Parçalanacaksın

393 70 12
                                    

Hyunjin'in Ağzından...

     Bilgisayarların başındaki çalışan gençlerden gelecek olan cevabı bekliyordum. Her biri ayrı ayrı Jeongin'in konumunu araştırırken neredeyse iki belki de üç saat geçmişti. Başarılı(!) korumalarım polisin çevirmesiyle yakalandığından dolayı yer değişikliği yapmak zorunda kalmıştım çünkü korkak orospu çocukları evin adresini vermişlerdi. Sırf bu yüzden Busan'a acil transfer yapmak zorunda kalmıştım. Benimle birlikte tabii ki de ablam ve en güvendiğim yirmi korumamı almıştım yanıma. Şimdi ise parayla susturduğum on gencin yanında yıpranmış ve yorgun bedenimle duruyordum.

     "Efendi Hyunjin, telefonun konumu açıldı." Bir gencin konuşmasıyla o kıza döndüm ve büyük adımlarla ilerledim. Gösterdiği adrese bakarken kaşlarım çatıldı istemsizce. Burası neresiydi?

     "Yakınlaştırabiliyor musun? Ya da konumun herhangi bir fotoğrafı var mı? Burayı bilmiyorum."

     "Bakmam lazım..." Kız başka başka yerlere girip çıkarken bir evin fotosunu gösterdi ve anında korumalardan birini yanıma çağırdım. "Burayı biliyor musun?" Korumaya döndüğümde fotoğrafa bakarken yutkunması dikkatimi çekmişti. Koruma biraz geri adımlayıp arkasında kalan kapıya baktığında dışarıda konuşmak istediğini anlayıp arkasından ilerledim ve kapıdan çıktığımız gibi jeepe sırtımı yasladım.

     "Neler oluyor?"

     "O fotoğraftaki ev Efendi Hyunjin, Yang Jeongin'in ailesinin eviydi."

     "Neden oraya bırakmışlar ki? Karısını öldüren bir adamın çocuğu olduğunu yüzüne falan mı vurmak istemişler?" Koruma başını iki yana salladığında sırtımı arabadan ayırdım ve kollarımı göğsümde bağladım. "Pekala, bilmediğim bir şeyler olduğunu hissediyorum şu anda... Konuş yoksa burada kafana sıkarım."

     "E- efendi... Jeongin'in ailesini babanız öldürdü, anlaşmayı kabul etmedikleri için. Şu şey olan anlaşma... Geçen gün sinirlenip ablanızla kavga ettiğiniz-"

     "Tamam, anladım." Elimi enseme götürdüm hemen. Ablamın alkol şişesini ensemde kırışını hala daha hissedebiliyordum. Ablamın benden sakladığını öğrendiğimde ona çok sert çıkışmıştım ve söylememem gereken birçok şey söylemiştim. Ah, hala daha kalbim acıyor kavgayı düşündükçe.

     "Ayrıca, Yang Jeongin'in bir kız kardeşi vardı ancak o gün eve girdiğimizde kızı bulamamıştık."

     "Kız kardeşi mi?" Koruma başını salladığında jeepe dönüp camdan yansımama baktım. Jeongin'in bir kardeşi olduğunu bilmiyordum, şu an neredeydi bilmiyordum, ona nasıl ulaşırdım... bilmiyordum.

"Kız kardeşinin ismi var mı? Kayıtlı adres falan, bulalım kızı."

"Efendi, kızın ismi Soonhe ve şu anda Lee Felix'e çalışıyor. Jeongin'i o evden aldığımız gün Bay Lee'nin kızı bulduğunu öğrenmişti sayın babanız, belki de bir yıl sonrasında ancak kız hiçbir zaman mafya işine girişmemişti."

"O zaman neden şimdi kararı değişti?.." Düşün Hyunjin, düşün... "Neyse, yürü gidelim Jeongin'i alalım. Neyi var bir öğrenelim de öyle konuşuruz."

Yarım saat içinde adrese vardığımızda evin kapısının açık olduğunu gördük. Koruma önüme geçip elindeki silahla ilerlemeye başladığında ben de silahımı çıkarttım. Sessiz adımlarımı atarken mermileri kontrol ettim ve içeriye girdik. Korumaya olduğumuz katı kontrol etimesini söyleyip kapının hemen önünde aşağıya inen merdivenlere yöneldim. Ayakkabılarımın ses çıkartmaması için ağır ağır iniyordum. İndiğim yerin bir depo olduğunu fark ettiğimde duraksadım. Son zamanlarda ne kadar çok depo karşılamıştı beni, sanki annem tekrar onu hissetmemi istiyormuş gibiydi.

Love of the MafiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin