bölüme geçmeden önce hızlıca söylemek istediğim bir şey var kızlar 🦋🦋🦋 önceki bölümde bazı yorumlar beni çok şaşırttı, ağzım açık okuduğum yorumlar oldu, bazılarınız çok acımasızdı...
yaklaşık son 10 bölümdür lisa'nın psikolojik olarak normal olmadığının ve rahatsızlığının olduğunu zaten söylemiştim. bu karakter normal değil, bu zamana kadar önce annesinin sonra da dohyeon'un buyruğu altında ezilmiş, kendisi gibi düşünmeyi bile bilmiyor. ilk bölümlere bir göz atın, dohyeon'un fotoğrafını görünce hatta adını bile duyunca lisa'nın aklı gidiyor zaten. hatırlarsanız önceki bölümlerde dohyeon sadece yemeğin güzel olduğunu söylediği için kızcağız tüm gün mutlu olmuştu. jungkook'la bağ kurmasını sağlayan da zaten jungkook'un her şeyini takdir etmesi durmadan güzel şeyler söyleyip kafasını iyice karıştırmış olmasıydı. 12. ve 13. bölümlere tekrar bakın bence💎💎💎
yani dohyeon kıza sarılıp öptüğünde lisa'nın bu hallere gelmesi normal. neyin ne olduğunu tam olarak sadece biz biliyoruz. lisa farkında bile değil ne yaşadığının. kendi benliği ile sıkıntısı olan birisi nasıl bencil olsun? bencil değil, unutmayın kızımız hasta ve şiddet mağduru. bu hikayenin en masumu lisa. son bölümde lisa'ya hepimiz çok kızdık ama genel kurguyu da unutmayalım.
daha önce de dediğim gibi daha 50. bölüme kadar yolumuz var, hemen kurgu bitmiş sonuna gelmişiz gibi düşünüp canınızı da sıkmayın. canınız sıkılırsa kahrolurum 💖💖💖 ay çok konuştum 😖 keyifli okumalar aşklarım 🍒
if he's holding onto you so tight the way i did before
23:57
"Hayırsız ibne, arar mıydın sen? Ne oldu yoksa paran mı bitti?"
Jin biliyordu ki kardeşi parası bitmediği müddetçe aramazdı. Hayırsızın önde gideniydi, ailenin yüz karasıydı, kara lekesiydi. Zaten Jin her zaman Jungkook'un evlatlık olduğunu düşünmüştü. Bunu düşünmesinin en büyük sebebi fare tipli kardeşinin kendi yakışıklığının binde birine bile sahip olmamasıydı.
"Çok kötüyüm."
Bu tür bir cümle ve bu kadar düşük bir ses tonu kesinlikle Jin'in kardeşinden duymaya alışık olmadığı bir ikiliydi. Endişelenmesine yetmişti, "Ne oldu?"
"Jin," Jungkook devam etmekte zorlanırmışçasına derince bir nefes aldı, "Ben çok kötüyüm."
"Lan ne oldu?"
Jungkook tam olarak ne demesi gerektiğini bilmiyordu. Lisa'yla ayrılmış mıydı? Lisa, Jungkook'u hiç sevgilisi olarak görmemişken şu durumda 'ayrıldık' diyebilir miydi ki?
Uzunca ofladı. Jin sabırsızlıkla beklerken, "Bitti," dedi sadece. En doğrusuydu buydu muhtemelen, Jungkook'un var olduğunu sandığı o şey bitmişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
if i weren't | liskook
Fanficchanel elbise, dior çanta, valentino parfüm, inci kolye, pembe ruj, şiddetli evlilik, kapatılması gereken morluklar, uyulması gereken kalıplar ve kenar mahallenin kafa karıştıran sanatçı ruhlu serseri çocuğu