19. BÖLÜM

3.1K 135 53
                                    

Yeni bir günden merhabalar.
Müziğimiz:
Aydilge- sorma
Cem Adrian-Keskin
Keyifli okumalar dilerim.
______________________________________
Sabah alarmın sesiyle açtım gözlerimi. Okul vardı ve ben gitmek istemiyordum.

Neden mi içimde gene o kötü his vardı ve bu his olduğun da hep başıma bir iş geliyordu. Allah'ım bana yardım et dedikten sonra banyoya gidip ihtiyaçlarımı giderdim yaralar hemen hemen yok olmuştu. Tabi izler kalmıştı aman morluk ve kızarıklıklar yok denecek kadar azdı. Kollarımdaki morluklar gittiği için bugün kısa kollu giyecektim.

Giyinme odasına gidip bir tişört altıma da eşofman giydim saçımı sıkı bir at kuyruğu şeklinde bağlamıştım. Dudağıma nemlendirici sürüp ilaçlarımı içtim. İlaçlar pek fayda etmiyordu ama yapacak bir şey yoktu.

Telefonumu alıp aşağıya indim herkes masaya geçiyordu tam zamanında inmiştim. "Günaydın güzel ailem" deyip ilk babamın sonrada annemin yanağını öptüm.

Herkes günaydın demişti. Kahvaltıyı yapıp çantamı aldım ikizler sabah dersleri boş olduğu için sonra gideceklerdi. Arasla beraber arabaya binip okula gittik.

Besmele çekip okula girdim. Ateş gelmişti onada günaydın deyip yanına oturdum. Eksiklerim vardı çıkışta kırtasiye gitmem gerekiyordu.

Okulda bir şey olmamıştı ama içimdeki his geçmemişti. Arasa kırtasiye ye gideceğimi söylemiştim.

Kırtasiye ye giderken biri arkamdan ağzımı kapatmıştı. Bir süre sonra her yer karanlıktı.

"Aras'dan"

Eve geldiğimde annem ablamı sormuştu kırtasiye ye gittiğini söyleyip odama çıktım. Üstümü değiştirip aşağıya indiğimde Barlas abimi gördüm yanına gidip. "Abi hoşgeldin" deyip yanına oturdum. "Hoşbuldum abim lavinia nerede?" Diye sormuştu. "Abi kırtasiye ye gitti gelir birazdan" dediğimde sadece kafasını salladı. "Abi pes atalım mı" diye sordum abime"olur paşam oynayalım" dedi.

                 ~iki saat sonra~
Kazanan abim olmuştu yavaştan herkes geliyordu eve. Tüm aile oturmuş ablamı bekliyorduk ama ne gelen vardı nede giden. "Nerde kaldı bu kız arasanıza tekrar" dedi annem endişeli sesiyle. "Anneciğim sakin ol telefonu kapalı gelir birazdan" dedi Barlas abim sakin kalmaya çalışarak. Herkes merak ediyordu. En sonunda babam dayanamayıp ayağa kalktı " ben çıkıp bakacağım etrafa belki yoldadır" dedi Barlas abimde ayaklandı "bende geliyorum" dedi "hadi oğlum" dedi salondan çıkacaklarken Barlas abimin telefonu çaldı.

"efendim murat" dedi murat abi niye aramıştıki abime birşeyler dedi "ne kapat murat hemen peşine düşün bulun o iti" dedi sinirle.

Babam ne olduğunu anlamıştı hızla evden çıkıp gittiler.

"Lavinia'dan"

Gözlerimi açtığımda karşımda selim iti duruyordu bir sandalyeye bağlamıştı beni. "Uyandın sonunda güzelim" dedi pis pis sırıtırken. "Naber lavinia özledin mi beni bu sefer tekim" dediğinde kahkaha atıyordu geçen dedikleri aklıma geldi 'bu sefer sana dokunmayacağım ama bir dahaki sefere acısını çıkarırım haberin olsun.' demişti içimi korku kaplamıştı, gözlerim dolmuştu. 'baba, abi kurtarın beni' dedim içimden yalvarırcasına.

"Bence dediklerimi hatırladın" dedi ilk ayaklarımı çözdü sonra ayağa kaldırdı. "yürü bakalım" dedi kolumdan çekiştirip. Elinden kurtulmaya çalıştım bağırdım çağırdım ama sinirle bir kaç defa tokat attı.

Ağlıyordum gene aynı yere getirmişti beni ağlıyordum kurtulmak istiyordum. Gene o odaya götürdü. Herşey aynıydı masanın üstünde çeşitli aletler tavana asılı zincirler ve odanın köşesinde duran kelepçeli yatak...

"İlk önce yaralarını kanatalım ne dersin" dedi ve güldü. Orhan iti gibi ellerimi kelepceye bağladı. Üzerimdekileri yırtıp yere attı sadece iç çamaşırım vardı. Vücudumu süzüp "vücudun dahada güzelleşmiş" dedi sırıtırken utanıyordum ondan vücudumdan orhandan geçmişimden utanıyordum. Eli kemerine gitti. Çıkarıp vurmaya başladı.

Ağzımdan ufak bir çığlık çıkmıştı. Ağzımı bir bezle kapattı. "sstt sessiz ol güzellik daha yeni basliyoruz" dedi ve gülerek vurmaya devam etti. Korkuyordum biliyordum neler olacağını. 'abi kurtar beni ben pislenmek istemiyorum.'

Bir vurdu iki vurdu... Kaç vurdu sayamadım canım yanıyordu ama artık ses çıkarmıyordum. "Sıkıldım bundan" dedi ve masaya ilerledi eline demir ince bir sopa almıştı bu sefer. "Birazda bunla devam edelim ne dersin güzellik" dedi ve dövmeye devam etti. Bacaklarım beni taşıyamıyordu artık. Vücudum uyuşmuştu çoktan.

Kaç saat geçmişti bilmiyorum ellerimi çözmüştü bacaklarım bedenimi taşıyamadı ve yere düştüm. Bir kaç tekme attı ve ağzımdaki bezi çekti.

"Yeter nolur... vurma artık. Bırak beni ben ne yaptım sana d-dokunma bana" dedim zorla konuşurken öksürmeye başladım ağzımdaki kanı tükürdm. "Kes sesini ben ne zaman bitti dersen o zaman biter ve artık sen benim olacaksın bedenin bana ait olacak anladın mı. " Dedi ve tekmelemeye devam etti. bir sigara yakmıştı ve bedenimi izliyordu .

Ben yerde öylece yatıyordum. Kalkacak gücüm yoktu. Sigarayı bitirip beni yerden kaldırdı yaraga yatırdı kollarımı krlepceleyip masaya gitti. Masadan bir iğne getirip koluma enjekte etti. Vücudumun uyuşukluğu kaybolmuştu. "Acıya hazır mısın güzelim" dedi ve gömleğini çıkardı. "Hemen başlamayacağım merak etme" dedi.

Belli aralıklarla elektrik veriyordu vücuduma. Her vücudum uyuştuğunda aynı iğneden vuruyordu. Vücudum titriyordu artık. Bir elektrik veriyor bir vuruyordu. Gözlerim yavaş yavaş kayıyordu. En son o itin Sesi duydum "vakit daha dolmadı güzelim biraz dinlen uyandığında sana mükemmel şeyler yaşatacağım " demişti. Ve karanlığa gömülmüştüm.

Uyandığımda selim iti beni izliyordu. "Uyandığımda gore başlaya biliriz" dedi ve üstüme çıktı. Kurtulmaya çalıştım ama olmadı boynumu öpmeye başladı.

"Barlas'dan"

Murat aramisti ve bana Selim'in kaçtığını söyledi. Telefonu kapatıp babama baktım babamda ters bir şey olduğunu anlamıştı. Evden çıkıp arabaya bindik. "Selim iti kaçmış" dedim ve depoya sürdüm.

İçeri girip adamları azarlayıp Orhan picinin yanına gittim "selim nerde" dedim kükrerek kardeşimi kaçırmıştı buna emini. Orhan güldü "noldu güzel kızımı mı kaçırdı" dedi babam sinirle orhana yumruk attı "o benim kızım ona sakın bir daha güzel kızım deme o benim kızım" dedi sinirle bir kaç yumruk daha attı.

Yakasına yapıştım "söyle lan nereye götürdü kardeşimi" konuşmadı bir süre dövdüm konusmadi tırnaklarını söktüm konuşmadı. "Demek konuşmuyorsun o zaman parmaklarını ve o küçük dilini keselim ne dersin" dediğimde gözleri açıldı. "tamam dur söyleyeceğim" dedi sırıtıp bekledim adresi vermişti.

Hızla yola ciktim buraya yaklaşık yarım saatti dua ediyordum geç olmaması için dua ediyordum. Depoya geldiğimde hızla içeri girdim bir odadan sesler geliyordu hemen odaya daldım. Selim iti kardeşimin üstündeydi hzla gidip üstünden aldım yumruklamaya başladım. Bayılasıya kadar dövdüm bayılınca hemen lavinia'nın yanına gittim.

"Gül Kızım bak geldim bak bana geldim seni kurtardım" dediğimde bana baktı elleri ayakları bağlıydı hemen çözdüm. Hızla bana sarıldı. "Ağlama bebeğim geldim abin burda yanımda sana artık bir şey yapamaz tamam mı" dediğimde hala ağlıyordu üstümdeki sweat'ı çıkarıp lavinia'ya giydirdim. Diz kapaklarına kadar geliyordu kucağıma alıp ordan çıkardım dışardaki adamlara da Selim'i depoya götürmelerini söyledim.

Lavinia'yı arabaya bindirip bende şoför koltuğuna bindim. Eve doğru sürmeye başladım yol boyu ağlamıştı. Bende onunla ağlamıştım...
______________________________________
Gelecek bölümde görüşürüz.
oylamayı unutmayın.

LAVİNİA (Berfin)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin