Merhaba arkadaşlar ilk bilim kurgu hikayemle sizinleyim. Öncelikle belirtmem gerekir bu konuda acemiyim. Bilim kurgu kitabını olayların gidiş yönüne göre yazmaya çalıştım. Bazı yazım yanlışları ve noktalama işaretleri için özür dilerim. Bazen gidişat hataları olabilir onlar içinde özür dilerim.
Mekan, zaman, kişi ve olaylar tamamen hayal ürünüdür. Bir tek olayın geçtiği Vancouver, britanya kolumbiya(kanada da bir kasaba) şehri gerçek ama içindeki mekanlar uydurmadır.
Başlamadan önce buraya bir tarih atmanız beni çok mutlu eder.
🦋İyi okumalar dilerim🦋
🌙
Ay bugün ilk kez farklıydı ve gökyüzü olduğundan daha açık renkteydi. Ayın etrafındaki kızılcık, sanki dünyanın sonu geliyormuş gibi bir his bırakıyordu. Kızıl ışıktaki siyah noktalar açılan bir delik ve o delik bizi adeta içine çekecek gibiydi.
Çok uzaktan bir patlama sesi duyuldu. Başımı kızıl ışıktan çekmedim çünkü patlama ile birlikte kaybolan bir siyah nokta beni hayrete düşürmüştü.
İkinci bir patlama ile daha da hayrete düştüm. Her patlamada bir siyah nokta yok oluyordu.
Üçüncü bir patlamadan sonra ayın kızıl ışığındaki bir siyah nokta daha kayboldu. Sonra bir patlama daha ardından bir tane daha...
Patlama bittikten sonra kızıllığın yerine karanlık bir ışık kapladı. Ay sanki bir an ışıklarını kapatmış sonra hemen geri açmıştı. En son ki patlama yakınlarda olduğu için merakıma yenik düştüm ve ilerideki ışığın olduğu yere gittim. Işık sanki ben gittikçe uzaklaşıyordu. En sonunda koşmaya başlamıştım. Koştukça uzaklaşan ışığa yetişemesemde patlamanın olduğu yere gelmiştim.
Hemen yol kenarındaki ağaçlıkların içinde dumanlar yayılıyordu. Ormanın içinden duyulan kurt sesleri beni dehşete düşürdü. Vancouver'da hiç kurt yoktu. Sağ taraftan hızla bir şeyin geçmesi ile oraya döndüm. Koca bir boşluk dışında hiçbir şey yoktu. Korkmanın sırası değildi. Merakıma ayak uydurup, dumanların oraya geldim. Yerde oluşan çöküntü; bir şeyin buraya düştüğünü gösteriyordu. Etrafta herhangi bir şey bulmak için gözlerimi gezdirdim ama hiçbir şey yoktu. Kurt sesleri yaklaşınca bunda korkmam gerektiğini anladım ve ormanın içinden hemen çıkarak yola girdim. Hemen karşı da varla yok arası bir silüet gördüm ama hemen ortada kaybolmuştu. Delirmiş olamam değil mi? Orada siyah giyinmiş, yüzü gözükmeyen sadece kırmızı bir nokta olan bir şey görmüştüm. Hayal gücüm korkudan dolayı olsa gerekti. Adımlarımı hızlandırıp buradan uzaklaştım. Buraya tek başıma gelmemeyi de aklıma not edindim.
🌙
Fikir ve düşüncelerinizi bu metnin üzerinden belirtirseniz çok mutlu olurum. 🦋
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GECENİN EFENDİSİ
Science Fiction"Umutsuzluk nedir?" "Umutsuzluk bir şeye olan inancının kaybolmasıdır." "Peki sen kaybolacak mısın?" "Bana olan inancını kaybedersen, kaybolacağım." Elimi bembeyaz olmuş yüzüne götürdüm ve derin bir nefes aldım. Arkamdaki kaosu tamamen unutmuş, şimd...