glenna içinde geçerli ama lütfen bunu bir sır olarak sakla ve az önce bahsettiğin intikam meselesini bana anlat." Breannen olanlara inanamıyordu, büyücü merhametli çıkmıştı ve Glenna'nın özgürlüğünü ona geri verecekti öyle mi? İçinden yüksek sesli bir kahkaha atmak geldi, deliriyor olmalıyım, diye düşündü. Başını iki yana salladı, bu kız ya gerçekten çok masumdu ya da çok iyi rol yapıyordu. Yüzü şimdi istek ve merak dolu Kylianne'i tekrar baştan aşağı süzdü, gerçekten bilmiyor tanrım, diye düşündü. Breannen bir anda ağız dolusu bir kahkaha patlatınca Kylianne olduğu yerde yarım metre sıçradı, "Aman tanrım Kylianne" dedi içinden "Sonunda onu çıldırtmayı başardın" adam tamamen aklını kaçırmıştı, kendisine söylenenleri anlamıyormuş gibiydi ve çılgınca gülmeye devam ediyordu.

Orman BüyücüsüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin