060119 | monotonous

123 15 29
                                    

6 Ocak 2019

Lisa
ben de sandım ki
moralin bozuktur
kendi kendime üzüldüm senin için

siz
ne

Lisa
Sehun'u fln inceledim böyle
dedim acaba bana farklı mı bakıyor
seni neden bu kadar rahatsız ediyor diye anlamaya çalıştım

Lisa
evet sen aptalsın
ben de bir salağım

siz
Lisa ne dediğini anlamıyorum

Lisa
sana bir cevap veremediğim için
acaba üzülmüş müdür diye düşünüyordum
ama paşam çoktan her şeyi atlatmış

siz
açık konuşsana Lis

Lisa
kızlarla
barlarda
hatırlaman için yeterli midir?

siz
nereden haberin oldu
sana kim bunu yetiştirdi
bilmiyorum ama
senin de bilmediğin şeyler var
çok yanlış anlamışsın olayı

Lisa
daha neyini anlamalıydım
eğlendin mi Jungkook
onunla gecen güzel geçti mi
ya da şimdiye kadar benimle
iyi eğlendin mi?

siz
Lalisa
ortada böyle bir şey yok
o sana anlatılan kızla kavga ettim ben
konu tamamen çok başka

Lisa
pek kavgalıydınız
aynen
kavga eden iki insanın da sarmaş dolaş takıldığını ilk defa senden duyuyorum

siz
bana inanmamanı anlayabiliyorum
ama yemin ederim ki

Lisa
senin için Sehun'dan şüphe ettim
Sehun'dan ya
kaç yıllık arkadaşımdan

siz
yemin ederim ki
aramızda öyle bir şey yok
Tayland'dan döndüğünde
yüz yüze oturur ve sana her şeyi anlatırım
tamam mı?

Lisa
ya daha neyi anlatacaksın
bir de yüz yüze olalım diyorsun ya
daha nasıl kandırırım bu kızı planları mı bunlar

siz
saçmalama
sana hiçbir zaman böyle yaklaşmadım
yaklaşmam da
kimseye böyle yapmam

Lisa
ya bırak
yok aşıkmış da
yok değer veriyormuş da
gördük

siz
evet
sana aşığım
her şeyinle beni kendine çekiyorsun
günün sonunda kendimi
seni düşünürken buluyorum

Lisa
o siyah saçlı
güzel fizikli kız
kimdi o zaman

siz
o eski sevgilimdi
tartıştık ve bitti
onunla şu an herhangi bir alakam yok

siz
Lisa iki gözüm önüme aksınki
onunla hiçbir alakam yok artık
mesajınız gönderilemedi

siz
ne
mesajınız gönderilemedi

siz
gerçekten engellemiş olamazsın
mesajınız gönderilemedi

siz
off
mesajınız gönderilemedi

Sinirle telefonu yatağın üzerine fırlatıp odamdan çıktım. Abim televizyon kanallarını boş boş dolanıyorken dikkatini çekmiştim. "Bir sorun mu var?"

"Biri bizi Momo ile görmüş dün gece ve Lisa'ya söylemiş."

"Oha kim?" Omuzlarımı kaldırdım. "Bilmiyorum ki, Lisa'nın çevresi geniş. Dün akşam orada olan herkes yapmış olabilir."

Mutfaktan bir elma kapıp salona geldim. "Sıçayım ya. Diyorum yok öyle bir şey, inanmıyor. E haklı, ben de onun yerinde olsam ben de inanmam, niye inanayım ki?"

"Aynı okulda değil misiniz? İllaki karşılaşırsınız, konuşursun sen de." Yattığı yerden birileriyle mesajlaşıyor, bulunduğum durumun ciddiyetine bile odaklanmıyordu. "Kimle konuşuyorsun sen tanrı aşkına?"

"Yengenle."

"Lan hani küsmüştünüz." Hayatımdaki gelişmelerin hızlılığını abimden almışım ben anlaşılan. "Barıştık."

"Şu huzur bir bana gelmiyor zaten!" Kendimi abimin yanına attım ve telefona göz attım. Jisoo noona abimin ne zaman Busan'a döneceğini soruyordu. Telefonu abimden kapıp ses kaydı başlattım. "Ben popomu bataklıktan çıkarana kadar abimi salmıyorum noona, sorry." Ses kaydı açılıp dinlendikten sonra görüntülü konuşma çağrısı gelmiş ve düşünmeden bu çağrıyı kabul etmiştim. "Oraya gelirsem tek tek tüylerini kopartırım minik tavşan, sal sevgilimi!"

"Hadi anlaşalım, araba kalsın abim gitsin." Kafamın arkasında hissettiğim acıyla abime bakmıştım. "Sana da elini veren kolunu kaptırıyor."

"Abi ben depresyondayım ama ya!" Elmamdan bir ısırık daha aldığımda yanlarından kalkmış odama geçmiştim. Onları yalnız bırakmak ve kendimde yalnız kalıp Lisa'yla aramı düzeltme planları yapmak adına odam müthiş bir yerdi. Düşünmeden onu aradım. Ne oluyorsa olurdu, ben yanlış bir şey yapmamıştım, en azından böyle düşünüyordum. Telefon kapanınca tekrar aradım. Bir kaç kere bunu tekrarladık ama ben aramaktan bıkmayınca açmak zorunda kalmıştı. "Aramayı keser misin?"

"Lalisa dinleyecek misin?"

"Hayır, suratına kapatacağım!"

"Her şeyi eksiksiz anlatacağım tamam mı?"

"Ben göreceğimi gördüm Jungkook." Telefonu dediği gibi suratıma kapatmıştı cidden. Ofladım, kendimi yatağa bıraktım. Çabaladıkça daha da batıyordum, her şeyi elime yüzüme bulaştırıyordum.

Momo birden nereden çıkmıştı ki? O kadar yılın ardından burada ne işi vardı? Giderken düzenimi yıkıp geçmiş, ben yeni düzen oluşturduğumda da gelerek mahvetmişti.

Ona karşı kırgın ya da kızgınlığımda kalmadığı gibi herhangi bir sempatimde yoktu. Yabancıydı, uzaktı bana. Sokaktan geçenden farkı yoktu. Lakin kendini fazla büyütüyor, hala ona karşı bir şeyler hissettiğimi sanıyor, belki de böbürleniyordu.

Bense ne ilerliyordum ne de geri adım atıyordum. Olduğum yerde patinaj çekiyordum. Sarfettiğim güç fazlaydı, ilerlemeyse hiç yoktu. Yine yerimdeydim, yine her zamanki halimdeydim. Monotondum, düzdüm, sıkıcıydım. Birinin hayatına giremediğim gibi kimseyi hayatıma dahil edemiyordum. Üç beş kişi dışında kimseyle iletişimim yoktu. Buna rağmen çabalıyor çabalıyor ve yoruluyordum.

cemetery of oceansHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin