Yeni bir günden merhabalar
Müziğimiz
Mor ve ötesi - oyunbozan
Keyifli okumalar diliyorum
______________________________________
"Günaydın güzel kızım emir bunlar senin artık sende benim oğlum sayılırsın" dediğindeYakında damadın olacak baba...
İç ses kes sesini
Niye yalan mı...
Sırıtıyordum. Babam Emire telefon ve kredi kartı vermişti. Emirin ailesi yoktu benle tanıştıktan dört yıl sonra ailesini trafik kazasında kaybetmişti.
"Teşekkür ederim ama ben bunları kabul edemem" dediğinde abi tayfası bir ağızdan "itiraz kabul etmiyoruz" dediğinde kahkaha attım. Emir zorla telefon ve kredi kartını aldı.
Kahvaltıyı yaptıktan sonra ikizler ben emir ve Aras evden çıktık ilk önce ikizleri bıraktık sonra koleje geçtik müdürün yanına gittik kaydını benimle aynı sınıfa yaptırmıştı babam.
Sınıfa çıktığımızda ateş sınıftaydı emirin elinden tutup ateşin yanına gittim. "Günaydın ateş" dediğimde "günaydın prensesim bu kim" dedi Emire bakarken. "Benim en yakın arkadaşım emir, Emir ateşte kuzenim " dediğimde ikiside el sıkıştılar.
Zil çalınca herkes yerine oturdu. Emir benim yanıma oturdu. Ateşte arkamızda oturuyordu.
"Barlas'dan"
"Baba ben depoya gidiyorum orhanın işini halledeceğim" dediğimde babam "geç bile kaldın" dediğinde kafamla onayladım "hadi ben çıktım" dedim ve evden çıktım laviniagil çıkmıştı çoktan arabaya binip depoya doğru sürdüm.
Depoya girdiğimde murat yanıma geldi. "dediğimi yaptınız mı Murat" dediğimde "evet abi kestik dilini" dedi. kafamı salladım dilini kestirmiştim artık ne konuşabilecek nede bağırabilecekti.
Sinirle içeriye girdim. Orhan karşımda sandalyede bağlı oturuyordu. Beni gördüğünde gözleri büyüdü. Bugün eceli olarak burdaydım çok yaşamıştı ve ölüm vakti gelmişti. Bu zamana kadar yaptıkları her şeyin bedelini ödeyecek ti gülerek yanına yaklaştım
"nasıl gidiyor" dedim pis pis sırıtırken cevap vermeye çalışıyordu ama veremiyordu. "Aa doğru sen konuşamıyordun değil mi." deyip kahkaha attım
Masaya doğru ilerleyip elime lazer ışığı aldım ve geri yanına gittim korku dolu gözlerle bana bakıyordu bir zamanlar benim kardeşim de ona böyle bakmıştı...
Yanına yaklaşıp elimdeki lazerle gözlerini yakmaya başladım acıyla inleyip yalvarmaya çalışıyordu. " Kes sesini benim kardeşim de sana yalvarmıştı sen ona acıdın mı ki ben şimdi sana acıyacağım" dedim kükreyerek.
Gözleri artık yanmıştı masaya ilerleyip lazeri yerine koydum masadan el testeresini ve közü alıp tekrar yanına gittim ilk önce testere ile sağ elindeki parmakları tek tek kesit közle dağladım.
Hemen ölmemeliydi 17 yıl boyunca kardeşime yaptıklarının cezasını çekmeden ölmemeliydi.
Elleri ve ayaklarındaki tüm parmaklarını teker teker kestim işim bittiğinde masaya geri dönüp elime neşter aldım ve bir serum ayarlayıp ilk önce kan dolu serumun taktım sonra göğsünü yarmaya başladım iç organları görünmeye başlamıştı bile.
Masada bıçak seri mi alıp vücudunun çeşitli yerlerine sapladım sonra organlarını teker teker çıkarıp yaktım ölmüştü artık.
kimseye zarar veremezdi.
kimseye o pis gözleriyle bakamazdı
kimseye dokunamazdı, yürüyemezdi, nefes dahi alamazdı...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNİA (Berfin)
Novela Juvenil16 yılı çöp olan kızın hayatı... korkak küçük kızımız adının anlamı gibi ölüm çiçeği gibi ruhunu öldürmüş bir kızın hayatı yeni aile? yeni hayat? yeni kişiler? nasıl alışacakti. yaşayıp öğrenecekti öğrenecektik. Peki yeni hayatına alıştım derken ba...