Arenadaki gösterinin son ermesiyle Kolezyum yavaş yavaş boşalmaya başladı, esas dövüşler bir sonraki günden itibaren başlayacaktı. O zamana kadar insanlar, meydan da yakılan şenlik ateşi etrafında sokak gösterilerini izleyecek ve pazar yerlerini gezeceklerdi. Kylianne, arenadaki gösterilerin bitmesiyle derin bir nefes aldı, Shetland Klanı'nın olduğu tribünde nefretle kendisini süzen Larena'dan ve durmadan bakışlarının kesiştiği Mcfie Beyi'nden kurtulduğu için rahatlamış hissediyordu. Kadının bakışlarında ölümcül bir kin vardı, aslında Kylianne onu anlayabiliyordu, Larena'nın açısından bakıldığında bir zamanlar kendisine ait olan her şey, nişanlısı, konumu ve geleceği de dâhil olmak üzere, büyücü tarafından alınmıştı. "Bu duygu onu yeyip bitiriyor olmalı..." diye düşündü genç kadın.
Taş Arena'nın karanlık ve serin koridorlarından, ağır adımlarla çıkışa doğru ilerleyen Kylianne'in duyguları oldukça karışıktı. Larena kesinlikle burada görmeyi beklediği biri değildi, üstelik Malcolm'la araları bu denli soğukken... Bakışlarını ileride Lord Caley'le konuşan Kale Lordu'nun sırtına dikti, Larena'nın burada olması genç kadının kaybetme korkusunu daha çok tetikliyordu. Shetland Leydi'sinin kalbi karanlıktı ancak Malcolm'a olan hisleri son derece gerçekti, "Onun kolayca vazgeçmeyeceğini bilmem gerekirdi..."diye mırıldandı genç kadın.
Büyücünün dalgın haline kısaca göz atan Glenna, ağabeyinin eski nişanlısına, bir leydiye yakışmayacak denli kötü hakaretler yağdırmaktan kendini alamadı. Daha birkaç gün önce yüzündeki mutlu ifade ile "elimden geleni yapacağım"diyen arkadaşının gülen yüzü, şimdiden bozguna uğramış görünüyordu. Mckenzie Gelini'nin koluna giren Glenna "Bu kadar kolay pes etmemelisin Kei"diyerek arkadaşının düşüncelerini böldü ve dikkatini kendisine çekti. Soru dolu bakışlarını Kale Leydisi'ne çeviren Kylianne, onun sözlerini altındaki imayı anlayınca "Çok üzgünüm" diye mırıldandı "Sadece bir an belki de Malcolm için doğru seçeneğin..." Ancak sözleri gür bir ses tarafından bölündü "Malcolm için doğru seçeneğe karar vermek sana düşmez büyücü!"
Başını sesin geldiği yöne çeviren Kylianne, arkalarında dev bir heykel gibi dikilen Duncan'ı gördü, Ordular Komutanı ciddi bakışlarla büyücüyü süzerek "Sana düşen elinden geleni yapmak Kylianne" dedi ve yanlarından geçip giderken ekledi "Başkalarının adına karar verme..." Sarışın savaşçının sözlerindeki haklılık payını kabul eden büyücü, onun bir kez bile kendisine bakmadan gidişini hüzünle izledi. Ordular Komutanı'nahiçbir zaman aşk dolu hisler beslememiş ancak Duncan büyücü için daima özel biri olmuştu, şimdi kendisi yüzünden kalbinin kırılmış olması fikri Kylianne'in suçlu hissetmesine neden oluyordu. "Yine de elimden bir şey gelmez" diye düşündü büyücü "Onu teselli etmek kalbinin daha çok kırılmasından başka bir işe yaramayacaktır..."
Breannen ve Alastair eşliğinde Kolzeyumdan çıkan Leydiler, Mairin ve Edith'le birlikte pazar yerinde doğru hareket ettiler. Arena'dan çıktıktan sonra Malcolm'ı kaybeden Kylianne, etrafına dikkatle göz gezdirse de onu göremedi. Tam kaleye dönmek istediğini söyleyecekti ki yanlarına yaklaşan bir adam dikkatini dağıttı. Kızıla çalan koyu kestane rengi saçları ince örgüler yapılarak açık bırakılmıştı, buz mavisi yer yer griye çalan gözleri vardı, boyu en az Alastair'in ki kadardı ve sırtında gümüş saplı dev bir balta taşıyordu. Kylianne bu haliyle savaşçının, eski kelt efsanelerinden çıkıp gelen bir kahraman olduğunu düşünmeden edemedi. Büyücü, onu dikkatle süze dursun dev yaratık saygıyla Glenna'ya selam vererek "Leydim" dedi ve gülümseyerek ekledi "Sizi yeniden görmek büyük bir onur." Kale Leydisi sesin geldiği yöne döndü ve adamın gördükten sonra sıcak bir gülümseme ile "Komutan Eidean" dedi "O onur bana ait, nasılsınız? Bu sene şenliklere katılmayacağınızı işitmiştim, Leydi Erienne buralarda mı? Peki ya Leydi Melwyn?" Onun sözlerini samimi bir yüzle dinleyen genç savaşçı'nın yüzünden, leydilerin ismini işitince hafif bir karanlık geçti ancak bu görüntü geldiği gibi kayboldu "Ah bu yıl Klan Leydisi ve kızları müsabakaya katılmama kararı aldılar, gebe bir kadın için Dunnottar Kalesi buraya oldukça uzak ve yol bir hayli zorlu..." diyerek sözlerini tamamladı. Onu hayret dolu bir ifade ile dinleyen Glenna daha sonra heyecanla "Ah Leydi Melwyn'in hamile olduğuna dair bir bilgim yoktu bu muhteşem bir haber!" diyerek sevinç dolu bir ifade ile Adama baktı, savaşçı ise sadece gülümsemekle yetindi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Orman Büyücüsü
Fantastik3.YY Bilge Druidlerin zamanı, İskoçya... Kylianne'nin hayatı, sevdiği adamın ablasını öldürüşüne tanık olduğu gece tamamen değişti. Artık ne bir evi, ne bir ailesi ne de bir klanı vardı...Kendisine ait olan her şeyi arkasında bırakarak Uğursuz Orma...