GE🕯️21. Bölüm

63 13 0
                                    


Soğuk elleri ellerimin arasındayken, ateş gücümün olmasını istedim. Onu ısıtmak şu an istediğim en önemli şeydi. Karşımda bembeyaz suratla yatıyordu. Vücudu soğumuştu. Acaba soğuğu hissediyor muydu? "Üşümüyorsun değil mi?" dedim ellerini dudaklarıma götürüp, sıcak hava ile üflerken. "Üşüme." dedim bu kez.

"Karan." arkamdan Alec'in sesini duyunca başımı çevirmedim. Kapının kapanma sesini duydum ve ardından gelen adım sesleri. Adım sesleri yakında durduğunda başımı yana çevirdim ve ona baktım. Alec şu zamana kadar kimse için gözyaşı dökmemişti ama şu an gözlerinin içi kan çanağı olmuştu.

"Bırakalım rahat uyusun." dediğinde başımı olumsuz anlamda salladım.

"Hayır, karanlıkta şu an yalnız başına korkar." dedim. İçli bir nefes aldı. Sesimin titrememesine özen göstererek ona tamamen döndüm. "Ateş gücün ile onu ısıtır mısın?" Bakışları bana döndü. Öyle yoğun bir şekilde baktı ki...

Hiçbir şey söylemeden Sam'in elini tuttu ve damarlarından akan ateşin Samantha'nın eline aktığını hissetti. Tam o esnada Sam'in bedeni afif hafif sallanmaya başladı. Kaşlarımı çatarken, Alec'in kolunu tuttum.

"Canı yanıyor, dur!" Durdu. Bakışları kardeşine döndü ardından bana baktı.

"Canı yanmıyor. Bedeni fazla soğukta kaldığı için titriyor." Üşüyordu yani. Bedeni sıcağa karşı titriyordu. "Devam edeyim mi?" Başımı olumlu anlamda salladım. Üşüyorsa buna devam etmeliydi.

Sam'in vücudu titrerken, acı ile gözlerimi kapattım. Onun titremesini görmek istemiyordum. Bedeninde ki donma ile belki de gevşiyordu. Onu yalnız bıraktığım için kendimden nefret ettim. Ona daha yeni kavuşmuşken bir an da kaybetmiştim. Bu olmamalıydı. Ben senelerdir onu bekledim ve bir an da elimden kopup gitmesine izin vermeyecektim. Bu olmayacaktı.

"Bitti." Alec'in sesiyle gözlerimi açıp Sam'e baktım. Titremesi durmuştu. Elimle eline dokundum. Isısı da yerine gelmişti. Bu beni rahatlatırken, derin bir nefes alıp verdim. En azından eski ısısına dönmüştü.

"Samantha'nın haberi diğer gezegenlere ulaşmış. Umarım bu haber onu Gecenin Efendisinden kurtarır." Smantha, gezegene geldiği vakit Kraliçe Cora'nın acı çığlığı gezegenlere ulaşmıştı. Dost gezegenler baş sağlığına gelirken, düşman gezegenlerden hiçbir ses yoktu. Kimse Samantha'nın tedavi altında tutulduğunu bilmiyordu. Herkes öldü sanıyordu. Böyle olması iyi olmuştu. En azından şu anlık zihni rahat olurdu.

"Bu iyi oldu. Belki Gecenin Efendisi ümidini keser." Bana umutsuzca baktı. O da biliyordu bunun gerçek olmayacağını.

"Gecenin Efendisi onu şu an için sadece rüyalarda rahatsız edemez onun dışında iyileşince işine devam edecek gibi geliyor." Doğruydu. Sam'i bu zaman dilimin de asla yalnız bırakmayacaktım. Şu an aramızda ki kıvılcımlar ortadayken onu yalnız bırakmam imkansızdı. O nerede ben oradaydım. Okulu hepimiz uzun bir süreçte ekmiştik ama okula gittiğimiz de bile onu yalnız bırakmayacaktım. Kendini korumayı tam öğrenmeden asla bunu yapmayacaktım.

Kapı açıldığında başımı oraya çevirdim. Bu kez çocuklar gelmişti. Hepsinin yüzünde hüzün vardı. Rick ağlamıştı. Kısa süre için de Sam hepimizin kalbi olmuştu. Onu bu şekilde görmek canımızı yakıyordu. Hatta bunun için İzzy'den bile nefret ediyordum. Sam, İzzy'ye şifa olmak istemeseydi bu durumda olmayacaktı.

"Bir hareketlilik yok değil mi?" Karl'ın sorusuna Alec başını olumsuz anlamda sallayarak cevap verdi.

"Ah be kızım aç işte gözlerini. Beş gündür burada seni bekliyoruz. Bak sadece biz değil, Zerius halkı bile bekliyor." Rick konuşurken sesi titremişti. Beş gündür onun başındaydık ama henüz bir hareketlilik yoktu.

GECENİN EFENDİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin