251218 | her waves

150 22 70
                                    

25 Aralık 2018

Arabayı kapıya bırakıp anahtarı valeye verdim. Salonun büyük kapısından geçerken Lisa beklemeden koluma girdi ve içeri girdiğimizde tüm gözleri üzerine çekti. Herkes ile göz göze gelmiştim ve hepsi beni süzmüş, aralarında fısırdaşmaya başlamıştı ve bu çok gericiydi, iğrençti.

Jaehyun omzuma dokunduğunda başımı ona çevirdim. "Biz bardayız." Başımla onaylayınca Taehyung fısıladadı, aynı zamanda da Lisa'nın arkadaşlarının olduğu masayı gösterdi. "Bol şans!"

Onlarda bize bakıyorlardı, aralarından bir çocuk elini havada sallayarak bizi yanına çağırmıştı. "Ben senin arkadaşlarınla tanıştım, sıra sende." Beni çekiştire çekiştire onların yanına götürürken sadece tanışıp yanlarından ayrılsam çok mu kötü olur diye düşünüyordum ki sanırım çok kötü olurdu. Bu gün için bana uyumayıp kıyafet hazırlamıştı, bense onu almaya peşimde iki arkadaşımla gelmiştim.

Masaya yaklaştığımızda bizim için yer açtılar. Herkes çok iyi görünüyordu ve çok özgüvenlilerdi. "Wow Lalalisa, ışıldıyorsun!" Ben sandalyelerden birine otururken Lisa etrafında dönüp kendini sergilemiş, daha sonra o da yanıma oturmuştu. "Gençler bu Jungkook." Gülümsedim. "Memnun oldum." Aynı şekilde onları da sırayla bana tanıttı. "Eunwoo, Bam, Chan, Sana, Miyeon, Baekhyun-" Sıra gelince kendisini tanıtmayı beklememişti. "Biz tanışıyoruz, aynı bölümdeyiz." İçimden keşke olmasak diye geçirirken Sehun'u onayladım.

"Bir sevgilin olduğundan haberimiz yoktu Lis." Masada Sehun'un biraz ilerisinde oturan beyaz ten ve koyu renk saçlara sahip çocuk içkisini bırakırken konuşmuş ve herkesin de tahmin edebileceği gerginlik seviyesi yükselmişti. Ben elim ister istemez enseme giderken ona bakmıştım ve o da nazikçe gülümseyip - ki bu kız muhtemelen gülerek doğmuştur - onlara döndü. "Biz sevgili değiliz."

Konuştuğunda Chaeyoung'un da olduğunu yeni farketmiştim. Jaehyun burada bulunmayı çok isterdi. "Sadece arkadaşız diyorsunuz yani?"

"Ya Chaeng!" Lisa ona uyarırcasına bakışlar gönderdiğinde kıkırdamıştım.

Konu konuyu açmıştı. Hepsi oldukça konuşkan ve enerjik insanlardı. İlgimi çekerse sohbete katılıyor, çekmezse sadece soru sorulduğunda konuşuyordum. Müzik sesleride yükselirken masadan yavaş yavaş kalkılıyordu. Lisa da kızlarla birlikte dansa çıktığında Sehun, Eunwoo, Bambam, Bangchan ve Baekhyun'la kalmıştım. Barda benim bulunduğum durumla ilgili tahminler yürütüp dalga geçen arkadaşlarımı düşündüm, şu an onlarla aptal espriler yapıyor olabilirdim.

"Ondan hoşlanıyorsun değil mi?" Bangchan pistte doyasıya zıplayıp şarkıya eşlik eden kızları gösterirken konuşmasıyla benim de dikkatim onlara kaymıştı. Cevaplamamı beklememesi rahatlatmıştı çünkü neyi nasıl söyleyeceğim hakkında en ufak bir fikrim yoktu. "Hoşlanıyorsan adım atmalısın, niyetini belli etmelisin."

Başımı salladım tekrar ona dönerken. "Lisa güzeldir, cana yakındır, saf birisidir. O bir anda fazla değer yükleyen ve karşılığını almadığını hissettiğinde çabuk kırılan biridir." Sehun arkasına yaslanıp kollarını göğsünde birleştirdiğinde söyledikleri zihnimin duvarlarında bir o yana bir bu yana çarpıyordu. "Yani eğer onu üzeceksen yanında kalabalık yapma, sana bağlanmasına izin verme."

"Onu üzmek gibi bir niyetim olamaz."

Baekhyun beyaz şarabını dudaklarına götürürken mırıldandı. "Bir zahmet."

Damdan düşermişçesine masaya eğilen, Baekhyun'un elinden şarap bardağını çekip kırarcasına masaya koyan bir Jennie ile konu dağıldı. "O çok pişman, bir daha olmayacak!" Sesini inceltip aynı zamanda da bağırırken muhtemelen Baekhyun'un taklidini yaptı. "O aptal arkadaşın yüzüme bakabilecek gururunu nereden buldu acaba, tekrar aldatıldığımdan ötürü ona benim de ihtiyacım var!"

cemetery of oceansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin