Hemsaye, Çağan Şengül - Yaratılışın İkinci Günü
Uzandığım dallar mı meyvesiz
Çoktan geçmişti çizgiyi kalbimiz
Geriye dönüş eskiden beri yersisiz
Her şey gibi az ve uzak değildi maviniz
Çok yakındı, yitti sahiniz
☂
MAYIS
Sabahın koşuşturması yine aynı şekilde başlamıştı. Ben her zamanki gibi kahve demlemiş, poğaçaları ve sandviçleri yapmış, siparişleri almaya başlamıştım. Yağmur bugün daha erken gelecekti. Annesi artık kendisini toparlamıştı ve bugün doktor randevusu yoktu. Bu yüzden yüküm biraz daha azalmıştı.
Aklımdan onu geçirdiğimde Yağmur kapıda belirdi. Hemen önlüğünü giyip bana yardım etmeye başladı ve sabahın o yorucu telaşını beraber atlattık. Bugün dükkâna hem tanıdık hem de tanıdık olmayan birçok yüz geldi ama geçen iki günün aksine o beyefendiyi bugün görmedim.
Demek ki hevesi iki gün içerisinde geçmişti ve diğer her plaza çalışanı gibi CoffeeShop'un müşterisi olmuştu. Hem üzülmüş hem de üzülmemiştim açıkçası. Onu burada görmek, yaptığım işten keyif almamı sağlamıştı, evet. Sonuçta birçok farklı insana hitap ettiğimi anlamıştım ama artık gelmediğine göre pek de öyle olmadığını gördüm.
"Sen çok ayakta kaldın. Otursana şuraya." Yağmur'un bana söylediklerini duyunca kendime geldim. Masaları silmekle meşguldü ve dükkân şimdilik sakindi. Bu yüzden oturmakta sakınca görmedim. Bebeğim büyüdükçe ayakta kalmak benim için daha da zorlaşıyordu ama işi bırakmak için henüz erkendi. Açıkçası sekizinci aya kadar da çalışmayı düşünüyordum. Çalışmayıp ne yapacaktım ki?
Önlüğümü çıkarmadan tezgâhın diğer tarafına geçtim ve masaya oturdum. Yağmur vitaminlerimi yanında bir su ile getirdi. İçmemi izlerken o da diğer sandalyeye oturdu.
"Kaç günlük oldu şimdi kerata?" diye sordu elini çenesine koyarak. Gülümsedim ve "30. haftamıza girdik bakalım." dedim.
"Gözümüzün önünde ne de çabuk büyüyor?" Yağmur'a hak verdim. Rüzgâr'a hamile olduğumu öğreneli sanki bir hafta geçmiş gibiydi. O bir hafta içerisinde yaşadıklarımı hatırlamak ise ömrümden çalınan ömrümü hatırlattı bana tekrar. Gülüşüm soldu, gözlerim yine hafiften doldu ve burnumun direği sızladı ama ağlamadım.
"Ağlamak yok!" dedi Yağmur ve yanımdaki sandalyeye kaydı. Omzuma kolunu atıp beni kendisine çekti. "Küçük Rüzgâr'ın kocaman bir ailesi var. O çok güzel bir hayat geçirecek. Sen çok güzel bir anne olacak ve çocuklarının mutluluğu için her şeyi yapacaksın. Teyzeleri de gerekirse gece gündüz çalışacak, o iki keratanın hep mutlu olmasını sağlayacak. İkimiz onların çatısı olacağız. Ne yağmur girecek evimize ne de rüzgâr sızacak kapımızın altından."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onun Çatısının Altında (Tamamlandı)
Novela Juvenilİstanbul'un işlek caddelerinin birinde küçük, şirin bir kahve dükkanı işleten Mayıs, kendi ekonomik özgürlüğünü kazanmak için mücadele ederken dükkanına kahve almak için gelen Şafak Milas ile yolları hiç beklemediği bir anda tekrar kesişir. İstanbu...