Merhaba, bölüm beklediğimden geç bitti çünkü hem çalışıyorum hem de bölüm biraz benim için zordu. Son kısım çok çarpıcı olduğu için üzerinde çok durmam gerekiyordu. Ayrıca bölüm diğer bölümlerden daha uzun oldu çünkü son kısmı diğer bölüme kaydırmak istemedim. Böyle olunca da 1000 kelime daha fazla yazmış oldum.
Umarım beklentinizi karşılamışımdır. Sona çok yaklaştık. :) Keyifli okumalar.
Yeşilin En Koyu Hali
Bölüm: 13- Bedenin Savruluşu
Nefes, kararlılıkla dudaklarını birbirlerine bastırdı. İstediği ve hayalini kurduğu zaman gelmişti. Emre Türkiye'ye geri dönüyordu. Eşine ve çocuğuna nihayet kavuşacak, düşmanı olan ve yerini çalan Derin Yade'den bir an evvel kurtulacaktı. Kurduğu plan mükemmeldi, sadece bir sorun çıkmadan geceyi hesapladığı gibi bitirmeliydi.
Makyajının son kısmını halletti. Yine kılık değiştiriyordu. Sesinde de birtakım değişiklikler yapmaya çalıştı. Bu berbat hayatındaki en güzel hediyeydi belki de bu. Rol yeteneği işini oldukça kolaylaştırıyordu. Derin'in karşısına her çıktığında farklı birisine dönüşüyordu genç kadın. Bazen Derin'in bir şeyleri anladığını seziyordu. Onunla daha önceden tanıştıklarını hissediyordu genç kadın ama Nefes ona bunu izah ediyor, aklındaki teorileri bir bir yıkıyordu.
Elindeki ayna ile kendine bakarken karşısındaki koltuğun doluşunu bir yandan fark etti. Berat, onun yanındaki yerini almıştı. Kapanan kapı ile birlikte hareket eden araba Nefes'in heyecanlanmasına neden oldu. Bir avuç maya ile mayaladığı planına her saniye daha da fazla yaklaşıyordu. Karahan soyadını alacak, kızı Ceylin ve Emre ile kaybettiği yıllarını yeniden kazanabilecekti.
Bu hayat ona hiç adil davranmamış, ilk önce canından çok sevdiği ablasını koparıp almıştı kendinden. Annesinin bir pavyonda çalıştığını biliyordu sadece. Birkaç tane daha çocuk yapmıştı. Kardeşlerini hiç tanımadığı gibi annesini de tanımıyordu. Kendinden sonra doğurduğu çocuklara annelik yapıp yapmadığını bilmiyordu genç kadın ama küçükken bunun düşüncesi ile içten içe hiç görmediği kardeşlerini kıskanıyor, onların yerinde olmak için canını bile vermeyi göze alıyordu.
Babası bir alkolikti. Eline geçen bütün parayla da alkol alır, gün sonunda beş parasız bir şekilde kalıverirdi. Nefes'e son darbeyi ise alkol almak için evlerini sattığı zaman yapmıştı. Ablası ile sokakta kaldığı geceyi daha dün gibi hatırlıyordu genç kadın. Yanlarına alabildikleri birkaç parça eşya ve biraz para ile bir banka kıvrılıp uyumuşlardı.
Günün ışığı ile uyanan Nefes, babasına nefretler yağdırmıştı içinden. Soğuktan donan kollarını elleri aracılığı ile ısıtmaya çalışırken yorgunluktan uyuyakalan ablasını seyretmişti bir an. Ablası ona söz vermişti. Beraber yaşayacak, kimseye minnet etmeyeceklerdi. İkisi de ilk olara bir işe girecek, para biriktirip güzel bir eve çıkacaklardı. İçini istediklerine göre tasarlayacak, hiçbir eksikleri olmayacaktı.
Ama bu tablodan geriye kalan tek şey Nefes'di.
Genç kadın, dudaklarını birbirlerine bastırdı. Mazi, canını yakıyordu. Yaşanmasını istediği her şey yaşanamamıştı. Şimdi ise eline geçen bu fırsatı iyi değerlendirmeli, ablasının eksiğini kızı ile doldurmalıydı.
Nefes ve Emre'nin Tanışması, Geçmişten Bir Gün
Genç adam, sigarasını yere attı. "Dediklerimi anladın mı?" Nefes onaylamak için başını salladı. Berat'tan başka gidebileceği, sığınabileceği bir limanı yoktu hayatında. O ne derse yapmalıydı, yoksa sokakta bedeni açlıktan çürüyüp gidecekti. "Anladım," kaleyi içten fethetmek istiyordu genç adam ve bu yüzden Nefes'i işlerine alet etmeliydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavinin Yeşili (Anlaşmalı Evlilik) -Askıda-
Ficção Geral(İki kitap tek bir kitap içerisinde yer almaktadır. Ek olarak bir başka kitap paylaşmak yerine buradan devam ettim, keyifli okumalar dilerim ^^) Bir kelebek geçti üstlerinden sonra da aşkın tohumlarını kadının kalbine düşürdü. Kelebek anlaştı topra...