💙💚~ÖZEL BÖLÜM~💙💚

2.1K 796 361
                                    

Bugünün anlam ve önemini bilmeyen kişilere tavsiyem, karakterler bölümüne bir göz atıp bugüne bakmaktır (Not: bakmak istemeyenler aşağıdaki yazıları okuyup anlayabilirler, keyifli okumalar:))

Not: Yorum yaparak ailemizi büyütmeyi ve yıldıza basarak karanlıktan aydınlığa kavuşmamıza vesile olabilirsiniz🌼

Mavinin Yeşili ^Özel Bölüm^

Derin Yade Saraç'tan:

Önceleri, yetimhanedeki hayatın çok zor ve alışılamayacak kadar kötü olduğunu düşünürdüm. Beş yaşımdan dokuz yaşıma kadar tektim. Para için yetimhanede çalışan ve bize bakmak bile istemeyen kişilerin elinde itilip kakılıyordum. Bir şey istesek bağırıyor, hakaret ediyorlardı. Oysaki ben ve yetimhanedeki birçok çocuk, savunmasız ve hayata yeni yeni "Merhaba" diyen küçücük bedenlerdik. İstediğimiz sadece her insan gibi temel ihtiyaçlarımızı gidermek ve en azından birazda olsa sevgi görmekti ama para ile çarpan kalpler ancak sevgisiz olabilirdi.

Bu yüzden sesimi bile çıkaramaz olmuştum. Odamdan dahi çıkmıyordum ve bu yüzden hiç arkadaşım yoktu. Zamanla suskunluğum yüzünden benimle dilsiz ya da konuşmayı unutmuş diye dalga geçiyorlardı. Bu biraz canımı yaksa acıya alışmış, bir vakitten sonra da alışmıştım.

Küçüktüm daha, gerçeklik kavramı tam olarak kafamda oturmamıştı. Tek düşüncem annem ve babamın gelip beni almalarıydı. O yüzden her gün pencerenin önüne oturur onları beklerdim. Babamın hayal meyal hatırladığım yüzü ve sesi ile kafamın bir köşesi ve kalbimin içi onlarla doluydu. Bir de babamın annemi anlattığı kadarıyla da hafızamda yaşıyordu annem.

"Çok güzel bir kadındı," demişti babam bir keresinde. Bir yandan da kısa kahverengi saçlarımı tarıyordu. "Büyük mavi gözleri, simsiyah omzunun biraz altındaki saçlarıyla bir melek gibiydi."

Babamın eli yavaşladı ve hafifçe güldü. Nefesi saçlarıma çarparken, sesi kulaklarıma doldu. Fırsattan istifade onun bacaklarına kafamı koydum. Yüzünde burukça bir tebessüm yeşerdi ve benim saçlarımla oynamaya başladı. Bense sanki üç gün sonraki kazayı hissetmiş gibi onun her hareketini aklıma kazımaya çabalıyordum.

"Orta kiloluydu ve bu durumdan çok yakınırdı. Zayıf olmanın hayalini kurarak yürüyüş yapardı. Sabah altı ve yedi arası, akşam beş ve altı arası birer saat yürüyüş yapardı. Ben ise onu gördüğüme sevinirken, yorulduğu için üzülüyordum." yanağı yana kıvrıldı babamın.

Dudaklarını ıslattı ve sesindeki aşk ile annemi anlatmaya devam etti.
" Onun susadığını ya da acıktığını anladığım an, yakınlardaki seyyar satıcılardan rica ederek seyyar tezgâhı alıyor ve sanki oradan geçen bir satıcı gibi ona su satıyordum. İlk önceleri beni umursamasa da bir vakitten sonra benimle konuşmaya başlamıştı. Ona evlenme teklifi ettikten sonra her şeyi söylemek zorunda kalmıştım tabii," dedikten sonra kocaman gülümsedi hafifçe başını eğdikten sonra top oynarken evdeki vazoyu kıran küçük bir çocuğun çekingen, korkak ve biraz da suçluluk duygusuyla takınmış olduğu yüz ifadesiyle devam etmişti.

"İlk başta, ondan avukat olduğumu ve bir şirketi yönettiğimi söylediğimde onunla dalga geçip alay ettiğimi düşünmüştü. Ben, onun karşısına çıktığımda bir seyyar satıcı iken bu söylediklerim onda bunları anımsatmıştı. Bana inanmadığında kolundan tutup çekiştire çekiştire şirketin önüne getirdim ve çalışanlar sayesinde şirketin sahibi olduğumu
ispatladım. " saçımı okşayan eli yavaşladı yüzünü donuk bir ifade ve acı ele geçirdi.

Mavinin Yeşili (Anlaşmalı Evlilik) -Askıda-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin