Berk Baysal - Bilmezsin
Nefret ettim senli cümlelerden
Yorgun gecelerden
Seninle gelenden
Olmaz bıktım ben
Yalnız kalmak çok zor bilmezsin sen
Ah öldüm ben
☂
MAYIS
Sabah uyandığımda gözlerim ilk Yaz'ı aradı. Yanımda yattığını görünce rahatladım, üzerindeki yorganı biraz daha boynuna doğru çektim. Hava hâlâ aydınlanmamıştı. Alışkın olduğum için her zamanki gibi erken kalkmıştım. Ne kadar yorucu bir gece geçirmiş olsam da Kahveyaz'a gitmeliydim. Bu yüzden yataktan kalktım. Elimi yüzümü yıkamak için odadaki banyoya girdim.
Aynadaki yansımam beni şaşırtmadı. Ne kadar yorgun olduğum, hamileliğimin de getirdiği şişkinliklerle belli ediyordu kendisini. Perçemlerimi düzeltip elimi yüzümü yıkadım. Yine de pek toparlanmış gözükmüyordum. Evden çıkmadan önce bir şeyler atıştırsam iyi olacaktı.
Odadan sessizce çıktım. Merdivenlerden inerken dikkatli davrandım. Duvardaki her lamba yanıyordu, bu yüzden dışarıdaki karanlığa rağmen yolum aydınlıktı. Merdivenleri indikten sonra sola döndüm. Dün Şafak merdivenlerden indikten sonra buraya yönelmiş ve bana bir bardak su getirmişti. Mutfağın burası olduğunu tahmin ediyordum ki yanılmadım.
İnce uzun holü geçtiğimde sürgülü bir kapı gördüm. Kapı açıktı ve davlumbazın ışığı hole kadar geliyordu. Bir elimi belime koyup mutfağa doğru ilerledim. Mutfakta kimsenin olmayacağını düşünerek adım atmıştım ki ada tezgâhın orada bilgisayarın başında bir şeyler inceleyen Şafak'ı görünce korkuyla sıçradım. Boştaki elimi duvara koyup korkudan yere düşmeme engel oldum.
Benim sendelediğimi gören Şafak da hızla ayağa kalkmıştı ki ben tutununca rahatladı.
"Neden ayaktasın sen bu saatte?" diye sordu. Kaşlarını çattı. Yorgun görünüyordu. Uyumamış mıydı?
"Sen neden ayaktasın bu saatte?" diye sordum ben de.
"Önce ben sordum." Duvardaki elimi tutarak bana destek oldu. Pencerenin yanındaki mutfak masasına yönlendirdi ve çektiği sandalyeye oturdum.
"Tamam sonra da ben sordum. Seni beni mi var şimdi bu sorunun?" dediğimde gülümsedi.
"Sabah sabah pek mızmızsın." dedi eğlenir bir tonda.
"Huyum kurusun." Ada tezgahının üzerindeki kahvesini aldı. Tezgâhın üzerinde bilgisayarı ve tableti duruyordu. Uyumayıp çalışmıştı sanırım. "Uyumadın mı?" diye sordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Onun Çatısının Altında (Tamamlandı)
Fiksi Remajaİstanbul'un işlek caddelerinin birinde küçük, şirin bir kahve dükkanı işleten Mayıs, kendi ekonomik özgürlüğünü kazanmak için mücadele ederken dükkanına kahve almak için gelen Şafak Milas ile yolları hiç beklemediği bir anda tekrar kesişir. İstanbu...