30

11.4K 567 253
                                    

Serhat Çağlı'dan...

Gözlerimi alnıma değen soğuk bezle açtım. Hemen yanımda dikilen kişi çatık kaşlarıyla bana bakan Berat'tı. Yüzümü buruşturup "Tamam çok da iyi bir adam sayılmam ama seninle aynı cehenneme düşecek kadar da kötü değildim. Nasıl oldu da seninle aynı cehenneme düştüm ben?" diye sordum.

Berat gözlerini devirip "Kucağıma düşerken böyle demiyordun ama Serhat Efendi. Neyse yeterince boş yaptığına göre sende bir bok yok, karıma söyleyeyimde ağlayıp durmasın," dedi.

"Senin karın mı vardı?" diye sordum sırıtarak.

Berat dudaklarını yalayıp pis pis sırıtarak "Senin Gül'ün benim karım ya ne çabuk unuttun? " dedikten sonra göz kırptı.

Olduğum yerde doğrulup yan tarafımda duran sürahiye uzandım o sırada Berat kapıya doğru koştu. Elime aldığım sürahiyi Berat'ın arkasından fırlatırken amacım kafasını yarmaktı ama şerefsiz herif kapıyı kapattığı için sürahi kapıya çarpıp parçalandı. Yorgun bedenimi yatağa geri bırakırken nefes nefese kalmıştım. "Karısıymış siktir oradan şerefsiz," diye söylenirken aklıma düşen gerçekle hızla yataktan kalktım. Benim de bir karım vardı ve şuan ne haldeydi hiçbir fikrim yoktu.

Bulunduğum odanın kapısı açılırken içeriye ilk önce Gül giriyordu ama Berat kolundan tutup geri çekti. "Her yer cam kırığı dikkat et biraz," diye kızdı.

Gül kolunu Berat'ın elinden kurtarıp camların üzerinden atlayıp koşarak yanıma geldi. Bana sımsıkı sarılırken "Abi iyi misin?" diye sordu.

Gül'ün sarılışına aynı şekilde karşılık verip sımsıkı sarıldım. "Ben iyiyim Gül'üm. Ama Erva ne hâlde bilmiyorum," dedim geri çekilirken.

Gül'ün kaşları çatılırken Berat boğazını temizledi. Berat "Erva'yı senin özel uçağınla Mardin'e getirmişler," dedi.

Gül "Erva'ya bir şey mi oldu da?" diye sordu.

Gül'ün sorusunu es geçip Berat'a doğru yürüdüm. "Sen nereden biliyorsun lan?" diye sordum.

Berat, Gül'den bakışlarını kaçırıp bana baktı. "Sen o hâlde bizim karşımıza çıktıktan sonra biraz araştırma yaptım. Sizin şirketin hisselerinin gizlice satışa çıktığını ama senin ölüm haberinden sonra satışın durdurulduğunu öğre-"

Gül şaşkınlıkla "NEEE!" diye bağırdı.

Berat "Gül iki gündür senin başında, olanlardan haberi yok, ben söylemedim," dedi.

"Erva'nın durumu nasıl peki?" diye sordum. Erva'nın adını anarken bile kalbim adeta ağzımda atıyordu.

"Durumu hakkında bir bilgim yok tek bildiğim buraya getirildiği. Birde Emin ve Buse Mardin'de birazdan burada olurlar," dedi.

Gül "Neler olduğunu anlatacak mısınız artık, Erva'ya ne oldu, Emin neden burada?" diye sordu.

"Karım demesini biliyorsun niye Gül'ün olanlardan haberi yok?" diye sordum.

Berat hayrete düşmüş bir ifadeyle yüzüme baktı. " Karısından herşeyi saklayan adam mı soruyor bu soruyu? " dedi.

"Bana bak Dağdelen sen öyle her şeye burnunu sokma kırmayayım o burnunu," dedim burnumdan solurken.

"Sen karımla arama girmezsen ben de girmem Çağlı," dedi.

Gül ikimizin arasına girip "Koca koca adamlarsınız hâlâ çocuk gibi kavga ediyorsunuz vallahi bravo size!" dedi. 

"Gül'üm sen karışma!" dedim.

Berat'ın telefonu çalmaya başlayınca Berat telefonu cebinden çıkarıp ekrana baktı. "Emin arıyor, gelmişlerdir büyük bir ihtimalle," deyip odadan çıktı.

ÇİLEK KOKUSU +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin