Yeni bir günden merhabalar.
Müziğimiz
Sezen Aksu - vazgeçtim
Keyifli okumalar dilerim.
______________________________________
Doktor konuşmaya başladı. "Öncelikle hastane adına iki aileden de özür diliyorum. Kızlar ve babalardan kan alıp DNA testini yapacağız iki saate çıkar test sonuçları." Dedi ve bekledi kimse konuşmayınca devam etti. "ilk babalardan sonrada kızlardan alalım" dedi ve ayağa kalktı babamla karşımdaki adam ayağa kalktı ikisinden de tek tek kan alıp kenera koydu küçük çocuk hâlâ bana nefretle bakıyordu. İlk karşımdaki kız kalktı.Ne!
Kız benle yaşıtmıydı nasıl otuz yaşında duruyordu. Kan vermemek için direniyordu. Babam yanına gidip elini tuttu. Saçını okşamıştı gözlerim dolduğunu hissettim. Babam benim saçımı okşamak için değil çekmek için tutardı. Bir kere elimi tutmamıştı. Zoruma gitmişti.
Gözlerim dolduğunu kimsenin görmesini istemiyordum ama o çocuk görmüştü bir an şaşırsada hemen eski haline döndü. Ben hemen kafamı çevirdim. Kızın kanı alındıktan sonra ben oturdum. Sadece bekledim hiç bir tepki vermedim sadece şırıngayı izledim. Alışmıştım her hastaneye geldiğimde bunu yaşıyordum zaten.
Karşımızda oturan aile şaşkınlıkla bakıyordu emindim ama onlara bakmıyordum sadece şırıngayı izledim. Bittikten sonra doktor odadan çıktı daha fazla duramayacaktım odada hemen bende çıktım. Bahçeye inip bir banka oturdum.
Kulaklığımı takıp şarkı dinleme başladım göz yaşlarım akıyordu. Babamın yaptığı şey canımı çok yakmıştı. Bir kere bile beni sevmemişti. Ama o kızı tanıyalı daha bir saat olmamıştı. Biraz daha oturup içeri aynı odaya girdim.
Babam ve annemin yanında o kız vardı gülüyorlardı. Karşıdaki kadın ise hasretle bakıyordu bana özlemle bakıyordu gözlerindeki hüzün yıkmıştı beni. Bir süre sonra doktor geldi. Kendi yerime geri oturdum.
"Sonuçlar çıktı açıklıyorum" dedi ve elindeki zarfı açmaya başladı sadece ellerimi izliyordum duyacaklarım dan korkuyordum. Ve konuşmaya başladı.
"lavinya şekerci %99,99 Fırat zadeoğlunun kızı pelin zadeoğlu %99,99 Orhan şekercinin kızıdır. "
Beynimde yankılanıyordu sözleri '%99,99 Fırat zadeoğlunun kızı' hiç bir tepki vermedim sadece gözlerim doluydu. Ama bir yandan da mutluydum kurtuluyordum ama... Aması vardı işte ya onlarda aynıysa korkuyordum. Babam... üvey babam konuşmaya başladı. "Biz kendi kızımızı alacağız" dedi. Dediği her kelime kalbimi daha da yok ediyordu. Biyolojik babamda onu onayladı.
Biyolojik annem ağlayarak önüme geldi. "Sarılabilir miyim?" Dedi ağlamalı bir sesle ayağa kalkıp kafamla onayladım sadece hala olanları idrak etmeye çalışıyordum. Direk sarılıp hüngür hüngür ağlamaya başladı. Hiç tanımadığım biri bana sarılıp ağlıyordu garip olan yanı ise sarılan benim biyolojik annemdi. Bende karşılık vardım.
Eli belime deydikce canım acıyordu ama kendimi sıktım belli etmedim bir süre sonra ayrıldık. Adının pelin olduğunu öğrendiğim kız gülerek "hadi babacığım gidelim" deyip orhanın kolunun altına girdi. O da "gidelim güzel kızım ama bir dakika" deyip yanıma geldi ve sarıldı kulağıma"sakın ağzından bir şey kaçırma yoksa olacakları biliyorsun" dedi ve ayrıldı kimse duymamıştı. Kafamı olumluca salladıktan sonra odadan çıktılar.
Gözyaşlarıma hakim olamadım ve tek tek düştü. Ben bir kere 'babacığım' dediğimde vurmuştu bana...
Biyolojik babam yanıma gelip göz yaşımı sildi "hadi kızım gidelim artık" dedi ve saçımı öptü. İçimde değişik bir his oluşmuştu. Emirden sonra ilk defa biri silmişti göz yaşımı bir öpmüştü saçımı. Kafamla onayladıktan sonra arabaya bindik. Yanıma küçük çocuk oturdu biyolojik babam arabayı sürüyordu biyolojik annem ise onun yanında oturuyordu.
Biyolojik annem arkasını döndü be konusmaya başladı. "Kızım biz tanımadık ben annen Melek zadeoğlu 49 yaşımdayım" dedi biyolojik babamı göstererek"baban Fırat zadeoğlu 52 yaşında" yanımdaki çocuğu göstererek"buda küçük kardeşin Aras zadeoğlu 14 yaşında"
Aras bir anda bağırmaya başladı "o benim ablam değil benim ablam yok bu da o gibi" dedi ve bana nefret bakışlarından atmaya devam etti.
Bağırdığında korkmuştum. Ama bir tepki vermedim Melek hanım bana baktı sıra bendeydi ben tanıtacaktım kendimi sadece "lavinia" dedim. Başını sallayarak önünü döndü.
Yol boyunca kulaklığımdan müzik dinledim.
"Aras'dan"
Hastaneye geldiğimizde karşı aile gelmemişti benide getirmişlerdi zorla pelinden nefret ediyordum onun yüzünden ailem acı çekiyordu ve bende.
Bir süre sonra içeriye girdiler kız solgun gözüküyordu aman banane oturdular doktor konuştu ve kan alınmaya başlandı. İlk babamgilden aldılar. Pelin aldırmamak için direniyordu. Karşıdaki adam pelinin elini tutup saçını okşamıştı gözlerim o kıza döndüğümde dolu gözlerle onları izliyordu şaşırmıştım. Gözlerinde bir şey vardı ama anlamadım geri eski halime döndüm sıra o kıza gelmişti.
Direk koltuğa oturup kolunu açtı. Hiç karşı çıkmamıştı ve sadece şırıngayı izlemişti hiç bir mimik oynamamıştı yüzünde.
Bitince doktor çıktı arkasından da o kız. Aslında iyi birine benziyordu ama o da pelin gibiydi. Kendimi koruyacaktım bir daha o şeyi yaşayamazdım. Anneme lavaboya diyerek çıktım. Dışarı çıktığımda kız bankta oturuyordu ve ağlıyordu. Bir süre yüzünü izledim yüzü çok güzeldi makyaj yapmamıştı doğal güzelliği vardı ve tıpkı anneme benziyordu. O ayaklanmadan hemen içeriye girdim. Bir kaç dakika sonra kızda girdi.
Gözü pelingildeydi doktor girince pelin benim yanıma o kızda pelinin kalktığı yere oturdu doktor konuşurken gözüm ondaydı sadece ellerine bakıyordu ağlamamak için kendini sıkıyordu. Doktor sonuçları söylediğinde. Adam "Biz kendi kızımızı alacağız" dedi. Babamda onu onayladı.
annem ağlayarak kızın yanına gitti. "Sarılabilir miyim?" Dedi ağlayarak. Kız ayağa kalktı ve kafasıyla onayladı. Annem direk sarılıp hüngür hüngür ağlamaya başladı. Ayrıldıktan sonra babam kızın gözyaşlarını silip başını öpmüştü. Ondan uzak durmam gerekiyordu onu tanımıyordum.
Arabaya bindik annem bize dönüp kendini babamı ve beni tanıttı. Ben bir anda tepkiyle bağırınca kız korkmuştu. Şaşırmıştım hâlbuki o kadar çok bağırmamıştım.
Annem birşey demeden kıza baktı kız sadece "lavinia" deyip sustu annem uzatmayıp önüne döndü kafasını cama yaslamış dışarıyı izliyordu bende aynı şeyi yaptım ve eve varasıya kadar hiç konuşmadık.
"Lavinia'dan"
Eve vardığınızda arabadan indim ev çok büyüktü dört katlı bir villaya gelmiştik. Bizim evde büyüktü ama bu kadar büyük değildi. Gözlerimi evden çekip yere bakmaya başladım. Korkuyordum. Biyolojik annem "hadi eve girelim hava soğuyor." Dedi tam bavulumu alacakken "ben getiririm kızım sen gir içeriye" dedi. Başımla onaylayıp içeriye doğru yürüdüm.
Ev gerçekten çok büyüktü bu büyük evde sadece 4 kişimi yaşıyordu.
"Noldu kızım bir sorun mu var" diye sordu Melek hanım. "Bu ev çok büyük değil mi 4 kişi için" dedim çekingence. Gülerek cevapladı sorumu "ben sana söylemeye unuttum senin 4 tane abin ve bir tane yiğenin var akşam yemeğinde tanışırsınız seni odana götüreyim akşam yemeğine kadar dinlen" dedi.
Dediği şeyle şok olmuştum bu kadın 6 çocuğu nasıl doğurmuştu çok güzel bir kadındı. Ne yani halamıydım ben sadece kafamla onayladım. Merdivenlere yönelirken Melek hanım seslendi "kızım asansörle çıkacağız gel buraya" dedi. Küçük çaplı bir şok geçirdikten sonra yanına gittim.
Evin asansörü var!
Asansöre binip üçüncü kata çıktık. Asansör durunca ilk Melek hanım sonra ben indim onu takip ediyordum asansörün sol çaprazında ki kapının önünde durdu. Kapıyı açtığında çok geniş balkonlu bir odayla karşılaştım.
"Hadi sen dinlen saat sekizde yemek hazır olur." Dedi ve aşağıya indi.
______________________________________
Gelecek bölümde görüşürüz.
Oylamayı unutmayın.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
LAVİNİA (Berfin)
Fiksi Remaja16 yılı çöp olan kızın hayatı... korkak küçük kızımız adının anlamı gibi ölüm çiçeği gibi ruhunu öldürmüş bir kızın hayatı yeni aile? yeni hayat? yeni kişiler? nasıl alışacakti. yaşayıp öğrenecekti öğrenecektik. Peki yeni hayatına alıştım derken ba...