Güzel bir bölüm oldu bence. Yorumlarınızı bekliyorum. Ve instagram hesabımda bir reelsi beğenirseniz Oğuzhan geliyormuş dhkfljjlehlhljfljspjşstış. Bakabilirsiniz 😌. Keyifli okumalar.
-------------------------------------------------------------
Zaman o kadar çabuk ilerliyordu ki. Ne ara sekizinci ayımın sonuna geldiğimi hatırlamıyordum bile. Minik kıyafetlerini yıkamış odasını bile hazırlamıştık. Tek eksiğimiz yatağı idi. Oda şuan Erdem ile bakışıyordu.
Hale halasının hediyesi olan montessori yatağını kurmaya çalışıyordu. Kaç kere söküp geri taktığını sayamamıştım bile.
"Sizin yaptığınız yatağa sokayım."
"Aşkım kağıdına baksana işte. Ne olacak?"
"Yüzbaşı adam oğlunun yatağını kuramadı mı desinler yavrum?"
"Aman sende. Sanki okula seni yatak birleştirerek aldılar Erdem. Hem niye öyle bir şey desinler?"
"Aslanımın yatağını ben kuracağım."
"Kağıda bakınca başkası kurmuş olmuyor sevgilim."
Yandan bir bakış atıp tekrardan tahtalara dönünce bu inat haline gülüp ayağa kalktım.
"Sen cebelleşmeye devam et sevgilim. Ben yemek yemeye gidiyorum. Daha nereme yiyeceğim merak ediyorum."
Yavaş adımlar ile mutfağa geçince tencereyi önüme çekip Esma'nın gönderdiği sarmaları mideme indirmeye başladım. Tedavi dolayısıyla oldukça stresli bir dönemden geçiyordu. Uzun zamandır da görüşüp sohbet edemiyorduk. Yalnız kalmak istediğini düşünerekten rahatsız etmek istemiyordum ama hergün arıyordum.
Aklımın kaldığını fark edip ona gitmek için ayaklandım. Ellerimi yıkayıp Oğuzhan'ımın odasına girdim. Yatağın biraz şekli ortaya çıkmıştı. Erdem kendini o kadar kaptırmıştı ki içeri girdiğimi bile fark etmemişti.
"Aşkım!"
Kafasını bana çevirip gülümsedi.
"Bak yavrum. Şekli ortaya çıkıyor yavaştan."
"Güveniyorum sana aşkım. Doğmadan bitireceksin yatağı."
"Dilay!"
"Tamam tamam."
Gülerek ellerimi belime koyunca oda ayaklanıp beni kollarının arasına aldı.
"Canım ben bi Esma'ya gideyim diyorum. Görüşemedik pek"
"Git yavrum. Yalnız kalmasın kız. Bir duşa girip bende gelirim."
"Tamam hayatım."
Anahtarımı alıp terlikleri giyinip karşı daireye geçtim. Zile basıp açılmasını beklemeye başladım. Çok geçmeden elinde bardak ile Zeynel abi kapıyı açtı.
"Kardeşim. Hoşgeldin. Gel içeri."
"Hoşbulduk abi."
Terliklerimi çıkarıp içeri girdim. Yerini bildiğim salona girince kimsenin olmadığını fark ettim. Koltuğa oturup Zeynel abiye döndüm.
"Nasılsın abi? Görüşemedik uzun zamandır."
"Aynen canım ya. Dünyalık telaşlar işte. İş güç derken vakit bulamadık. Sizin de malum bebek hazırlığı var. Oda kolay değil tabi."
"Evet. Dedim bir uğrayayım. Nasıllar, bir şeye ihtiyaçları var mı diye sorayım dedim."
"Canının sağlığı kardeşim. İyi yapmışsın. Hoşgeldin. Duaya ihtiyacımız var sadece. Hamilelerin duaları kabul olur derler."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖR BENİ || Yarı Texting ~
Historia Corta0542: Erdem, merhaba. 0552: Kimsin? 0542: Şuan söylemesem daha iyi sanki. 0552: Uğraştırma beni. Kimsin ve ne istiyorsun? 0542: Seni desem çok mu cesur bir cevap vermiş olurum? 0542: Sevgini, kalbini yani. Yanlış anlama. ...