☆²³

1.8K 189 223
                                    

bu kadar tatlı olursanız ben size her gün bölüm atarım 😭😭


5 Ekim, 18:43

Aradan geçen yaklaşık 3 haftanın içerisinde Lisa, müsait olabildiği anlarda Jungkook'u aramış ve her zamanki mekanları olan market deposunun önündeki kaldırımda görüşmüşlerdi. Müsait olduğu anların yanında Lisa genelde Jungkook'u, kendisini kötü hissettiğinde arıyordu ve Jungkook'u gördüğü gibi yeni bir sayfa açıyordu adeta. Tabii buluşmaları bittiğinde bu sayfaları yırtıp atması gerekiyordu.

Jungkook, Lisa'yla geçirdiği anlardan keyif alıyordu ama konuyu malum yere çektiğinde Lisa farklı bir tavra bürünüyor ve bunları konuşmaktan itinayla kaçınıyordu. Jungkook çoğu zaman Lisa'nın kendisini geçiştirdiğini fark edebiliyordu. Lisa'nın tam olarak ne istediğini ya da bu durumların sonuyla alakalı kafasında nasıl bir şey olduğunu da hiçbir şekilde kestiremiyordu. Jungkook, kurtulma konusunda Lisa'dan kat be kat daha hevesliydi.

Tüm bu süre zarfı içinde aralarındaki ilişki de gittikçe güçleniyordu. En azından Jungkook için böyleydi çünkü Lisa daha çekingen bir yol izliyordu. Jungkook'un ilgisinin farkındaydı ki zaten Jungkook da asla saklamaya çalışmıyor, her seferinde samimi kelimeleriyle Lisa'ya değer verdiğini dile getiriyordu. Jungkook'a sorulduğunda Lisa'dan kız arkadaşı olarak bahsediyordu ama Lisa henüz bunu doğrulayacak bir şey söylememişti.

Lisa, çekingen tavırlarına rağmen her seferinde biraz daha açılıyordu ve Jungkook'un şakacı tavırlarına da gittikçe alışmıştı. Tıpkı diğerleri gibi Jungkook'un ne kadar salak olduğundan yakınmaya başlamıştı bile. Öyle ki bazen kendisi de karşılık veriyordu. Jungkook'un yanında rahattı, zaten Jungkook da bunu istiyordu.

"Gerçekten siz o kadar tuhaf geliyorsunuz ki bana," Jennie, Jungkook'un dertli aşık hallerini gördükçe içten içe keyifleniyordu ama dertli bir aşık olduğunu arkadaşının yüzüne vurmak istemediği için düz bir surat takınmıştı.

"Sıktı bu muhabbet," dedi Jungkook. Evet tamam, çok farklı iki insanlardı, Lisa evliydi, carttı curttu, anlamıştı artık Jungkook. Herkesin papağan gibi aynı şeyleri tekrarlamasından gına gelmişti.

"Orospu Lisa, sinir oluyorum," diye tısladı Jennie. Jungkook, mutfak masasında otururken elinde iki kahveyle masaya kurulan arkadaşını izledi. Kaşlarını çatmıştı, "Seninle çatır çutur görüşüyor ama ben götümü yırta yırta burada Lisa Hanım'dan randevu koparmaya çalışıyorum."

Lisa'nın yüzü, insan içine çıkmak için pek müsait değildi ve bu yüzden rahatça görüşebildiği tek kişi Jungkook'tu. Jungkook sırıttı, "Beni görünce aklı başından gidiyor, başka bir şey düşünemiyor," dedi havalı havalı.

"Cidden ama yani," diye mırıldandı Jennie, "Dışarı çıkamıyorsa ben de giderdim markete gayet. Beni hiç çağırmıyor."

Jungkook, Lisa'nın şu sıralar pek de iyi bir ruh halinde olmadığını biliyordu. Bizzat tecrübe ediyordu. Tabii, bunu Jennie'ye söyleyemezdi. Bu yüzden Lisa'yı kötü arkadaş etiketinden kurtarmak için bir şeyler bulmaya çalıştı, "Sen çalışıyorsun, her an müsait değilsin. Ben boş gezenin boş kalfası olduğumdan çağırdığında gidiyorum direkt."

Jennie bu duruma gerçekten bozulmuştu ve hemen yatışamamıştı, "Tamam da bazen aradığımda da açmıyor, geri de dönmüyor ama baksana, seni arıyor." Jennie, en son Dohyeon'a küfür ettiğinden ve Lisa'dan beklemediği bir geri dönüt aldığından beri pek fazla konuşmamışlardı ve bu yüzden kendisini kötü hissediyordu. 

if i weren't | liskookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin