-29-

92 16 30
                                    

"Acil alarmı! Bas bas bas! Acil alarmı aaaaa!" Dükkanın önündeki masanın birinin etrafında dönüyordum. İçerden Sieun bacı bize bakıyor. Daha çok bana.

Jaemin'lerden çıkalı bir gün geçmek üzere. Saat veremedim şuan.

"Aptal aptal hareket etme de gel otur şuraya. Uçaktan iner inmez buraya geldim abi iyi değilim dedin diye." Canım Yuta Hyungum.

"Bir tanesin ama hyung yapamıyorum." Durdum boş sandalyeye yaslanıp öne doğru kollarımı attım. Bacaklarım da geriye gitti.

"Niye olum. Derdin ne?"

"Sen gitmeden konuşmuştuk ya. Bi çocuktan bahsettim. Abi biz birbirimizden hoşlanıyormuşuz."

Söylerken heyecanlandım.

"Tamam ne güzel."

"Ben reddedilmeye alıştım. Heyecanlanıyorum doğal olarak. Elim ayağım falan dolaşıyor. Geçen bayılmışım abi."

Oturuşunu değiştirdi canım abim. Bana vurmak üzere şuan. Vurmaz.

"Salaksın çünkü."

"Deme öyle." Tutunmaya çalıştığım sandalyeye oturdum. Üzülüyorum.

"Jeno seviyorsan sıkıntı yok ama iki günlük hevesse -ki hiç öyle durmuyor- kendini yorma. Ama diceksin ki abi seviyorum. Tamamım ben aslanım seni destekleyeceğim tabiki. Abin olacak o şerefsiz de bana kazık attı ben atmam sana."

Ne alaka simdi amk. Neyse dinleyelim dertli galiba.

"Noldu anlatsana." Hızla ciddi moda girdim. Ne yaptı yine acaba aptal Jung Jaehyun.

Soy adı niye farklı diyecek olanlar olursa ben onu artik abimden saymıyorum bir Lee olmayı haketmiyor. Neyse eee

"Gitmeden bir gün önce beni aradı bu tamam mı. Taeyong var ya abinin manitası."

Bi de bana laf atıyor ibine. Eee?

"Neyse işte onun 2 milyon borcu varmış. Tamam dedim elimdekileri vereyim. Yok öyle olmaz böyle olmaz derken 5 milyonumu çaldı lan. Bi de engellemiş ibne. Lan ben o paranın peşine düşecek vizyonsuzlukta mıyım da arkadaşlığımızı bitiriyorsun."

Gülmemek için zor duruyorum. Bu adamda niye o kadar çok para var la? Ve yine bu kadar paranın peşine düşmüyo?

"Oha. Hiç haberim yok çünkü günlerdir eve gitmedim."

Tekrar bana döndük oley.

"Niye lan?"

"Kimsenin sikinde değil. Ayrıca hem okula hem işe uzak kalıyor. Ben de rastgele yerlerde kaldım."

Renjun'un evi, Shotaro'nun evi, Tarihci Lee hocanın bahçesi, Jaeminlerin merdiven boşluğu, dükkan ve okulun soyunma odası.

"Saçmalama lan. Niye söylemedin? Bayağı sokakta kalıyorsun o zaman şuan." Yoo sokak değil canım.

"Teknik açıdan evet ama hayır. Dükkanda gece mesaisindeyim ya uyuyacak vaktim oluyor Gyu'ya devrettikten sonra. Okulda da uyuyorum." Okula gitmiyom. Yalaan.

"Kafana sıçayım senin. Benimle kal o zaman lan"

"Abi senin ev de bizimkine yakın ya." Ha yakın olmasa hemen okey dicen yani Jeno aferin.

"Yok Rahmetli amcamın buralarda bir evi varmış onun tapusunu verdiler bana. Bi evim var artık. Konum olarak çok iyi bir yerde. Daire. Apartman komple benim yani." He bu Japonya'ya giderkene dediydi cenaze falan diye de hiç dinlemedim ya.

"Çok iyiymiş. Ayıp olmaz dimi sana."

"Yok bana ayıp olmaz da sana ayıp olmaz umarım."

"Niye?" Elimle Sieun'a gelmesi için işaret yaptım. Kahve isticem.

Mid,,NominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin