Heyecan, mutluluk, sevinç, korku.
Hepsini bir arada hissediyorum. Korkuyorum çünkü bunların gerçek olmamasından, rüya olmasından ve birinin birazdan beni bu rüyadan uyandırmasından korkuyorum. Mutluyum çünkü o, o beni öptü. Sevdiğim adam beni öptü. Heyecanlıyım çünkü dudaklarını dudaklarımın üzerinde hissetmek paha biçilemez. Sevinçliyim çünkü o da beni seviyor olabilir.
Şuan her şey mümkün ve şuan hayatımda geçirdiğim en güzel an.
Kalbim, yerinden çıkacakmış gibi atıyor. Elinden gelse kanatlanıp uçacak. Midemde kelebekler tepişiyor. Bu, bu... Bilmiyorum, o kadar güzel ki... Sevdiğiniz adam tarafından öpülmek. Onunda size karşı boş olmadığını hissetmek, bu mükemmel.
Ben uzun zaman sonra mutlu hissediyorum. Daha önce hissetmediğime emin olduğum bir şeyi hissediyorum. Aşkı.
"Evren." diye fısıldıyor dudaklarıma karşı. Aralık olan dudaklarım titriyor ve ben gözlerimi açarak gözlerimi açıyorum." Efendim." diyorum titreyen sesimle. Elinin tersi ile yanağımı okşuyor. "Dudakların yumuşacık." Kıpkırmızı kesiliyorum ve göğüs kafesim hızla inip kalkmaya başlıyor. Gülümsemeye çalışıyorum ama heyecandan gülümseyemiyorum.
"Onları tekrar öpmek istiyorum." diyor izin istercesine.
"Ne bekliyorsun o zaman?" diye karşılık verdiğim anda tek eli ile yanağımı okşamaya devam ederken tek elini boynuma atıyor ve beni kendine çekiyor. Dudaklarımız tekrar buluştuğunda öleceğimi hissediyorum. Tanrım, heyecandan öleceğim.
İlk başta dudakları dudaklarımın üzerinde duruyor fakat daha sonra yavaş yavaş hareket etmeye başlıyor ve bende ona uyuyorum. Tek elimi saçlarının bitimine atıyorum, diğer elim de omzunda durmaya devam ediyor fakat omzunu kavrıyorum sıkıca. Yanağımdaki elini belime atarak beni kendine iyice yaklaştırıyor ve dudaklarımız ahenkle dans ediyor.
Bir süre daha devam ettikten sonra ayrılıyor benden ve anlını anlıma yaslıyor. Nefeslerimizi birbirine karışırken kalbim 'küt küt' atmaya devam ediyor. Galiba kalp krizinden öleceğim. "Bunu yapmamalıydım değil mi?" diye soruyor ve ben heyecandan konuşamıyorum, yapabildiğim tek şey gülümsemek oluyor.
"Özür dilerim Evren. Yapmam gerekliydi ama dayanamadım. Sen... Sen çok güzelsin ve ben seni seviyorum. Kahretsin ki seviyorum. Direnmeye çok çalıştım ama olmadı. Lanet olsun ki seni ilk günden beri seviyorum. Arabamla sana çarptığım o günden beri. Yere yığılmış o bedeni, seni ilk gördüğüm andan beri."
Gözlerim doluyor ama üzüntüden değil, tam aksine mutluluktan doluyor. "Özür dileme."
"Yaptığım yanlıştı."
"Değildi."
"Nasıl yani?"
"Seni seviyorum Arden. Seni çok seviyorum ve uzun zamandır bu anı bekliyorum, bunları duymayı bekliyorum." Şaşkın bir şekilde bakıyor bana, onun bu haline gülümseyerek yanağına bir öpücük konduruyorum.
"Bunları söylemek için neden bu kadar çok bekledin?"
"İlk önce kabullenemedim, buna inanamadım ve inkar ettim. Daha sonra senin bana karşı bir şeyler hissetmediğini düşündüğüm için uzak durdum, direnmeye çalıştım ama her seferinde kendimi senin yanında buldum."
"Kalp atışlarımı da mı duymadın?" diye soruyorum gülümseyerek. "Her yanıma yaklaştığında yerinden çıkacakmış gibi atan kalbimi de mi duymadın?"
"Gözlerim kör olmuş, kulaklarım sağır olmuş Evren. Salağa çevirdin beni. Hiçbir şeyin farkında değilim sanki. Bir süredir saf saf dolanıyorum etrafta. Fark ettin mi bilmiyorum ama işe bile doğru düzgün uğrayamıyorum bir süredir. Sırf yanında kalabilmek, seni daha çok görebilmek için."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Çığlıklar
Chick-LitŞimdi hiç bilmediğim bir yerde, doğru düzgün tanımadığım insanlara muhtacım. Ne yapacağıma dair hiçbir fikrim yok. Ailemi nerede ve nasıl bulacağımı bilmiyorum. Kim olduğum ile ilgili bildiğim tek şey ise ismim ve bu bana hiçbir şey ifade etmiyor. H...