-13-

110 13 20
                                    

Motorumu almam için kalan son 100 dolar.2 gün daha çalışılmam yeterli olacak. Bir haftadır çalışmaktan ebem ağladı. Her parayı biriktirmedim yoksa şimdiden biterdi. İhtiyaçları oluyor insanların canım.

Bir yandan okul bir yandan evinin yolunu bilmeyen çocuk. Hepsi üst üste gelince işte.

Neyse haftasonuydu ve oh tatil. Ama tam zamanlı çalışıyorum. Öğlen 12 de gidip gece 12 de çıkacağım. Pazar da öyle. Hyunjin geberdi sanırım. Bu haftasonu mesaisi benle Beom'un.

Henüz 4 saatim var. Niye erken kalktım bilmiyorum. Okul alışkanlık yaptı.

Odamın kapısını kırarcasına çalıyordu biri. Hyungumdur. Başka kim olacak.

"Gel gel!"

Jaehyun hyungmuş evet.

"Kalk giyin gidiyoz." Yatakta oturmuş ellerim karnımda bağlı ona baktım boş boş. İki dakika önce uyandım.

"Nere. Haraç mı kesecez sabahın köründe?"

"Yok lan. Yürüyüşe çıkıyoz. Yuta da geliyo. Sen de gel."

"Gene karı kız muhabbeti yapmaya çağırtıyorsanız gelmem ha."

"Yok olum yok. Hadi giy haşofmanlarını gel bekliyorum salonda." Kalitesiz adam.

Kapıyı hızla kapatıp duvardaki tablomun düşmesine neden oldu. Ofladım. Çıplak üstüme bir tişört. Altıma da siyah dümdüz markasız bir eşofman. Bir de ceket aldım. Bu adidas çakması bi ceket. Normalde üç çizgi oluyo bunda beş tane var.

Çektim fermuarı da vicdanıma kadar.

Çorap da giyip odadan çıktım. Kanepede telefona bakıp gülüyordu. Hayırdır.

"Hazırım hadi." Ellerimi cebime atıp kapıya yürüdüm.

"Geldim gidelim" lan adamın konuşması düzelmiş. Kesin flörtü var. gülümsedim. Neyseki görmedi.

Ayakkabılarımızı giyip çıktık. Caddeye indiğimizde Yuta hyung da banklardan birinde oturmuş salak salak telefona bakıp gülüyordu. Lan bunun da flörtü var kesin. Of. Karı kız muhabbeti damn.

"Günaydın hyung" dedim.

"Günaydın Jeno. Günaydın Jaehyun. Hazır mısınız biraz koşalım ardından parkın oralarda yürürüz" Olur abim. Emrin olur.

"Olur bize uyar dimi Jeno" he he.

"Ya he abi he. Hadi gidek."

Önden önden yürümeye başladım. Peşimden hafif koşuya başladılar. Cadde sabah ve haftasonu olduğundan çok kalabalık değildi. Benim boyum uzun olduğundan adımlıyordum.

Koşuya ve spora elverişli bir cadde. Canım semtim.

Önüme geçtiklerinde ben de koşmaya başladım. İkisi birbirine bakıp gülüyorlardı.  Olum noluyo lan.

"Lan! Büyük marketin oraya kadar yarışalım kaybeden dondurma alır!" Dedim. Bana baktılar. Severler böyle şeyleri. Aksiyon prrrr.

"Duranın amk" ikisinde de bir bacak var Maşallah. Yardırıyolar bayır aşağı. Burdan sonra da yokuş çıkmaları lazım.

Cadde düz olsa da markete çıkan yol hafif eğimli ve dönüşlü. Yorulacaklar. Ben de boş adam değilim. Ara yolları adım gibi biliyorum. Arkada olmamı fırsat bilerek alt sokağa girdim.

Oradan yokuş çıkarak doğrudan markete ulaşırdım. Onlar dönüşe girmeden hızla önce iki basamağı olan merdiveni çıktım sonra sokağa girdim.

Mid,,NominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin