Yeni bir günden merhabalar.
10. Bölüme ulaştık kitabıma şans veren herkese teşekkür ederim sizleri seviyorum.
Sezen Aksu - küçüğüm
Keyifli okumalar diliyorum...
______________________________________"Barlas'dan"
"Başlıyorum" dedi ve derin bir nefes aldı.
"İlk tokat'ımı 6 yaşında yedim. 1. Sınıfa başladığımda. Babama 'babacığım' dediğim için vurmuştu bana." Dediğinde babama baktı babam dolu gözlerle ona bakıyordu.
"Ben bu yaşıma kadar hep şiddetle büyüdüm en küçük bir hatam da şiddet gördüm hastalığımı öğrendiğimizde 8 yaşındaydım. İlaçlara başladık çok çabuk kilo aldırıyordu. Meliha modacıydı hep manken gibi olmamı istiyordu. Benim onlarla yemek yemem bile yasaktı sadece misafir gelirse. Onlarla konuşmam hatta yanlarında nefes almam yasaktı. Evin yemeği temizliği benim üstümdeydi bilerek hizmetli tutmazlardi bir şeyi yapmazsam sonunda ceza...." Deyip sustu hatırlamak istemiyordu.
"Öyle böyle büyüdüm. 10 yaşıma girdiğimde selim iti bize daha sık gelmeye başladı benden 4 yaş büyüktü. Bana hep yakın davranırdı. Vücuduma dokunmaya çalışırdı. Ben hep ondan kaçardım. Orhan da bana dokunmaya çalışmıştı." Dedi ve kısık sesle "dokundu da" dedi duymuştum kimsenin duymadığını sanmıştı ama ben duymuştum.
"Ama ben hep kaçtım. Ben hep kendimi korumaya çalıştım ben pislenmek istemedim gerçekten onlar hep dokunmaya çalıştı ben kaçtım." Dedi ve ellerine bakarak o lanet soruyu sordu.
"Ben p-pislendim mi?" Dediğinde herkes ağlamaya başladı hemen lavinia'ya sarıldım. "hayır gül kızım sen tertemizsin. Sen pislen-medin sen temizsin tamam mı" dediğimde daha çok ağlamaya başladı. Aras su getirmişti bir kaç yudum içtikten sonra sakinleşti. Devam etti anlatmaya
"Bundan dört yıl önce bana tekrardan dokunacaktı orhana söyledim tâbi ki bana inanmadı değil biliyordu kendiside dokunmuştu ama gene de dövmüştü. Odama çıkamadım ben de kapının önünde kaldırım da oturup sokakta oynayan çocukları izliyordum. biri topu bana attı. Geri atmamı istediler ama atamazdım. Hastalığım yüzünden her acı çektiğimde vücudum uyuşuyordu. Neyse işte çocuk yanıma geldi ve bağırmaya başladı o sıra Orhan geldi ne olduğunu sordu çocuk yalan söylemeye başladı. 'Kızın beni öpmeye çalışıyor' dedi babam sinirlendi baya bi çocuk topu alıp gitti. Vücudumdaki uyuşukluk kayboluyordu. Orhan saçıma yapışıp Bodrum'a indirdi. O gün belkide hayatım boyunca yetmediğim en büyük dayağı yemiştim sonunda da komalık olmuştum. Hani dedi ya Aras aklina bir şey geldi diye bu an geldi aklıma bir bağırma yüzünden ve yalan sonucunda ben komalık oldum. Tam üç gün komada kaldım bir şekil yalan söyleyip polisi göndermişlerdi." Dediğinde Aras yanımıza gelip konuştu"özür dilerim. Abla sana bağırdığım için bağırmakla tehdit ettiğim için" dediğinde ağlıyordu lavinia ona sarıldı.
Ayrıldıktan sonra devam etti.
"Bundan yaklaşık üç hafta önce tekrar komalık olmuştum. Gerçek ortaya çıkmadan üç gün önce tekrar bana dokunacaktı tekrar dedim orhana gene inanmadı iki saat dövmüştü yine kendi yaralarımı kendim sardım ben... sonra aşağıya indim hiç bir şey olmamış gibi yemek yaptım. Hep böyle olurdu ne olursa olsun sonunda hiç bir şey olmamış gibi yemek yapıp evi temizlerdim. Buraya ilk geldigimde de kahvaltıyı ben hazırlamıştım. Korkuyordum o evde olanlar burda da olacak diye çok korkuyordum." Kafasını kaldırmadı kimsede bir şey demedi. Devam etti.
"Bazen hiç bir şey yapmadığım halde gelip döverdi. Alışmıştım artık. Gerçekleri öğreneceğimiz zaman bana 'Madem bu son gecemiz son dayağını yemeden gidemezsin değil mi?' dedi ve gene işkence odasına götürdü orada girmiştim komaya. Ben hep karanlıkta büyüdüm korkuyla büyüdüm heryer kan olmuştu. En son bayılmışım uyandığımda odamdayım. Hastaneye gidecektik hazırlanıp sadece koluma ve yüzüme fondöten sürmüştür kimse görmemeliydi." Dediğinde dayanamadım tekrar sarıldım.
Biz ona neler demiştik ama o neler yaşamıştı. Ayrıldığımız da konuştu "şey bahçeye çıksak olur mu?" Dediğinde babam kafasıyla onayladı. Bahçeye çıktığımızda herkes bahçedeki koltuklara oturdu.
Ben dayanamayıp sigara yaktım bir tane. Laviniada cebinde paketini çıkarıp oda yakmıştı sigara mi kullanıyordu daha çok küçüktü?
Herkes ona bakarken konuştu "üç yıl önce başladım. Acımı yok etmiyor ama hafifletiyor." Dediğinde parmaklarında ki sigarayı alıp söndürdüm. Bana bakıp konuştu "emirde sevmezdi sigara içme mi oda alıp söndürdü" dediğinde gözleri dolmuştu.
"Emir kim?" Diye sordum bu sefer. Gökyüzüne baktı ve konuştu.
"Çocukluk aşkım... İki yıl önce öldü" dediğinde gözünden yaşlar akmıştı. "Onla 7 yaşında tanıştık aynı sınıftaydık Kolumdaki morluğu sormuştu bende yalan söylemiştim bana inanmamıştı ama üzerime gelmemişti zamanla daha yakın olduk. Ve ben ona herşeyi anlattım neler yaşadıysam, hastalığımı, Selim itini. En çok Emire güvenirdim.
Ablam vardı bir tane beni sevmezdi. Ama ben severdim ablam çünkü keşke bende abla olsaydım ben kardeşimi korur kollardım. Okulda çok kavgam olmuştu hepsinide dövmüştüm dayak yiye yiye atmayı öğrenmiştim hemde emir bana öğretmişti dövüşü. " Dediğinde Aras sarılmıştı "sen dünyadaki en güzel en iyi ablasısın" dediğinde gülümsedim.
"Emir benim yüzümden öldü" dediğinde hıçkırdı. Nasıl onun yüzünden ölmüştü. "Benim doğum günümde öldü. Benim yanıma gelirken kaza yaptı ben olmasaydım o kazayı yapmayacaktı ben onun öldüğü gün ölmek istedim ilaçlarımı almadım" dediğinde aklıma geçenki yazdığı not gelmişti hala cebimdeydi çıkarıp lavinia'ya uzattım
Eline alıp baktı bir nota bir bana "okudunuz mu?" Diye sorduğumda başıyla onayladı.
Sustu sadece sustu.
Annem ağlamaktan helak olmuştu. Baban sinirden kendini kasıyordu. Ferhat pişman olmuştu dediği sözlerden pişman olmuştu. Ferhat sadece ağlıyordu kendini sucluyordu tek o değil herkes kendini suçluyordu. Aras çoğu şeyi önceden biljyordu ama büyük ihtimalle taciz olayını yeni öğrenmişti.
Lavinia Ferhata bakıp konuştu "geçen gün iki saatliğine dışarı çıktığımda mezarlığa gittim sevgilimin yanına ona herşeyi anlatmıştım. Sizden bahsetmiştim. Hatırlıyor musun ben eve gelince bana neler dediğini?" Dedi Ferhata bakarken ferhat kafasını kaldırıp lavinia'ya baktı. Tekrar başını eğip kafasıyla onayladı. "Keşke doğru bir şekilde sorsaydın nerde olduğumu sana söylerdim ama sen bana ne dedin..." Dediğinde sustu annemle babam vardı onların yanında söylemedi. Ferhat da bir şey demedi.
Babam daha fazla dayanamadı ve ayağa kalktı "kızıma bunu yapanların cezasını kendi ellerimle vereceğim dedi ve içeri girdi hızla arkasından girdik. Çekmeceden silahını aldı lavinia hemen babamın yanına gidip kolunu tuttu "baba ne yapacaksın o si-silahla " dedi korkmuştu. Hemen yanına gidip "gül kızım sakin ol bir şey olmayacak küçük bir ders verip geleceğiz tamam mı sen dinlen tamam mı?" Dediğimde başını hızla iki yana salladı. "O-olmaz baba bir şey yapmayın benim yüzümden k-katil olmayın"
Dediğinde babam lavinia'ya sarıldı. "Bir şey olmayacak güzelim bırak gidip cezasını vereyim" dedi ve ayrıldı lavinia korkuyordu. Ama o itlerin cezasını çekmesi gerekiyordu. "Baba bugün gitmeyin olmaz mı yanımda kalın" dediğinde babam da kafasıyla onayladı. Ben sinirden duramıyordum ama sırf lavinia için bir şey yapmayacaktım.
______________________________________
Gelecek bölümde görüşürüz.
Oylamayı unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNİA (Berfin)
Roman pour Adolescents16 yılı çöp olan kızın hayatı... korkak küçük kızımız adının anlamı gibi ölüm çiçeği gibi ruhunu öldürmüş bir kızın hayatı yeni aile? yeni hayat? yeni kişiler? nasıl alışacakti. yaşayıp öğrenecekti öğrenecektik. Peki yeni hayatına alıştım derken ba...