-30-

98 18 35
                                    

Yeni fic yayinladim Markhyuck✨✨✨ okursunuzz.

—-
Sapık değilim. Son 24 saattir balkondayım. Çünkü evlerin balkonları yan yana. Belki çamaşır asmaya çıkar.

İki gün sonra balo var. Mezuniyet kelimesi çok uzun ve söylemesi havalı olmadığı için Balo diyorum.

Neyse hazırlık yapıyorum. Uyuyarak. Göz altlarım torbalanmış düzelsin diye. Mesaimi gyu ve sieun bölüştüler saolsunlar. Dört gün izinliyim.

Hava soğuduğu için içeri girdim. Ben girince çıkarsa üzülürüm. Balkon manzarası bayağı iyi bu arada sahili görüyor falan. Oh.

Yuta hyung televizyon izliyor. Televizyonumuz da var. Evet bizim ahah. Kapı çaldı.

"Jeno sen baksana." Tabikisi.

"Tamam hyung." Zıplaya zıplaya kapıya geldim.

"Kimsinizzzzzz?" Kapının deliğinden gözümü sokmaya çalıştım.

"7 numara. Kek ve meyvesuyu gönderdi annemler."

Bu sesten de tahmin ettiğim üzere bu kişi Jaemin. Her yerde çok düşünceli bir bebek.

Kapıyı açtım. Gülümse.

"Jeno?"

"Canım?" Elindeki tepsiyi verdi.

"Kek ve meyvesuyu al. Annemler gönderdi. Senin ne işin var burda?"

Önce sorulması gerek soruyu sonra sorup mideme öncelik verdiğin için teşekkürler. Aldım tepsiyi. Ne güzel kokuyo be.

"Şey artık burada yaşayacağım babamla kavga edip eve dönmeyeceğimi söyledim." Tüh babam dedim. Adını bilmiyorum çünkü.

Biliyorum yazmaya üşendim.

"Konuşmak ister misin?" İstemez miyim.

"Olur. Biraz kafamız dağılsın. Bekle şunu içeri bırakayım."

Salona girip Yuta hyung'un kucağına bıraktım.

"Yeme! Bana gelmiş." Sonra aynaya baktım ve hazırım. Nasıl göründüğüm konusunda endişeli değilim harikayım.

"Nereye gidiyoruz?" Kapıyı kapadım ve terliklerimi giydim. Evet terliklerim.

Yuta hyung dün alışveriş yaparken indirimde gördü kendine ve bana aldı. Beyaz böyle üstünde portakal falan var.

"Buranın çatısına çıkmadın sen gel." Elimi tuttu ve asansöre soktu. Kaç katlı ki bura?

En üst kata bastı. Sessiz sessiz çıkmaya başladık. Birbirimize bakmıyoruz bilmiyorum niye.

Sonunda çıktık. Önümüze dev bir kapı çıktı. Zincirli falan. Nasıl açacaz bunu. Jaemin'e baktım. Önüme geçti ve kapının birini ileri itti diğerini de kendine çekip büyükçe bir boşluk oluşturdu.

"Woah"

"Şaşırma da gir şurdan hadi." Açtığı boşluktan girdim sonra onu çıkardım. Etraf baya iyi.

"Güzelmiş. Sessiz sakin" duvarlar bel hizamdan biraz yüksek. Oturmak için yumuşak bir yer göremedim. Onun yerine tahta yıkıntılar ve tuğlalar var.

Beni başka bir tarafa çekti. Tahtalardan yapılma bir yükseltiye çıkardı. Duvarlar şuan bacağıma geliyor.

Yükseltinin bir kenarında bitkiler var. Çok güzel. Nedense oturacak yer de yapmışlar. Manzaraya karşı. Geceleri kesinlikle birilerinin buraya çıktığına eminim.

Mid,,NominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin