GE🕯️9.Bölüm

133 21 14
                                    


Bugün yatağımdan alarm yerine mutsuzlukla kalkmıştım. Doğru düzgün uyuyamamış ve sabaha kadar beynimdeki düşünceleri geriye itmeye çalışmıştım ama sürekli başarısız olmuştum. Düşünmem gereken yeni güçler ve yeni gezegen varken, ben İzzy ile yaşadığım o iğrenç anıyı düşünüyordum. O iğrenç anı kafamdan bir türlü gitmiyordu. Kolay kolay barışacağımızı sanmıyordum. Beni gördüğü konum berbattı.

Düşünmekten sıkılıp yataktan kalktım ve direkt kendimi odamın dışına attım. Aşağı mutfağa inerken, annem şarkı mırıldanıyordu.

"Günaydın." annem korkarak arkasını döndü. Bu saatte birilerini görmeyi beklemiyordu.

"Günaydın kızım. Erken uyanmışsın."

"Uyku tutmadı, bende kalktım."

Annem yüzüme baktığında ondan gözlerimi kaçırdım. Üzgün olduğumu anlamasını istemiyordum. Mutfaktaki saate baktığımda daha erken olduğunu gördüm.

"Erken kalktım duş alayım o zaman." bir şey demesine izin vermeden mutfaktan çıktım ve odama geçtim. Okul formalarını ayarlayıp, banyoya geçtim. Suyu ayarlarken üstümdeki pijama takımını çıkarıp kirli sepetine attım. Tamamen çıplak kaldığımda yukarıdan akan suyun altına girdim ve düşüncelerimi yok etmeye çalıştım. Bu düşünceler yüzünden başım ağrıyordu.

Duştan sonra beyaz bornoza sarılıp, duştan çıktım. Dolaptan bir havlu alıp saçıma sardım ve köşeye yere oturdum. Kendimi berbat hissediyordum. Elimi kalbime koydum ve kalp atışımı dinledim. Dünkü yaşadığım iğrenç şeyden sonra olaylar nasıl gidecekti bilmiyorum. İzzy ile aram tamamen açılmıştı. Beş erkekle yalnız kalmıştım ve bilmediğim bir gezegene gidecektim. Buradaki yaşamımı tamamen bırakıp, bambaşka yere gidecektim.

Tüm bunların yanında düşüncelerime Karan girmişti. Tuhaf bir şekilde onun için endişeleniyordum. Onun yanında kalbim ritmini şaşırıyordu ama ona belli etmiyordum. Dün benim için yaptığı incelik gülümsememe neden oldu. Benim için acı çekmişti ve ben kendimi berbat hissetmiştim. Başaramama ihtimalimi düşünerek bunu yapmıştı.

Ah Karan aklımı karıştırıyorsun. Derin bir nefes alıp elimi kalbimden indirdim ve ayağa kalkmak için hazırlandım. Önümde duran beden ile bir anda çığlık atmaktan son anda kendimi durdurdum. Karan simsiyah giyinmiş karşımda duruyordu. Rüya falan mı görüyordum.

"Bir şey mi oldu?" etrafına tereddüt dolu gözlerle baktığında bende baktım. Neden buradaydı?

"Bir şey olması mı gerekiyor?"

"Kolyeye dokundun."

Kolyeye mi dokunmuştum. Son anda hatırladığım şey ile ağzımın içinden bir küfür ettim. Kalbimin üstüne elimi koyarken, kolyeyi unutmuştum. Gel şimdi açıklama yap.

"Şey elim kalbimdeyken dünkü olanları düşünüyordum."

"Beni mi düşünüyordun?"

"Şey... dün benim için yaptığın fedakarlığı düşünüyordum."

"Pençe olayını diyorsan o bir fedakarlık değil. Ben senin yapacağına inanıyordum."

Hem güzel bir şey söylemişti hem kötü bir şey. Moralim tamamen altüst olurken, gözlerimi kaçırdım ve yatağıma oturdum.

"Neden erken kalktın?"

"Hiç uyumadım."

Bana doğru gelince başımı ona çevirdim. Tam önümde durduğunda başımı yukarı doğru kaldırmak zorunda kaldım. Boynum kırılmazsa kullanabiirdim.

GECENİN EFENDİSİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin