-16-

109 12 12
                                    

Medyayı çaldım ama cok guzel.
///
"Hyuck! Evde misin alo!" Camına attığım taşlar en sonunda camı kıracaktı. Aramalarıma dönmemişti bu yüzden kapısında belirmiştim. Saatin kaç olduğunu bilmiyorum.

Sabahın körü ondan eminim.

"Donghyuck!" Biraz daha bağırırsam polisi arayacaklar. Bir tane daha aldım ve tam ortalı ayarladım. Bunu ortalı atacaksın bak ivmeli mivmeli.

"AH SEN KİMSİN BE!" cam aniden açılınca attığım taş ona çarptı.

"Bağırma sabahın körü!" Dedim. Umarım duymuştur.

"Manyak. Bekle geliyorum." Camı kapatıp perdesini çekti haklı olarak.

Onu beklerken bir tane de sigara yaktım belki ısınırım. Hava çok soğuk çünkü sabahın körü.

Canım motoruma dayanmış bekliyordum acaba ne yapıyordu iki saat gelemedi.

Bir iki dakika sonra şap şap terlikleriyle elinde ceketle geldi.

Ceketi bana fırlattı.

"Giy şunu üşütme" Çok düşünür beni saolsun.

"Teşekkür ederim. Geçen gün seni dinlemediğim için üzgünüm. Şimdi konuşabilir miyiz?" Ceketi omuzlarıma attım. Oh bi sıcaklık geldi.

"Sorun değil. Haklısın da dinlemek istememekte. Ama geldiğin için teşekkürler."

"Anlat bakalım dinliyorum seni" elimdeki sigarayı vicdanına kadar çekip yere fırlattım.

"Nasıl söylesem. Ben Minhyung'a aşığım. Cidden ve hala kendimi onun yaptıklarının doğru olmadığına ikna etmeye çalışıyorum. Senle konuşmaya çalışmak bile zordu."

"Tamam her şeye okeyim ben. Neden böyle bir şey yaptığını söyler misin bana? Ben ne yaptım? Neyi yanlış yaptım da bana böyle davrandı?"

"Sen Sungchan ile çıkarken başlamıştı olaylar. O sıralarda ben de ona açılmıştım." Çok uzun zaman değil ee?

Vay anasını. Benim niye haberim yok acaba. Arkadaşa bak amk.

"Bir cevap vermedi ya da herhangi bir değişiklik yapmadı ilişkimizde. Şaşırmıştım. Daha sonra bana karşı kullandı bunu. Aeri ile çıkmaya başladığında ve senin olayların yaşandığında. Kısaca tek bilen ben değilim. Aeri, Minjeong, Shotaro, Jimin ve daha aklına gelmeyecek insanlar bile biliyor olayların gerçek yüzünü." Mark hetero muymuş?

"Gram umrumda değil biliyor musun. Tek kalbimi kıran senin incinmiş olman."

Yuh jeno bir de sen özür dile istersen.

"Gerçekten özür dilerim. Seni kaybetmeyi istemezdim." Geçmiş zaman eki.

"Hala kaybetmeyebilirsin. Hiçbir şey umrumda değil hyuck." Sil baştan başlarız. Aga ben seni kaybedemem çok şey biliyon.

"Üzgünüm. Ben hala onu severken seninle arkadaş kalamam." Paşa gönlün bilir. Babay. Bizde gidene kal demeyiz.

"Peki. Hoşçakal o zaman. Böyle düşünen biriyle daha fazla konuşmamak benim için iyi olacak." Üzerimdeki cekete de ihtiyacım yok.

Hayır bak ikinci bir şans vermeye gelmişim bana diyor Mark. Senin olsun Mark.

Ceketi ona atıp motoru çalıştırdım.

"Hey. Lütfen yapma böyle." Oldu paşam. Hem ayranım dökülmesin hem tatsız şeyler yaşamayalım.

"Sus ya. Bunca yolu sen pisliğin birinden vazgeçme diye geldim zaten. Ne yaparsan yap."

Mid,,NominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin