Ay ay nasılsınız😻? İnşallah herkes iyidir. Keyifli okumalar😍. Yorumlarınızı bekliyorum 🤎. Medya Oğuzhan ~ İnci temsili olsun 🥰. Tabi Oğuz beyler biraz daha büyük💃.
-------------------------------------------------------------
Erdem Işılay'dan...
Taşlı yollarda sallana sallana giderken burnumda tüten ailemdeydi aklım. Kafamı arkaya yaslayıp gözlerimi kapattım.
"Evlendikten sonra daha bir zor geliyor görevler. Hele çocuk olduktan sonra çok daha zor."
Zeynel'in sesi ile gözlerimi açtım.
"Öyle. İkisi de burnumda tütüyor. Oğuzhan'a söz vermiştim. Sabah karakola getirecektim. Gece aniden çıkınca haber veremedim. Çok üzülmüştür aslanım."
"Oğuzhan anlayışlı çocuk. Seni görünce unutacak emin ol."
"Senin İnci nasıl ağlamıştır babam da babam diye."
Sesli bir gülüş çıktı ağzından.
"İnci'm meleğim benim. Lan oğlum az hızlı sür şu arabayı. Evde hanımlar çocuklar bekliyor bizi."
"Abi virajlı yollar. Hemde taşlı daha ne kadar hızlanayım?"
"Ne bileyim oğlum ya."
Oda benim gibi kafasını arkaya yasladı ve gözlerini kapattı. Yaklaşık bir saat sonra karakola gelmiştik. Silahlarımızı odaya bırakıp evlerimize geçmek için ayrıldık. Yorgun adımlarımız ile merdivenleri çıkarken Zeynel ile vedalaşıp kapıyı açtım.
Sessizlik ve saatten dolayı uyuduklarını düşünüyordum. Ses çıkarmadan Oğuzhan'ın odasına girdim. Ama yatağı boş ve dağınık görünce Dilay'ımın yanında olabileceğini düşündüğüm için odamıza geçtim.
Tahmin ettiğim gibi annesinin kolları arasına girmiş mışıl mışıl uyuyordu oğlum. Hemen temiz kıyafet alıp koridordaki banyoya girdim. Hızlıca bir duş alıp kurulandım ve üzerimi giyinip odaya geçtim. Sokak lambasının ışığı ikisinin yüzüne vururken bir süre öylece onları izledim.
Benim güzel karım öyle güzel anne olmuştu ki. Çok sık görevlere gidip geldiğim için Oğuzhan'ın çoğu ilklerini kaçırmıştım. İlk emeklemesi, ek gıdası, ilk kelimeleri... kendini kollarıma attığı bir gün ilk adımlarını görmüştüm neyse ki.
Sevgilim öyle güzel idare ediyordu ki bazen anne olmaya korkan kadın o muydu diyorum kendi kendime. Daha bu yaşında oldukça düşünceli, merhametli, saygılı ve sevgi dolu bir çocuk olmuştu. Oğuzhan'ın uyuduğu tarafa oturup saçlarını okşarken Dilay'ım gözlerini açtı ve sıçradı.
"Korkma güzelim."
"Erdem?"
"Benim yavrum."
"Gelmişsin."
Bu şaşkın haline gülümseyip kafamı salladım. Hafifçe doğrulup Oğuzhan'ı uyandırmadan kendine dolanan kollardan çıktı ve yorganı kaldırdı. İkimizde ayağa kalkınca ortada buluşup büyük bir özlemle kucaklaştık. Kafalarımız yerini biliyor gibi boyunlarımıza yerleşti. Hissettiğim ıslaklıklar ile öpücük bıraktım gerdanına.
"Şşt. Niye ağlıyorsun bakalım?"
"Çok korktum sevgilim."
"Neden yavrum?"
"O-oğuzhan."
Kaşlarımı çatıp kafamı büyük yatakta yatan minik bedene çevirdim.
"Bir şeyi mi var? Hasta mı oldu?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖR BENİ || Yarı Texting ~
Short Story0542: Erdem, merhaba. 0552: Kimsin? 0542: Şuan söylemesem daha iyi sanki. 0552: Uğraştırma beni. Kimsin ve ne istiyorsun? 0542: Seni desem çok mu cesur bir cevap vermiş olurum? 0542: Sevgini, kalbini yani. Yanlış anlama. ...