-34-

85 14 25
                                    

Cuma gelir dedim bütün gün disarida it gibi gezip sabah beste eve girince atamadım. O yüzden 35 de bitirmiyorum ve temmuza da uzatıyorum. Ve uzunca bi bölümle sizleyiz (benle jeno) oylayin
——

D-Day!!

Sabah uyandığımda salonda yalnızdım. En son uyuyoduk. Beraber. Koyun koyuna. 

"Kalk lan sığırcık." Kafamı yana çevirdim Yuta hyung karşıdaki kanepeye uzanmış bacaklarını kaldırıp indiriyor.

"Napıyon lan?"

"Sabah sporu. Zinde kalmam lazım. Enişten kilolu sevmiyor." Benim görmem de lazım mıymış illa?

"Good for you. Ama ben niye seni görmek zorundayım?"

"Dur bir düşüneyim? Hmmm. Neden acaba? Çünkü bu siktiğimin televizyonu başka yerde değil."

"Bi tane daha al olm zengin değil misin?"

Salak harbi he. Neyse biraz daha uyuyacağım gün bitiminde işlerim var ve yorulacağıma eminim.

"Koyacak yer yok. Neyse sanane benim sporumdan ya. Ona da karışacaksan ohoo! Ayrılalım abi biz."

Hyung sabah sabah matbaa mı basıyo seni ne bu haller? Lan bi ses geliyo evin balkonunda insan mı var?

"Hyung balkonda kim var?"

"Kimse yok. Çamaşır astım. Demirlere değiyordur." Çamaşır. Temiz. Mavi tişört.

"Benim mavi tişörtüm vardı. Üstünde ayıcık neyim var. Yıkadın?" Geçen yağ dökmüştüm yanlışlıkla.

"Evet. Üstüne yağ sıçratmışsın o mu?" Sıçramadı döktüm baya.

"He. Of kötü oldu o ya. Temizlenmez de."

"Yok be. Biraz yağ sökücü biraz da fairy ile hallettim onu ter temiz oldu." Vay anasını.

"Saol."

"Bak mesela kahve lekesi için de-

"Kes duymak istemiyorum. Az daha uyumak istiyorum ben." Bana tarif veriyo ya.

"Odana git."

"Kalkamayacak kadar uykulu ve yorgunum. Ayrıca geçen gün geberiyodum."

"Gel sığır gel." Kalkıp esnedi sonra beni kaldırdı. Halter kaldırıyor pezevenk.

"Kucakladı beni benim hero. Saol ablam."

"Ne demek bebe. Zıbar iki saat daha uyu sonra kalk duş al. Sular kesilecek öğleden sonra haberin olsun." Odama fırlatıp kaçtı.

"Tamam."

"Öpüyom."

"Öpme."

"Öptüm."

"Ya senin ağzına sıçıcam ben senin manitan ben miyim lan Jaeminden çok benle moment verdin. Manyak herif." Kapıdan bağırdı. Yani haklı bir yerde.

"Farketmedim sori."
9.24-

-
Güzel uyumuşum. Saat kaç acaba? Telefonum salonda kaldı muhtemelen elimi attığım yerde yok.

"Ay ne uyumuşum ya. Bir duş alayım sonra süsleneyim Jaemin'imi alayım baloya götüreyim."

Sesli düşünüyorum just.

Kalktım salona geçtim. Salonda kimse yok. Daha dün Sicheng hyung olmasa asla pili değişmemiş olacak olan saate baktım.

"2 buçuk okey." NEY?

"NE DEMEK BUÇUK SAAT! GECSENE OĞLUM ONBİRE SEN NE BİÇİM SAATSİN?!"

Ben bittim.

Ve hayır bir on dakika kadar Yuta hyung'un öğleden sonra sular kesik uyarısını hatırlamadım. Beni neden uyandırmamış?

Mid,,NominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin