Bu bölümde beni destekleyen ve yanımda olan biricik arkadaşıma ithaf ediyorum. Teşekkürler :D -Multi de Burak ve Öykü*
Sabah annemin sesi ile uyandım. Aman ne güzel(!)
"Öykü, kalk artık" Diye seslendi.
"Hı?" Diye uykulu sesle cevap verdim. Uykum var benim amk ya! Annemin tekrar adımı seslenmesiyle mecbur kalktım. Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Midem bulanmaya başlamıştı. Off durduk durmadık yere mi ya? Bunu umursamamaya çalışarak, dolabıma yöneldim. Dün gece çok geç yatmıştım ve bu yüzden gözlerimin altı morarmıştı. Neyse, dolabımdan beyaz bir elbise geçirdim. Ama abartılı değildi aksine günlük kıyafetti. Kahverengi kemerimi de taktım. Saçlarımı taradım ve yandan ördüm. Makyaj olarak da gözlerimi ön plana çıkarmak istedim. Kapatacı ile göz altlarımın morluklarını gizleyecek şekilde sürdüm. Eye-liner ile bitirdim makyajımı. Şimdi fena değildim. Ruja gerek yoktu. Okul çantamı alıp içine kitap ve kalem koydum. Telefonumu da -Iphone 6 plus, ehehe- elime aldım ve cebime tıktım. Elbisemin cebi var hıh! Daha fazla saçmalamadan (saç malanmaz taranır derseniz bendensiniz jsjsj :D)
aşağı indim.Annem sofrada oturuyordu. Babamın işi bugün yoğun olduğu için erken gitmişti. Muhtemelen, geç gelirdi. Zaten annem de birazdan giderdi. Korna sesi ile yerimden zıpladım.
"Öyküü!" Diye bağıran sesin Burağa ait olduğunu anladım. Ağzıma bir kaç parça birşey tıktım ve anneme öpücük yolladım. Ellerimi yıkadım ve dişlerimi de fırçaladım. Çantamı da koluma astım. Kahverengi botlarımı da giydim ve evden çıktım.
"Selam" Dedim.
"Hoşgeldin bebeğim" Dedi Burak.
"Ben bebek degilim bir kere" Dedim ve ellerimi kucağımda birleştirdim.
"Bebeğim, sen benim bebeğimsin" Dedi.
"Hımm" Diye mırıldandım.
"Seni seviyorum" Diye fısıldadı. Romantik biri gibi olmak istemiyordu anlaşılan. Fakat bu dediğine gülümsedim.
"Bende seni seviyorum" Deyip yanağına öpücük kondurdum. Bana şaşkınca baktı, herhalde duymadığımı sanmıştı ama duymuştum.
"Duydum kiii" Dedim çocukca. Burak da hafif sırıtarak önüne döndü. Hala gülümsüyordum. Aklıma Kerem geldi... Bir kaç haftadır görmedim. Sonra konuşurum diye düşünerek, camdan dışarısını izledim.
Araba durduğunda geldiğimizi anlayıp indim arabadan. Burak da yanıma geldiğinde, kolun belime sarıp kendine yaklaştırdı. Bende bundan memnundum. Kokusunu iyice içime çektim ve bizimkileri gözlerimle aradım. Bulamayınca pes edip Burak'la sohbet etmeye başladım.
"Beni değiştirdin prensesim" Dedi Burak. Yavaşca dudağıma yaklaştı. Bende beklemeden öptüm onu. Bu hareketime şaşırdığını tahmin ediyordum. Geri çekildiğimde utancımdan başımı eğdim. Eliyle çenemi kavradı ve ona bakmamı sağladı.
"Utanma hatunum" Bu dediği beni mutlu etmişti. Her zamanki gibi!! Mutluydum ben onunla.
"Hatunum ha?" Dedim kahkaha atarak.
"Bu tadı özlemişim" Dedi iç çekerken. Gözlerimi pörtlettim. O ise sırıttı.
"Nasıl olsa daha çok öpecegim seni.. Daha ilersi..?"
"Yaa pis sapık" Diye tısladım. Burakğìn telefonu çalmasıyla yanımdan ayrıldı. Bende sınıfa doğru ilerledim. Koridordan geçerken sesler duydum. Oraya yaklaştım ve kimler olduğuna baktım. Ama sadece meraktan.. Oha, inanamıyorum(!)..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIM #Wattys2015
ChickLitBirbirini seven iki insan.Doruk ve Öykü. Ne ayırabilirdi ki onları? Ya başkaları girerse hayatlarına..? Belki de birbiri için atan kalp, başkası için atar.. **** ''Seni çok seviyorum Öykü. Hem de deliler gibi. Sakın beni bırakma. Lütfen.!'' ''Ben...