☆¹⁶

1.6K 194 133
                                    

düğünde çalacak şarkıyı medyaya koydum isterseniz o kısım geldiğinde dinleyebilirsiniz ama zaten ben sözlerini de yazacağım bölüme, keyifli okumalar ❤


19:42

Tüm o büyülü anlardan sonra Lisa kendi gerçekliğine geri dönmüş, sevgili eşi ve saygıdeğer ailesi ile masasında oturuyordu. Külkedisi masalında gibi hissetmişti kendisini. Tek fark, büyünün bozulmasının sebebi saatin gece yarısına vurması değil, kocasının gelmiş olmasıydı. 

Dohyeon, Lisa'nın neredeyse tüm hayatını kontrol ediyordu ama kontrol edemediği tek şey Lisa'nın düşünceleriydi, henüz oraya ulaşamamıştı. Ve şuanda Lisa, Jungkook'la yaşadıkları anları tekrardan düşünüyordu.

"Tamam," demişti Jungkook geri çekilip Lisa'nın izlerinin nasıl gözüktüğüne bakarken, "Belli olmuyor hiçbir şey."

Lisa yine de rahatsız hissediyordu, izlerin açıkta olduğunu biliyordu çünkü, "Bilemedim," diye mırıldandı. Jungkook, savunmasız kızın rahatsızlığını görebiliyordu. Ayaklandı, "Ben gidip Jisoo'nun dolabından şal gibi bir şey bakayım."

Lisa panikledi, "Ne diyeceksin ki şal bakarken? Hem Jisoo dolabını kurcalamana izin vermez."

Jungkook aklına gelen bir şeyle beraber serseri bir gülüş attı, "Sıkıntı değil. Jisoo şu ana kadar evine girmeme de izin vermiyordu. Ben hallederim."

Lisa, Jungkook'un yaramaz bir çocuk gibi gülmesini komik bulduğu için tatlı bir gülümsemeyle eşlik etti, "Neden izin vermiyordu ki?" diye sordu bir yandan da. Jungkook omuzlarını silkti, "3-4 ay önce geldiğimde odasındaki avizeyi kırmıştım."

Lisa, bu anları tekrardan düşününce gülmesine engel olamadı. Avizeyi kırdığını söylerken takındığı tavrının gerçekten de yaramaz bir çocuktan farkı yoktu. Aynı zamanda da şaşırılacak kadar centilmendi. En azından Lisa'ya karşı tam bir centilmen gibi davranmıştı.

"Ne gülüyorsun?"

Lisa, duyduğu kalın ve sert sesle irkilerek yanındaki kocasına döndü. Evli olduğu süre boyunca sıkıntılı durumları kurtarmak için iyi bir yalancı olmuştu, "Jennie ve Taehyung için mutluyum," diye geveledi.

Dohyeon, Lisa'nın üzerine doğru eğildi, "Ben hiç mutlu değilim, neden biliyor musun? Üzerindeki şu saçma sapan elbise yüzünden."

Lisa, bir şekilde bu elbisenin kocasıyla arasında bir mesela haline geleceğini biliyordu zaten. Başına gelecekleri kabullenip nefesini tuttu, "Nedime elbisesi olduğu için giymek zorunda kaldım."

"Herkes sana bakıyor, her yerin meydanda," Dohyeon sıktığı dişlerinin arasından konuşuyordu. Lisa hiçbir yerinin açıkta olmadığını ve kimsenin ona bakmadığını biliyordu. Açıkta olan tek yer askılı kollarıydı ve zaten gerdanını kapatan bir şal vardı üstünde. Yutkundu, "Haklısın, üzgünüm."

Törenin başlamasına daha varken salonun içinde öylesine birkaç parça çalıyordu. Tören anında yapılan organizasyona göre gelin ve damat 'evet' dediğinde nedimelerin ve sağdıçların konfeti patlatması gerekiyordu. Birkaç ışıklandırma da açıldıktan sonra çalacak romantik şarkıyla beraber gelin ve damat dans edecekti. Sade ama hoş bir organizasyondu. Jennie sahneye birkaç dansçı kız çıkarmak istemişti ama danslar ailelerin olacağı bir ortama göre fazla cesur olduğu için Taehyung tüm ikna gücüyle Jennie'yi vazgeçirmişti.

Jungkook, düğün için Busan'dan kalkıp gelen abisinin ve ablasının salona ulaşmalarını bekliyordu. En son taksiye bindiklerini haber vermişlerdi, şimdi ise salonun önüne geldiklerinde arayacaklardı ve Jungkook aranmayı bekliyordu. Farklı şehirlerde olmalarına rağmen çok sık iletişim halinde oldukları için ikisini de özlemeye pek fırsatı olmamıştı. Arkadaşlar için ayrılan masada oturmuş, Lisa'yı görüş açısına alabilmek için sandalyesini oradan oraya oynatıp duruyordu. 

if i weren't | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin