-14-

106 12 9
                                    

Stan xikers.

——
MOTORUMU ALDIM! şimdi. Test sürüşü yapmam lazım o yüzden OTOBANA Gidiyorum.

Heyecandan elim ayağım titrerken motorcuma baktım.

"Ağlıyorum lan çok güzel" sarıldım niye bilmiyorum.

Eve gitmemiştim. Motor aldığımı da henüz kimse bilmiyordu. Geceyi Yuta hyunglarda geçirdim sabah da eve gitmeden buraya geldim.

Kaskımı da takıp bindim. Çalıştırdım ve çıkan sesle kahkaha attım.

"Çok güzel!"

Okula gitmem lazım ama kim takar şuan okulu.

Gazlayıp doğruca caddeye girdim. Anayoldan girip otobana çıkan yola sürdüm.

Henüz yavaşım. En azından trafikte. Işıkları da geçip yola girdim.

Sabah olduğundan arabalar çok fazla değildi. Sadece tırlar.

"ABOVV!" Diye bağırdım. Bir gaza basıyorum varya. Of of.
—-
Neyse sonra babam arayıp küfür etti okula gittim.

Motorum öyle pahalı bir şey değil ama emek vererek aldığım ilk şey bu yüzden çok değerli benim için.

Okulda motorlu veletler var bu yüzden bahçede kilitleyebileceğim yerler de var. İçeri soktum ve kaskımı çıkarıp kilitledim.

Bir elimde kask diğer elimde çantam kurye misali sınıfa girdim.

"S.a hocam dersimiz size mi?" Dersimiz Çinceymiş. Stajyer de arkada benim yerimde oturmuş not falan tutuyordu. Renjun halinden bayağı memnun.

"Bingchilling!"

"Evet hocam ben de zeytini özellikle peynirin kendine has bir tadı var."

"Salak mısın evladım ya. Geç yerine hadi. Konumuz tatlı türleri. Dondurmadan bahsediyorum."

"Ha biliyorum ben hocam. 現在我有冰淇淋
我很喜歡冰淇淋."
(Dondurmam var dondurma yemeyi severim)

Aniden Çince konuşmamı beklemiyordunuz. Ben de beklemiyordum Renjun yüzünden hep.

"Helal lan sana Jeno hiç beklemezdim." Dedi kel göbekli ve askılı pantolon giyen çincecimiz.

"ありがとう" bu da Shotarodan kalma.
(Teşekkürler)

"Japonca o Jeno. Çince teşekkür etmek için-"

"Ah hocam ben söyleyebilir miyim?" Renjun elini kaldırdı. Bütün sınıf ona döndük. Adam çinli zaten amk. Ne gereği var ki milletin hakkını çalıyorsun.

"Söyle oğlum." Bu bilmiyo demi Ren'in çinli olduğunu. Tüh. Sınavlardan hep 100 aldığını da farketmedi.

Hocaya dönmedi ama. Stajyere döndü. Yüzünü yani. Derince nefes aldı.

"あなたはとてもハンサムです. 私とデートしたいですか?"
(Benle çıkar mısın diye soruyo burda)

Neden Japonca sorduğunu asla anlamadım ama ne sorduğunu anladım. Güldüm. Benle birlikte anlayan birkaç kişi daha güldü.

Shotarodan öğrenmiş bunları hep.

"LAN O DA JAPONCA!" diye bağırdı gergin görünüşlü adam.

Stajyer anlamamış gibi çocuğa bakıyordu ve ben hala ayaktaydım. En ön sıranın üstüne bir bacağımı koyup oturur gibi yaptım. Kaskımı dizime koydum.

"Bana ne hocam! Ben söyledim. Cevap versin hadi!" Kafayı yedi bu çocuk. Kollarını bağlayıp yerine oturdu. Adam zaten yanında oturuyo ne diye kalktıysa.

Mid,,NominHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin