Keyifli okumalar. Yorumlarınızı bekliyorum 😊.
-------------------------------------------------------------
Sabah gözlerimi açıp bir süre sessizliği dinledim. Daha sonra günlük uyanış rutinim olan telefonumu elime alıp Erdem ile olan sohbete girdim.
Yüzbaşım: Günaydın güzelim. Biz ilçedeyiz. Eğitim var şuan. Bitince yazarım sana. (07.43)
Saatin 10.26 olduğunu görünce Erdem'e günün çoktan aydığını fark ettim.
Dilay'ım: Günaydın sevgilim. Dikkatli olun. Haber bekliyorum senden.
Yataktan kalkıp banyoya girdim. İşlerimi halledip mutfağa geçtim. Esma hala uyanmadığı için sessizce kahvaltı hazırlamaya başladım. Menemenin biberlerinin biraz pişmesini beklerken dolaptan kahvaltılıkları çıkardım. O sırada içeri Esma girdi. Gülümseyerek ona döndüm.
"Günaydın canım. Nasılsın? İyi dinlendin mi?"
Telefonunu sandalyenin üzerine bırakıp bana döndü.
"Günaydın Dilay. Evet dinlendim çok şükür. Yardım edeyim bende sana. Ne yapabilirim?"
"Yardıma gerek yok canım. Oturabilirsin sen."
"Lütfen. Kahvaltılıkları koyabilirim."
"Tamam o zaman. Çay suyu da koymuştum. Demlersen güzel olur."
Daha sonrasında sohbet ederek kısa sürede kahvaltıyı hazırladık. İçerideki masaya hazırlayıp sofraya oturduk. Yavaş yavaş yemeklerimizi yerken boğazımı temizleyip ona döndüm.
"Aileni ne yapmayı düşünüyorsunuz?"
Kısa bir an gözleri doldu.
"Son bir kez konuşacağız Zeynel ile ama kabul etmezlerse sonra ne olacak bilmiyorum."
"Özel değilse babanın bu kadar zorlamasının sebebi nedir?"
"Ben tek kardeşim. Yıllarca çocukları olmamış annem ve babamın. Doğumumda riskliymiş zaten. Şükür sağlıkla doğmuşum ama sonra tekrardan çocukları olmamış. El bebek gül bebek büyüdüm kısacası."
Çayından bir yudum alıp devam etti.
"Ama çok da kısıtladılar beni. Sürekli bir şey olacak diye diken üstündelerdi. Markete bile tek başıma sayılı gitmişimdir. Şehir dışında üniversite kazandım. Göndermediler. Orada okudum sonra. Zeynel'inde Şırnak'da olduğunu duyunca delirdi. Seni teröristlere yem edemem, yarını garanti olmayan adama vermem, genç yaşında dul mu kalacaksın? gibi şeyler saçmaladı. Ben çok konuştum babamla tayin isteyecek benim için dedim. Onlar geldi çok kez biliyorsun. Kabul etmedi. En sonunda ona ulaşabileceğim bilgisayar, telefon ne varsa toplayıp eve kapattı. Aklım başıma gelsin de unutayım onu diye."
Ne diyeceğimi bilemeden öylece Esma'yı dinledim.
"Onları çok seviyorum. Ama Zeynel'i de çok seviyorum Dilay. Hatay'lıyım ve orada tanıştık. Kuzeni benim yakın bir arkadaşım ile evlendi. Düğünde gördük birbirimizi ve bu zamana geldik."
"Anladım canım. Babana sadece seni koruması yönünden hak veriyorum. Bu kadar sık boğaz etmesi çok fazla. Hem hangimizin bir dakika sonrası için garantisi var ki? Çok yanlış düşünüyor baban. Ama ben kabul edeceğini düşünüyorum. Sıkma sen canını. Her daim arkanda Zeynel abim seni. Ailesi de öyledir eminim. Ben aileme döneceğim desen bile eminim götürür kendi bırakır seni."
"Ailesine karşı o kadar mahçup hissediyorum ki. O kadar geldi gittiler. Her seferinde bir sürü masraf yaptılar. Çok da sevmiştim onları."
"Anlayışla karşılarlar merak etme. Hem senin suçun değil. Sen yapmadın bunları. Hakkınızda hayırlısı olsun."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖR BENİ || Yarı Texting ~
Historia Corta0542: Erdem, merhaba. 0552: Kimsin? 0542: Şuan söylemesem daha iyi sanki. 0552: Uğraştırma beni. Kimsin ve ne istiyorsun? 0542: Seni desem çok mu cesur bir cevap vermiş olurum? 0542: Sevgini, kalbini yani. Yanlış anlama. ...