Beklediğiniz bölüm geldi 😌. Hayrını görün. Bende göreyim dkdkdkddkkk. Keyifli okumalar. Yorumlarınızı bekliyorum canlarım ❣️.
-------------------------------------------------------------
Akşama doğru heyecan ile yemekleri hazırlarken elim sürekli karnıma gidiyordu. Dün eve geldiğimde hiç bir şey yapmadan boş gözlerle kıyafeti izlemiştim. Erdem'in tepkisini deli gibi merak ederken anahtar sesi duydum.
Hemen her şeyi bırakıp kapıya koştum. Yorgun olduğu gözlerinden belli olan sevgilimi görünce hormonlardan ve özlemden gözlerim dolmuştu. Kendimi kucağına bıraktığımda delicesine özlediğim kokusunu içime çekiyordum.
"Dur kız. Ne kadar özlemişsin böyle."
Kollarını sıkıca belime dolayıp kapıyı kapattı ve anahtarı yere attı. Sağa sola sallanırken ağladığımı fark edince beni geriye çekti ve kendinden ayırdı.
"Yavrum? Niye ağlıyorsun sen?"
Burnumu çektim ve saçlarına daldırdım elimi.
"Ço-çok özledim seni. Ondan. Bir de hava soğuktu ya. Aklım sende kaldı hep."
Tebessüm edip baş parmağı ile gözlerimi sildim.
"Ağlama güzelim. Bir şeyim yok. Turp gibiyim valla."
"Çok şükür."
Dudaklarına uzanınca memnuniyet ile karşılık verdi. Başımı kendine iyice yaklaştırıp sertleşmeye başlayınca sonunun nasıl biteceğini anlamıştım fakat doktor ile görüşmeden ilişkiye girmek de istemiyordum. Düne kadar istemiyorum diye ağlayan ben hemen kabullenmiştim bebeğimi. Yavaşça dudaklarımı kurtardım ve nefes nefese geriye çekildim. Erdem'de aynı şekilde bana bakarken boğazımı temizledim.
"Çok yorgun duruyorsun. Çantanı falan bırak sevgilim. Duşa gir rahatla."
Derin bir nefes alıp kafasını salladı ve son bir kez öptü dudaklarımı. Çantasını çıkarıp ayakkabılarını çıkarmak için eğildi.
"Yavrum duşa gireyim. Sonra yemek yiyelim."
"Tamam sevgilim. Sofrayı hazırlıyorum ben."
"Tamam yavrum."
Banyoya gitmek için yanımdan uzaklaşırken arkasından baba oluyorsun diye bağırmamak için zor duruyordum. Titreyen ellerim ile yemekleri bölerken tekrardan midem bulanmaya başlamıştı.
"Ama sen sürekli midemi bulandırırsan annen çok üzülür. Dayanamıyor miniğim."
Banyo kapısının sesini duyunca masayı kontrol edip çantasındakileri makinaya attım ve çalıştırdım. Erdem de yanıma gelince beraber mutfağa geçtik ve masaya oturduk.
"Diğer görev dönüşlerinden daha yorgun gibisin sevgilim."
"Kar çok yordu güzelim. Koluma kaldıracak halim yok nerdeyse. Allahtan izinim var da dinlenirim biraz."
Yorgun olduğu çok belli olduğu için daha fazla konuşmadan yemeye başladık. Bittikten sonra sofrayı toplarken oda yardım edecek olunca dinlenmesi için içeri yolladım. Kısa sürede halledip yatak odasına girdiğimde yatakta uzanıp telefon ile konuşan Erdem'i gördüm.
"Tamam anne. Çok yorgunum şimdi. Sabah ararım görüntülü tekrardan. Tamam mı?"
Sena anneyi dinledikten sonra benden selam söyledi ve kapatıp masaya koydu.
"Canım ben sana bir şey aldım."
Kapanmak olan gözleri ile ona kıyamasam da içimde tutamıyordum. Destek olacak birine yani Erdem'e ihtiyacım vardı çünkü.
![](https://img.wattpad.com/cover/309955186-288-k930706.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖR BENİ || Yarı Texting ~
Krótkie Opowiadania0542: Erdem, merhaba. 0552: Kimsin? 0542: Şuan söylemesem daha iyi sanki. 0552: Uğraştırma beni. Kimsin ve ne istiyorsun? 0542: Seni desem çok mu cesur bir cevap vermiş olurum? 0542: Sevgini, kalbini yani. Yanlış anlama. ...