Yeşilin En Koyu Hali
3. Bölüm: Ahenkle Edilen Dans
Giydiği mor elbiseye uygun bir göz makyajı yapmayı düşünen genç kadın, istemeden Burcu'nun heyecan ile sarf ettiği sözler yüzünden irkildi. "Ay sana çok yakıştı bu elbise, sen de çok güzel taşıyorsun ama," dedi ve onu beğeni ile süzdü genç kadın. Derin, makyaj masasına oturmadan hemen önce Burcu'ya utanç ile gülümsedi.
Burcu, kendisinin uzun süredir giymediği mor bir elbisesini ona vermeyi teklif edince Derin kıramamıştı onu. Özenle seçtiği yeşil elbisesi ile kıyas yapacağını söylemişti ama buna gerek kalmadığını kendi gözleriyle de görebiliyordu. Burcu ile bedenleri hemen hemen aynıydı, elbise ona bol gelse de bu pek belli olmuyordu, aksine bedeninde uçuş uçuş durmasına neden olmuştu.
Her günleri, artık rutin olduğu için, aynı geçiyordu. Bu da zamanın nasıl akıp geçtiğini fark ettiremiyordu insana. Günlerin, ayları kovaladığı gibi saatler de günleri kovalıyordu. Bu koşuşturma da çok kısa bir an oluveriyordu.
Emre ile konuşmasının üzerinden geçen günlerin ardından, sonunda davet edildikleri günün ortalarındaydılar. Genç kadın, elinde olmadan karnında uçuşan ama onun göremediği kelebekler yüzünden heyecanlandığını hissedebiliyordu.
İlk defa Emre ile bir yerlere gideceklerdi, sahte de olsa onun eşi konumundaydı ve bir an için olacakları düşünmeden bunu düşünmek onu mutlu ediyordu. Kısacık bir zaman dilimi bile huzurlu hissetmesine yardımcı oluyordu. Kısa bir an için gözlerini kapatıp geçirecekleri anları hayal etmeye çalışsa da kalbinin birden hızlanması yüzünden bu girişimi yarım kalmıştı.
"Ne yapmayı düşünüyorsun?" diyen Burcu'nun dibine kadar geldiğini bile fark edemeyen genç kadın gözlerini açınca dudaklarını aşağıya doğru sarkıttı. Yüreğinde hissettiği eksiklik duygusu canını yakmıştı. "Makyaj yapmayı pek beceremiyorum ama hep Eylül bana yardım ederdi," üzgünce dudaklarından çıkan kelimeler, yüzünü düşürmüştü.
Burcu duyduğu ismi tanıyor, onun acısına hak veriyordu ama şimdi bunun yeri ve zamanı değildi. Yengesi ile bir ara dertleşmesi gerektiğini aklında not aldı ve masaya eğilip onun malzemelerine göz attı. "Bence sade bir şeyler deneyelim," diyerek hem fikrini belirtti hem de bu konuyu değiştirmeye çalıştı.
Birkaç parçayı eline alırken Derin de onu onaylamıştı. Ona bırakmaya karar verdi, eline yüzüne bulaştırmayı istemiyordu. Burcu paleti eline alıp göz makyajına başlarken Derin de bir yandan sessizlik olmasın diye konuşmak istedi. "Sen galiba benden beceriklisin bu konuda," dediğinde kıkırdadı.
Burcu ona tebessümle baktı. "Sen bakma babaannemin şimdi çok fazla makyaj yapmadığına. Önceden," lafını kesip yaşını hesapladı, bu bilgiyi vermesi gerektiğini hissetti. "Ben yaklaşık dokuz yaşlarındayken o hep makyaj yapardı," hatırladığı geçmiş, yüzündeki gülümsemenin büyümesine neden oldu.
"Deneyip yapa yapa bunu profesyonel bir şekilde yapmaya başladı. Ben de bir yandan onu izliyordum tabii. Sessizce bekler, sıranın bana gelmesini büyük bir hevesle gözlerdim." elindeki iş bitince aldığı malzemeleri yerine bıraktı. Derin'in yüzüne bakıp bir hata yapıp yapmadığını kontrol etti ve olmadığı kanısına varınca bu sefer yanakları için birkaç malzemeyi açıp uygulamaya başladı.
"Sonraları, her ne kadar zararlı olduğunu söylese de, kanıma girdim ve bana da öğretti. Arada sırada canım sıkıldıkça makyaj yapmayı seviyorum," Derin'in hayranlıkla ona baktığını görünce utançla gözlerini kaçırdı ondan. "Şey gibi düşün, bir ressam tuvale resim çiziyor gibi," onu dinleyen genç kadın bu benzetme karşısında güldü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavinin Yeşili (Anlaşmalı Evlilik) -Askıda-
Ficción General(İki kitap tek bir kitap içerisinde yer almaktadır. Ek olarak bir başka kitap paylaşmak yerine buradan devam ettim, keyifli okumalar dilerim ^^) Bir kelebek geçti üstlerinden sonra da aşkın tohumlarını kadının kalbine düşürdü. Kelebek anlaştı topra...