Yüzüme çarpan sıcak rüzgar saçlarımı arkaya doğru savururken gözlerimi aralayıp tek bir bulutun bile olmadığı gökyüzüne baktım. Mardin kesinlikle çok sıcaktı.
Arkamdan belime dolanan ellerin sahibi boynuma öpücük kondurmadan önce kokumu içine çekmiş ve bu benim tüylerimi diken diken etmişti.
Serhat "Burada ne yapıyorsun sevgilim?"diye sordu.
Başımı hâlâ başını boynumdan kaldırmayan Serhat'a yasladım. "Çok sıcak,"dedim.
Serhat gülerek boynuma bir öpücük daha kondurdu. "Sıcaksa neden hâlâ buradasın?"diye sordu.
"Koskoca konakta kimse yok canım sıkıldı,"dedim. Herkes şehir dışındaki bir akrabanın düğününe gitmişti. Aslında bizim de gitmemiz gerekiyordu ama Serhat şirketten geç geldiği için gidememiştik. Zaten düğün çekecek havamda değildim.
Babaannemin ölümünün üzerinden bir buçuk ay geçmesine rağmen hâlâ taziye için gelenler oluyordu ve artık ciddi anlamda misafir görmekten sıkılmıştım.
Serhat beni kendine çevirip "Birlikte güzel bir yemek yemeye ne dersin?"diye sordu.
"Hımm evde mi yiyeceğiz?"diye sordum.
Serhat önüme gelen saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırıp "Ben dışarısı için plan yapmıştım ama istersen evde de yiyebiliriz ,"dedi.
Hemen kollarının arasından çıkıp odamıza doğru yürümeye başladım. "Bana sadece 10 dakika ver, hemen hazırlanırım,"derken Serhat arkamdan kahkaha atıyordu.
Ona kötü bakışlarımı gönderirken o bana öpücük atmıştı. Dayanamayıp gülümsedim. Odaya girdiğimde ilk iş dolaptan elime geçen ilk elbiseyi çıkarmak olmuştu. Mavi saten elbiseyi yatağın üzerine bırakıp makyaj masasının önüne geçtim. Saçlarımı yapmakla uğraşmayıp sadece tarayarak serbest bıraktım. Hafif bir makyaj yapmıştım ama dudağımdaki kırmızı ruj bu hafif makyajımı bastırmıştı.
Boynuma kolye takıp son olarak da elbisemi giydim. Aynada kendime baktığımda kısa süre içerisinde iyi iş çıkardığımı düşünüyordum.
Erva'nın elbisesi
.
Ayağıma siyah topuklu bir ayakkabı giydikten sonra sadece telefonumu alıp odadan çıktım. Serhat ağzındaki sigarayla yaslandığı korkuluklardan doğrulurken delici bakışları benim üzerimdeydi. Ben ona doğru yürürken ağzının içinden bir şeyler söylüyordu.
Bakışlarından anladığım kadarıyla elbisemden memnun kalmamıştı. Yanına gittiğimde elimi tutup sigarasından bir nefes çekip yere attı. Ağzından verdiği sigara dumanı yüzüme çarparken elimi hoşnutsuz bir şekilde havada salladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÇİLEK KOKUSU +18
ChickLit"Yapma." Sesimin titremesini istemesem de kollarının kıskacında ki bedenim tıpkı sesim gibi titriyordu. Göz kapaklarımı sımsıkı birbirine bastırsam da burnundan verdiği nefesi yüzüme çarptığın da öfkelendiğini anlamıştım. Çıplak sırtımın değdiği duv...