💚💚~1. BÖLÜM: Zamanın Akıp Gitmesi~💚💚

1K 154 8
                                    

"Her şey göründüğü gibi olsaydı, eline aldığın deniz suyu mavi olurdu."

-George ORWELL-

Yeşilin En Koyu Hali

Bölüm: 1- Zamanın Akıp Gitmesi

Yaklaşık Bir Ay Sonra

Kızının isteği üzerine öğle yemeği için kızarttığı patatesleri kontrol eden genç kadın, onları çevirdi ve diğer yönlerinin tava ile temas etmesini sağladı. Onun anaokuluna gitmesi, ilk başlarda onu ürkütmüştü. Kızına bir şey olacak korkusu ile onun servise binmesini istememiş, her sabah kendi götürdüğü gibi her akşam da kendisi gidip almıştı.

Geçen bir ayın içinde başlarında bir şey gelmemiş, onların hayatını tehdit eden bir olaya daha şahit olmamışlardı ama yine de onu yalnız bırakmayı istemiyordu genç anne. Aklı onda kaldığı için kızını getirip götürme görevini üstlenmişti.

"Yenge ben çıkıyorum," diyen Burcu, masadaki son tabakları da mutfağa getiriyordu. Masayı toplama işi onlara kalmıştı, Emre ve Hakan Bey gelen bir telefon ile apar topar kalkmış, Sena Hanım da işi olduğu için onlarla birlikte evden ayrılmıştı.

"Tamam, derslerinde başarılar dilerim," işinin arasında ona bakıp gülümseyince ondan da aynı karşılığı almıştı. Burcu, hızla teşekkür edip kapıya yöneldi. Arkadaşları ile bulunacaktı ve onlarla beraber okula geçecekti, geç kalmayı istemiyordu.

Derin, işlerini bitirip kızının beslenme çantasını hazırladı. Onun çok sevdiği yeşil elmadan da koymayı ihmal etmedi. Mutfağa son bir kez daha göz attı ve her şeyin yerli yerinde olduğunu fark edince mutfaktan çıktı.

Salonda, Ceylin'in oynaması için bir kenar ayrılmıştı. Sena Hanım onun için özen ile her şeyi hazırlamış, heves ile yeni oyuncaklar almıştı. Genç kadın, geceleri kızını yatırmak için yalvarıyor, güç bela onu bu kısımdan ayırabiliyordu. Küçük kız, annesine darılsa da sabah bunu hatırlamadan güne devam ediyordu.

Derin, bir müddet kapıya yaslanıp onu özledi. Kızı kendisine sırtı dönük olduğu için onu fark edememişti. Bu da onun için büyük bir avantajdı. Genç kadın, onun bebeklerini konuşturmasını büyük bir merak ve hayret ile dinledi. Annesinden ve çevresinden duyduklarını hatırlıyor oluşu, ona hayran kalmasına neden olmuştu.

En sonunda, mavi gözleri duvardaki saate kaydı. Şimdi çıkmak için hazırlanmaya başlamazlarsa eğer gidecekleri yere geç kalacaklardı. İşin içine kızını ikna etmek de girince geç kalmamaları için bir mucize gerekliydi. Yürüdü ve onun yanına oturdu. Kızı ancak o zaman onun geldiğini fark edebilmişti.

"Bak anne!" heyecan ile işaret parmağını yaptığı oyuncak yemeklere uzattı. "Bebeklerim için yemek yaptım. Onlar aç kalsın istemiyorum," annesinin tepkisini kaçırmamak için gözlerinin en derinine inmek istercesine bakıyordu.

"Aferin benim güzel kızıma, çok güzel yapmışsın," parmakları onun saçlarında dolandı. Okul için hazırlanmadığından ötürü saçları bağlı değildi. Onun saçlarını arkaya doğru savurdu ve konuştu. "Şu saçlarını toplayalım, ardından da çıkalım olur mu?" usulca sordu, onun inat etmesini ve uzun bir ikna çabasına girmek istemiyordu.

Kızının mahzun gözleri karşında onu bağrına basmayı, dünyadaki bütün kötülüklerden korumak için de onu oraya hapsetmeyi istiyordu. Bir an için kızının hastalığı aklına gelince burnunu direği sızlar gibi oldu. Kızının yanında ağlamak istemediği için yutkunarak bu isteğini bastırmaya çalıştı.

Mavinin Yeşili (Anlaşmalı Evlilik) -Askıda-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin