6. Bölüm için sınır: 200 okunma, 50 oy, 100 yorum.
Yeşilin En Koyu Hali
Bölüm: 5-Hissedilmemiş Anne Sevgisi
Burcu Evden Ayrılmadan Önce/ Emre'nin telefonla Konuşmasından Hemen Sonra:
Kuruyan dudaklarına yasladığı bardak sayesinde birkaç yudumu boğazına uğurlayan genç kadın, serinliğin verdiği ferahlıkla biraz olsun kendine gelebilmişti. Az önce duyduğu kelimeler kulak zarını delip beynine işlenmişti. Sözlerin ağırlığı onun için büyüktü, bu yüzden de canı yanıyor, kendini bir işte çalışıp yorgunlukla evine adımlayan birisi gibi hissediyordu.
Bir şeyler yapmalıyım, cümlesi onu harekete geçirdi. Yaslandığı masadan güç alarak dikleşti. Bunu yapması demek, ağabeyini karşısına almak demekti. Başına gelecekleri çok iyi biliyordu ama içindeki dürtüye engel olamıyordu.
Evdeki herkes uyuduğu için yavaş adımlarla odasına doğru ilerledi. Birisiyle konuşup fikir alması gerektiğini biliyordu. Yatağının ucuna kadar gitti ve yere çöküp oturdu. Başını geriye doğru yaslayınca elindeki telefonu açtı. Saat çok da geç değildi ama kimseyi de rahatsız etmeyi istemiyordu.
Sinirle ofladı, kendisini çıkmazda hissediyordu ve nereye dönerse dönsün karşısına çıkış kapısı çıkmıyordu. Bütün çabalarının da sonuçsuz kalmadı, onun kazanamayacağı bir savaşın baş kahramanı olduğunu hissettiriyordu ona.
Yine de şansını denemek için isimlere göz attı. Derin Yengem isminde gözlerini oyalandı, onu aramadan önce düşünüp bir karara varmalıydı. Baş parmağı ismin üzerinde mıhlanıp kaldığında dudaklarını, içindeki hıncı çıkartmak istercesine dişledi.
Yengesi ve ağabeyi, evlendiklerinden sonra ilk defa baş başa bir şekilde dışarıya çıkmışlardı. Onların gününü mahvetmek istemiyordu. Öte yandan görevlilerin ağabeyini arayıp haber verip vermediğinden habersizdi. Yersiz bir korkuyu etrafa salmayı istemiyordu.
Sınıf ve çocukluk arkadaşlarının isimlerine baktı. Hayatında ağabeyi olduğu için küçükken kimse ile yakın olmamıştı. Üniversite hayatı ise oldukça zorlayıcı geçtiği için bu saatte birisini arayacak kadar kimse ile samimi değildi.
Elindeki seçenekler ziyadesiyle azdı ve Burcu'nun zamanı git gide azalıyordu. İsimlerin arasından, onun nefesini kesip gözlerini kapatarak sakinleşmesini gerektirecek kadar etki eden bir isme denk geldi. Deniz. Onun yurtdışından yaklaşık bir hafta önce geldiğini anımsadı, ağabeyi laf arasında ona bundan bahsetmişti.
İçinden, kendisini sakinleştirecek bir şeyler söyledi. Bir yandan da düşünüyor, onu arayıp aramamak arasında gidip geliyordu. Genç kadın, önünde onu aramaktan daha iyi bir seçenek olmadığını fark ederek rahatsızca kıpırdandı.
Saat, umurunda değildi. Derdine bir çözüm bulmak istiyordu, öte yandan da Deniz'in isteğini kırmayacağını biliyordu. Numarayı aradı ve telefonunu kulağına yasladı. Bir yandan da ne konuşacağını düşünüyordu, fikrinden vazgeçmemek için de beynini bu şekilde oyalıyordu.
Telefonun rahatsız edici sesi yüzünden yerinde kıpırdanan genç adam, uykunun verdiği sersemlik yüzünden neler olduğunu ilk başta kavrayamamıştı. Gözlerini açmadan kolunu uzatıp parmaklarıyla komodinin üzerini yokladı. Eline gelen telefon, aradığını bulduğunu gösteriyordu.
Gözlerini ovup biraz olsun doğrulduğunda telefonu yüzüne tutması ile gözlerini kısması bir oldu. Oda karanlık olduğu için telefonun ışığı gözlerini acıtmıştı. Telefonu çalmayı bırakıp odayı derin bir sessizlik ele geçirince küfretti ve en son aramalara girip kimin onu aradığını gördü.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavinin Yeşili (Anlaşmalı Evlilik) -Askıda-
Genel Kurgu(İki kitap tek bir kitap içerisinde yer almaktadır. Ek olarak bir başka kitap paylaşmak yerine buradan devam ettim, keyifli okumalar dilerim ^^) Bir kelebek geçti üstlerinden sonra da aşkın tohumlarını kadının kalbine düşürdü. Kelebek anlaştı topra...