-7-

124 15 3
                                    

Gece 1 oldu sanırım derken onlar geldi. Şirket çalışanları. Hep ikinci ya da üçüncü turdan sonra gelip biraz daha içerler. Ve bu insanlara katlanmak çok zor.

Yani ağzının ortasına çakamıyorum müşteri çünkü.

Çalışırken iş etiğine uygun davranmam lazım.

"Hoşgeldiniz."

İki kadın ve bir erkek. Kadınla erkeğin arasındaki hanımefendi baygınlık geçiriyor sanırım.

"Canım bize iki tane touch blue. Bir de Na hanım'a ayıltacak bir şeyler."

"Tabi" arkamı dönüp iki paket sigarayı aldım. İki raf ötede de ayıltıcı şuruplardan birini aldım.

Kadını zor tutuyorlardı. Kasaya dönüp okuttum.

"23 dolar."

Adam cebinden 50 dolar çıkarıp bana doğru fırlattı. Buruşmuş parayı alıp düzelttim ve kasaya soktum.

Para üstünü nazik bir şekilde vermeliyim iyi bir insanın yapması gereken buydu.

"27 dolar para üstünüz buyrun." Elimi yukarı kaldırdım. Kadını tuttuğu için erişemeyeceği bir yükseklikteydi.

Gözlüklerini düzeltip bana baktı.

"Koysana şuraya" dedi.

"Siz de koyabilirdiniz. Kafanızın iyi olmamasına veriyorum bir daha olmasın. Alın paranızı."

Hayat dersimi verdikten sonra parayı düzgünce uzattım.

"Velede bak. Çıkalım Bayan Lee." Parayı çekip cebine sıkıştırdı ve boştaki eline sigaralarla ilacı aldı.

Dükkanın önündeki masalara oturdular. Güvenlik kamerasından izlemeye başladım.

İki erkek de dışarıda varmış. Erko çoğunluklu...

Yapacak işim yok tabi onları izliyorum. O baygın görünümlü ablaya yanaşıyor içlerinden biri.

Seslerini de duyuyom bir yandan.

"Bayan Na. Eve gitmek ister misiniz?"

"İyi görünmüyorsunuz. Taksi çağırayım mı?"

Kadın evinin yolunu biliyo mu acaba. Böyle düşününce aklıma evsiz velet geldi.

Kadının sesi tanıdık geldi birden.

"Bir saniye toplanacağım"

Şey değil mi bu. Şey ya şey. SİRİYİ SESLENDİREN KADIN. Yok la o değildi.

Bir kaç dakika düşünmek için gözlerimi ayırdım. Yok asla hatırlayamıyorum. Tekrar baktığımda telefonla konuşuyordu.

"Hm. Oğlum. Gelmene gerek yok geri dönemeyiz sen gelirsen. Evin yolunu bilmiyorsun. Gelme. Oğlum dedim!"

Bunun da oğlu evinin yolunu bilmiyosa demek.

Masadan bi erkek bir de kadın ayrıldı şimdi iki erkek bir de oğlu evinin yolunu bilmeyen kadın vardı.

"Bay Oh siz Bayan Na ile ilgilenirsiniz ben de gitmek durumundayım."

"Bay Kim ben de geleyim. Bayan Na'nın oğlu geliyor. Ona konum gönderdim."

"O gelene kadar kalsa mıydık?"

"Sorun olacağını sanmam." Salak herifler. İkisi gittikten sonra bir şişe su ve kahve alıp dışarı çıktım.

"Teyzecim selamün aleyküm ben Lee Jeno Namuslu edepli bir ev çocuğuyum ve burada çalışıyorum. Tek kalma diye geldim."

"Ben seni tanıyorum sabki" ona suyu açıp uzattım.

"Otur gel ayakta durma" karşısına oturdum. Suyu dökmeden içti aferin.

"Ben de sizi sesten çıkarıcam ama çıkaramadım."

"Siriyi seslendiren kadın mı sandın beni? Ha!" Güldü. Kahin bu karı.

"Diyebiliriz. Kahve için ayıltır." Kahveyi de açıp önüne koydum.

Biraz duraksadıktan sonra içti. Ben de etrafa bakıyordum gelen giden yoktu. Oğlu arabayla mi gelecekti acaba.

Burası sessiz sakin bir yerdi. Olaylar falan çok olmazdı yani. O açıdan ben tehlike arz ediyorum. Yar ben tehlikenin ta kendisiyim.

"Oğlunuzun adı ne? Yabancı biri gelirse indireyim direkt aşağı."

"Oğlum mu? Sanırım adı Chaemin"

"Daha önce duymadım. Ama peki. Bu isimde olmayan kim gelirse gelsin artık ölü."

"Hehe. Aferin sana." Kadının gülümsemesi beni de gülümsetti.

Yarım saat kadar oturdukdan sonra o biraz daha iyiydi benle de bayağı konuşmuştu.

Gelen giden yoktu hala. Kendi gitmek için kalkmaya yeltendi.

"Biraz daha oturun." Dediğimi duyduğundan emin değilim.

"Size biraz daha su getireceğim" kalkıp içeri girdim. Suyu öylece çıkarmama izin yoktu tabiki önce kasaya girdim.

Kameradan gözüme biri ilişti. Kapüşonu ve siyah şapkasıyla yüzünü seçemedim. Suyu okutup dışarı çıktığımda çoktan uzaklaşmışlardı. Chaemin oydu sanıyorum.

Ben de masadaki çöpleri alıp tekrar içeri girdim. Gecem böyle geçiyordu işte bundan sonra da fazla kimse gelmiyordu.

Mid,,NominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin