"hazır mısın sevgilim?"
"beş dakikaya geliyorum!"
yukarından duyduğum mingyu'nun sesi ile salonda oturan bizimkilerin yanına gitmiştim. bu gece mingyu'nun da 'yılın iş adamı' kategorisinde aday olduğu bir ödül töreni vardı ve hepimiz çok heyecanlıydık. hatta mingyu'dan çok ben heyecanlıydım, bu yüzden yerimde duramıyordum.
"bu tören hangi kanalda yayınlanacak?"
"tanrı'm, çok heyecanlı!"
soobin'in sorusu, yeonjun ve aeri'nin heyecanı beni daha çok geriyordu. belli etmemeye çalışarak oturdukları koltuğun ucuna oturup sevgili eşimi beklemeye başladım.
bir süre sonra duyduğun ayakkabı sesiyle merdivenlere doğru döndürdüm kafamı. karşımda gördüğüm takım elbise içindeki karizmatik beden ile ağzım kocaman açılmıştı. büyülenmiş bir şekilde karizmatik bedenin yanına doğru ilerledim.
"seni düğünümüzden beri ilk kez takım elbise içinde görüyorum ve... neden hep takım elbise giymiyorsun?"
dediğime karşılık karizmatik beden gergince gülümsemiş ve yanağıma bir öpücük kondurmuştu. gülümsedim ve bizimkilerin yanına doğru ilerledik.
"oppalarını üzmek yok, tamam mı prensesim? geç geleceğiz, bu yüzden bizi bekleme ve yatma saatinde yat."
"tamam babacık!"
güzel kızımın saçlarını okşayıp bir öpücük kondurdum uzun siyah saçlarına. yeonjun ve soobin'e baktığımda konuşmama izin vermediler. gözleriyle gitmemizi söylediklerinde ağzımı açmadım ve kapıya doğru yöneldik mingyu ile. evden çıkıp kapının önüne park edilmiş arabaya doğru ilerlerken heyecandan bütün vücudum titriyordu.
arabaya bindik ve yola koyulduk hemen. tören, birazdan başlayacaktı ve geç kalmak üzereydik. bu yüzden bir an önce yola koyulmuştuk.
yan gözle arabayı kullanan karizmatik bedene baktığımda benden daha gergin ve heyecanlı olduğunu gördüm. kocaman gülümsedim ve yanımdaki bedenin boşta olan elini tuttum. biraz da olsa rahatlamış gibi görünüyordu.
"ödülü kazansan da kazanmasan da bütün yıl boyunca ne kadar çalıştığını biliyorum, sevgilim. sonuç ne olursa olsun seninle gurur duyacağım, sakın unutma."
"ödül benim için önemli değil. bu kategoride aday gösterilmem bile yetiyor artıyor hatta. benim için önemli olan benimle gurur duyman, sevgilim."
hâlâ tuttuğum elimi havaya kaldırıp gözlerini yoldan çekmeden elimin üzerine öpücük kondurdu. gülümsemem yüzüme daha fazla yayılmıştı artık.
gergin geçen yolculuğun sonunda törenin yapılacağı otele gelmiştik. arabadan inip park etmesi için amahtarı valeye verdik ve el ele otele girdik.
oldukça kalabalıktı lobi. törenin yapılacağı salona gitmeden önce lobide durup tanımadığım birçok insanla sohbet ettik. daha doğrusu mingyu sohbet etmiş, ben ise öylece onları dinlemiştim.
yarım saatin sonunda herkesle sohbet etmiştik. sonunda törenin yapılacağı salona girdiğimizde karşılaştığım beden ile şaşırmıştım.
taehyun da buradaydı.
her kategoride aday olanlar için bir masa ayrılmıştı. 'yılın iş adamı' kategorisinde aday olanlar için de bir masa vardı ve taehyun, bu masada oturuyordu.
göz ucuyla mingyu'ya baktığımda taehyun'a öylesine bakmıştı. hâlâ ellerimiz birleşik bir şekilde masaya doğru ilerlerken bizi biri durdurmuş ve mingyu ile konuşmaya başlamıştı. konu ilgimi çekmediği için gözlerim etrafta dolanıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
cigarette on your lips {taegyu?}
Fanfiction"pişmanım, beomgyu. lütfen yaptığım hatayı telafi etmem için bir şans ver. seni geri istiyorum." "eski beomgyu olsaydı sana istediğin kadar şans verirdi ama eski beomgyu öldü. onu sen öldürdün, taehyun."