"Bu alemde hiçbir hesap, bağlanma bedava değildir. Hepsi aynı fedakarlıkları ister. Ve en iyiden en kötüye bir adımla geçilebilir."-Ahmet Hamdi TANPINAR-
Mavinin Yeşili
Bölüm: 21
Hayat, esen bir rüzgar misaliydi. O rüzgâra kapılıp bir o yana bir bu yana savrulan kurumuş yapraklar gibi, insanlarda hayatın onları savurduğu tarafına gidiyor, onun istediği yerlerde, bambaşka şehirlerde, bambaşka kişilerle karşılıyorlardı ve en önemliside onların bundan haberi dahi olmuyor hatta akıllarının bir köşesinden dahi geçmiyordu, böyle ihtimaller.
Derin içinde, bunların hepsi geçerliydi. Daha bu olaylar yaşanmadan bir ay öncesinde, biri ona şu an yaşadıklarını ve bundan sonra yaşayacaklarını bir bir, masal anlatır gibi anlatsa herhalde bunların olmayacağını düşünür ve güler geçerdi ama şimdi ise işler sarpa sarmış bir şekilde kaderin ona sunduklarını, şu anda yaşıyordu.
"Ay sen çok güzel oldun yenge," cıvıl cıvıl bir sesle, sanki baharı karşılayan küçük bir kuş gibi heyecanla ve mutlulukla konuşan Burcu ile, Derin aynadan onun mavi gözleriyle denk düşürdü, kendi mavi gözlerini.
Karşında bulunan aynadan bir kez daha kendine baktı Derin. Düğün için tutulan mekana Emre ile birlikte gitmeden önce, artık Emre'lerin evinde yaşayacakları için Ceylin ile kendisinin eşyalarını valizlere koymuştu. Gelinliğini, kızların yardımı ile zira büyük olan gelinlik tek başına giyebileceği bir boyutta değildi, üzerine geçirmiş ve eve çağırılan makyöz ile kuaför sayesinde de makyajı ve saçı yapılmıştı. Şimdi ise hazır olduğu için kızların giyinmesini, makyaj masasında oturup bekliyor, nikah salonuna gitmek için de saatin gelmesini bir an önce istiyordu.
İrem Arya Eylül ve Burcu dörtlüsünün arasından ilk önce hazırlanan Burcu olmuştu ve hazırlanmasının hemen ardından Derin'in odasına gelerek onun hazır olup olmadığını kontrol etmek istemişti. Derin ona tebessüm etti, ona söylediği sözlere karşılık olarak.
Melek Hanım, Mustafa Bey ve Ceylin onlardan önce düğünün yapılacağı mekana gitmişlerdi, gelen misafirleri karşılamak adına.
Derin, Ceylin'in şu an ki durumunu merak ettiği için makyaj masasının hemen üzerine bırakmış olduğu telefona bakıp duruyordu, mavi gözleri.
Onun bu halini fark eden Burcu, "Yenge aklın Ceylin'de kalmasın," diyerek onu rahatlatmayı ve içini ferahlatmayı umdu. Derin'in odak noktası telefondan sonra onunla konuşan Burcu'ya kaymıştı. Bunu fırsat bilen Burcu, devam etti sözlerine. "Eminim o çok eğleniyordur şimdi. Hem üzerindeki mor elbiseyle ne kadar çok mutluydu, görmedin mi?"
Derin, gözlerinin önüne Ceylin'in o tatlı hallerini getirdiğinde, gülmeden edemedi. Üzerindeki mor elbiseyle birlikte odanın içinde bir o yana bir bu yana koşturup durarak,"Ben prenses oldum," diye sevinçle ve o an ki heyecanla ile seslice konuşmuştu.
Bunu, seslice söyleyip Burcu ile de paylaştı. "Görmez olur muyum hiç? Hem onun o tatlı hallerine kim arkasını dönüp bakmamazlık edebilir ki?" dedi ona cevaben. Burcu, onun gülen yüzünü gördüğünde ve neşeli ses tonunu duyduğunda onun keyfini az çok yerine getirdiğini anlamış oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Mavinin Yeşili (Anlaşmalı Evlilik) -Askıda-
Ficción General(İki kitap tek bir kitap içerisinde yer almaktadır. Ek olarak bir başka kitap paylaşmak yerine buradan devam ettim, keyifli okumalar dilerim ^^) Bir kelebek geçti üstlerinden sonra da aşkın tohumlarını kadının kalbine düşürdü. Kelebek anlaştı topra...