Yüzleşmeye Korkuyor

364 74 17
                                    

Chris'in Ağzından...

Gözlerimi araladığımda bedenimin fazla rahat olması ve dinlendiğimi iyice hissedebilmemle yataktan çıktım. Jeongin hala daha uyurken çıplak bedenindeki izlerime bakarken gülümsedim. Perdeleri hafiften aralayıp camları açtım odanın havalanması için ve hemen temiz gömleğimi giyip pantolonumu da altıma geçirdikten sonra kemerimi de taktım. Parlak siyah ayakkabılarımı giyip silahımı cebime sıkıştırdım. Telefonumu, arabanın anahtarını ve cüzdanımı cebime atmıştım ki aynadan kendime baktığımda izinli olduğumu hatırladım. Ah, buna zor alışacağım...

"Ne oldu? O kadar hazırlanmıştın neden çıkartıyorsun gömleğini?" Jeongin'in sesini duyduğumda yatağa döndüm. Sırtını yatak başına yaslamış bana bakıyordu. "Bayan Lee geçti örgütün başına kısa süreli... Bay Felix'e bakabilmem için de süresiz izinli olduğumu söylemişti de o aklıma geldi."

"Çıkarma." Ayağa kalktığında altındaki kırmızı pijama altına takıldı gözüm. Bol geldiğinden iç çamaşırının lastiği görünüyordu. "Neden?"

"Çünkü yakışıklı duruyorsun. Hatta dur!" Çekmecelerimi karıştırırken ne aradığının farkında değildim ancak siyah bir kravatla bana döndüğünde gülümsedim. "Ne yapacaksın, ellerimi mi bağlayacaksın?"

"Mantıklı." Arkama geçip iki elimi de bağladığında kaşlarımı çattım. Sabah sabah neyin peşindeydi daha düne kadar düşmanım olan çocuk?

     Kravatın ucunu çekmeceye sıkıştırdığında öne adım atmaya çalıştım ancak aradan kaymasını beklediğim kravat sülük gibi sıkışmıştı çekmeceye. "Güzel şaka," dedim yalandan gülerken. "Hadi çöz artık, sonra şakalaşırsın hem ben de eğlenirim."

     "Ama ben şimdi eğlenmek istiyorum..." Gözlerime bakarak yavaş yavaş aşağı doğru kaydı. Dizlerinin üstüne oturup ellerini kemerime götürdüğünde yutkundum ve gözlerimi cama çevirdim. "Hwang seni merak etmiş olmalı, konuşmayacak mısın hiç onunla?" Soruma cevap vermeyip pantolonumu iç çamaşırımla beraber aşağı indirirken hafiften kıpırdandım. Ellerini belimin iki yanına koyup dudaklarını erkekliğimin ucuna değdirdiği an açılan kapıyla bir anda "Giyiniyorum!" diye bağırdım.

     "Ah, pardon." Tanıdık hizmetçinin sesini duyduğumda Jeongin erkekliğimi ağzına almıştı. "Bay Felix seni çağırdı tatlım. Ardından da Bayan Lee seni kahvaltıya bekliyor. Dün gece sizi girerken göremediğimden haber vermedim. Artık Jeon ailesi de evimize katıldı."

     "Jeon ailesi mi?" Jeongin kaşlarını çatıp geri çekildiğinde bunu fırsat bilerek ellerimi kurtardım. Hemen pantolonumu düzelttim ve Jeongin'i dolaba itip kapakları kapattım. "Gelebilirsin."

     Hizmetçi kadın odaya girip yatağa yöneldiğinde elimi kaldırdım ve ondan önce yatağa varıp hemen yorganı düzelttim. "Yatak- yatak kalabilir ben hallederim." Dün gece sabaha kadar kaç tur atmıştık kim bilir...

"Ah p- peki..."

"Jeonlar neden bizde kalmaya başladılar?"

"Biliyorsun, Park Jimin Bayan Lee'nin sağ kolu olarak seçildi..." Başımı salladım ve kadın uzaklaşırken hemen yorganı düzelttim ama elime değen yapışkan sıvıyla böceğe dokunmuş gibi elimi sallayıp yorganın temiz tarafına elimi sildim. Kadın odadan çıktığında hemen kapıyı kapattım ve dolaba ilerledim.

"Yasak aşk yaşıyormuşuz gibi hissediyorum." Jeongin'i oradan çıkarttığımda gözlerimi devirdim. "Öyle yapıyoruz zaten." Kaşlarını kaldırdığında başımı hızlıca salladım 'ne oldu' der gibi. Başını kaldırıp bir köşeye baktığında tavana baktım ve kırmızı yanıp sönen kameraya baktım. Kamera bir yukarı bir aşağı sallandığında dalga geçer gibi izleyenin Bay Felix olduğunu anladım.

Love of the MafiaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin