Arkadaşlar bu bölüm, diğer yan karakterler'in ağzından (Sıla) Umarım beğenirsiniz. Bu arada küçük bir not: Daha önce Sıla diye bir karakter vardı, Burağın kuzeni olan. Sıla ve Beliz kardeşler, öyle düşünün. İyi okumalar. Vote'lerinizi eksik etmezseniz, yb çabucak gelebilir ;)
****
-Sıla'nın ağzından-
Sabah telefonumun çalması ile uyandım. Arayan Oğuz'du. Benim aşık olduğum, okulun popüler ve playboy çocuğu..
''E-efendim.'' Dedim kekeleyerek. Tamam, utanıyor olabilirim ama kekelemeye ne gerek vardı ki? Off!
''Günaydın uykucu.''
''Sensin o uykucu. '' Dedim.
''Neyse on dakikaya sizin evin önündeyim. Hazır olmazsan, giderim. Biliyorsun.'' Dediğinde, hızlıca yatağımdan kalktım. Aynada kendime baktığımda, kendimden iğrendim. Karışmış saçlarım ve gözlerimin uykusuzluktan kızarmasını ne kadar güzel görebilirdim ki?
''On dakika mı? Şaka mısın sen? Ben nasıl haz-'' Diyemeden lafımı böldü. ''Orasını ben bilmem. Ama sen gelmezsen, emin ol diğer kızlar gelir'' Dediğinde, sinirlenmiştim. Mâdem başka kızlarla okula gidecek, beni niye arıyor? Kıskandığımdan değil, çünkü kıskanç biri değilim. Tabii gerektiği zamanlarda kıskanırım ama hep değil.
''Allahım ya. Mâdem başka kızlar-'' Gene lafımı böldü.
''Sus da çabuk hazırlan'' Dedi ve suratıma kapattı. Piç herif! Öküz!
Doğruca banyoya gittim ve yüzümü yıkadım. Saçlarıma çekidüzen vererek, taradım. Şimdi çok daha iyi gözüküyordum. Saçlarımı topladım ve atkuyruğu yaptım. Siyah kısa bir şort giydim. Ve üstüne de beyaz 'I'm Not Normal' baskılı bir T-Shirt geçirdim. Şöyle bir kendime baktığımda, fena değildim. Hatta eskisinden çok daha iyiydim. Sıra makyaja gelince 4 dakikam olduğunu gördüm. Hızlıca sandalyeye oturup, göz altlarımı kapatıcı ile kapattım. Kırmızı parlak rujumu da sürdükten sonra çok hoş gözüküyordum. Dudaklarımı birbirine bastırdım ve aynanın karşısında kendimi süzmeye başladım. Ne zamandan beri bu kadar uzun aynada kendime bakmıştım ki? Ah, bu çocuk tüm dengemi altüst etti. Ne yazık ki!
Kornanın çalması ile elim ayağıma dolaştı. Normalde utangaç değilim ama birden korna çalınca irkilmiştim. Okul çantamı sırtıma astım ve bir miktar para alıp, cüzdanımı çantama attım. Telefonum ve kulaklığımı elime aldıktan sonra, koşturarak aşağı indim. Annemler yoktu, hiç şaşırmadım açıkcası. Okulda bir şeyler atıştırırım düşüncesiyle (Zaten çocuk dışarıda bekliyor, ne atıştırması) siyah butilerimi de ayağıma geçirdim ve dışarı çıktım. Aslında çok gecikmedim, sadece 2-3 dakika falan gecikmişimdir.
Arabaya bindiğimde, bıkkınlıkla nefesini dışarıya üfledi.
''Bir hazırlanamadın be'' Diye yakındığında, '' Sadece 2-3 dakika geciktim. Hiiç abartma'' Dedim elimle ileri geri sallayarak. Sırıttı sadece. Önüne döndü ve arabayı çalıştırdı. Bir süre sonra durdu. Ona anlamazca bakarken, nefesini boynumda hissettim. Dediği şey üzerine dondum kaldım.
''Aslında hiç de fena olmamışsın..''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIM #Wattys2015
ChickLitBirbirini seven iki insan.Doruk ve Öykü. Ne ayırabilirdi ki onları? Ya başkaları girerse hayatlarına..? Belki de birbiri için atan kalp, başkası için atar.. **** ''Seni çok seviyorum Öykü. Hem de deliler gibi. Sakın beni bırakma. Lütfen.!'' ''Ben...