31

11K 506 539
                                    

Vote sınır 400

Satır arası yorum sınır 500

"Erva."

Saçlarımda gezinen elin ağırlığı ve kulaklarıma dolan o tanıdık sesle gözlerimi aralamaya çalıştım. Acıdan uyuşan elim sıcak bir elin arasındaydı.

Gözlerimi araladığımda ilk gördüğüm yüzüme eğilmiş kızaran gözleriyle bana bakan Serhat'ın yüzüydü.

Serhat diyorum çünkü yüzünde ne bir yanık izi vardı ne de bir yabancıya aitmiş gibi bakan gözleri. Masmavi gözlerine kan oturmuş olsada Serhat'ın gözleriydi.

Başım onun kucağındaydı. Benim gözlerimi açmamla dudaklarına acı bir tebessüm yerleşti. Elimi havaya kaldırıp yüzüne götürdüm. Avuç içimi yanağına yaslayıp okşadım. Serhat yüzünü çevirip avuç içimi öptü.

"Serhat," dedim titreyen sesimle. Gerçek olmamasından, yine halüsinasyon görüyor olmaktan o kadar çok korkuyorum ki anlatamam.

Serhat'ın gözleri buğulandı. Dolan gözlerinden ince bir çizgi halinde yaşlar akmaya başladı. "B-ben... özür dilerim..." dedi ağlayarak.

Başımı dizinden kaldırıp tam önünde bağdaş kurdum. O sırada ayak bileğimdeki zinciri fark ettim. Aynı zincirden Serhat'ın ayak bileğinde de vardı.

Sağlam olan elimle Serhat'ın ıslak yanaklarını sildim. Elimi ensesine götürüp başını omzuma çektim. Başını omzuma yaslayıp kollarını sırtıma doladı. Bana sımsıkı sarılırken ağlamaya devam etti.

"Buradasın yanımdasın," dedim.

"Seni koruyamadım, özür dilerim," dedi.

Geriye çekilip yüzüne baktım. "Serkan değil mi o. Sen onun yaşadığını biliyordun o yüzden benden özür diliyorsun," dedim.

Serhat benden gözlerini kaçırıp başını aşağı yukarı salladı. Elimi çenesine götürüp yüzüme bakması için kafasını kaldırdım. "Anlat hadi dinliyorum," dedim gözlerine bakarak.

Serhat elimi tutup derin bir nefes aldı. "Sana anlattığım ailemle son resmim olan fotoğrafın hikayesini hatırlıyor musun?"

"Serkan'ın senin yerine sınava girmesini istediğin gün çekildiğiniz fotoğraftan mı bahsediyorsun?"

"Evet, o gün annem, babam ve Serkan okula giderken bir kaza yapıyorlar. Bir adam, hurdaya dönen ve her an patlamak üzere olan arabanın içerisinden zor bela Serkan'ı çıkarmış. Daha sonra -"

"Hikayenin geri kalanını bırakta ben anlatayım kardeşim." Serhat'ın sözünü odaya giren Serkan keserken Serhat öfkeli yüzüyle Serkan'a baktı.

Ben Serhat'ın yanına oturup koluna sarıldım. Serkan bizim karşımızdaki duvarın dibine oturup sırtını yasladı. Bana bakarak "Hikayenin devamını benden duymaya hazır mısın?" diye sordu.

Ona bir şey demeden Serhat'a biraz daha sokuldum.

Serkan bakışlarını Serhat'tan ayırmadan hikayenin devamını anlatmaya başladı. "Daha sonra ben kim olduğumu bilmeden, günler sonra gözlerimi bilmediğim bir yerde açtım. Başımda akli dengesi yerinde olmayan bir adam vardı. Elindeki merhemi yüzümde asla izi geçmeyecek olan yanık izine sürüyordu. Günlerdir uyuduğumu söyleyen adam bana zorla yemek yedirdi, beni yıkadı, giydirdi, yaralarıma merhem sürdü. Ailemin yapması gereken herşeyi delinin teki yaptı."

Serhat "Senin yaşadığından bile haberimiz yoktu!"diye bağırdı.

Serkan "Tabi beni aramak hiç aklınıza gelmedi değil mi? Gerçi beni arasalar bile eminim sen buna da engel olurdun. Nasılsa benden kurtulmuştun neden tekrar başına bela alasın ki değil mi?"

ÇİLEK KOKUSU +18Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin