evine hoş geldin.

132 21 28
                                    

"işte geldik! evine hoş geldin, güzelim."

mingyu beni belimden tutup kendine çekmiş ve dudaklarıma sevimli bir öpücük kondurmuştu. geri çekildiğinde gülümsedim ve kocaman malikaneye bakmaya başladım.

yolculuk benim için biraz sıkıntılı geçmişti. ilaçlarımı almayı unuttuğum için uyuyamamıştım. bu yüzden yolculuk boyunca güzel şeyler düşünüp kendimi rahatlatmaya çalıştım. bir süre sonra mingyu çektiğim acıyı fark edip ne olduğunu sormuştu. durumu anlatabildiğim kadar anlatınca sakinleşmem için elinden geleni yapmıştı. uzun uğraşlar sonucunda rahatlamış ve az da olsa uyuyabilmiştim.

"hoş geldiniz, bay kim. emrettiğiniz gibi her şey hazır."

"teşekkürler."

mingyu kısaca kadına teşekkür etti ve içeri girdik. valizlerimizi taşıyan yardımcılar odaya bıraktıklarında teşekkür ettim ve hemen valizimi boşaltmaya başladım. az eşyam olduğu için oldukça kısa sürmüştü işim.

mingyu hâlâ valizini boşaltmakla meşguldü. aeri'ye bakacağımı söyleyip yanından ayrıldım ve 'aeri'nin odası' yazan kapıya yöneldim.

"girebilir miyim, prenses?"

"gel oppa!"

bütün bir yolculuğu birlikte geçirmemişiz gibi heyecanlıydı beni gördüğü için. gülümseyerek odaya girdim ve kapıyı kapattım. valizini boşaltmasında yardımcı olan bakıcıyla kısa bir tanışmadan sonra aeri ile ilgilenmeye başladım.

"prensesim yolculuk sırasında oldukça yoruldu, değil mi?"

"evet!"

"sıcacık bir duş alıp uyumaya ne dersin?"

"birlikte uyuyabilir miyiz, oppa?"

küçük kızın umut dolu gözleri ağlamama sebep olacaktı. sevimli bedeni kollarımın arasına alıp kocaman sarıldım. şeker kokan saçlarına öpücükler kondurdum ardından.

"tabii ki uyuyabiliriz prensesim."

küçük kızın sevinç çığlıklarına karşılık gülümsedim. odanın içinde koşuşturup çığlık atması bana çok sevimli gelmişti.

"efendim, aeri'nin duşunu ben aldırırım. siz lütfen dinlenin."

aslında ben de duş alsam iyi olabilirdi. bu yüzden bakıcıyı onayladım ve aeri'ye birazdan yanına geleceğimi söyleyip odadan çıktım. mingyu'nun yanına gittiğimde hâlâ valizini boşalttığını gördüm.

"yardım etmemi ister misin?"

"hayır güzelim, sen biraz dinlen. yolculuk seni yormuş olmalı."

"önce bi' duşa gireceğim, sonra aeri ile birlikte uyuyacağız. kendisi teklif ettiği için çok mutlu oldum."

"seni çok sevdi çünkü. ikinizin de mutlu olması beni de mutlu ediyor."

söylediği şeylere karşılık sadece gülümsedim. dolaptan birkaç parça kıyafet alıp odadaki banyoya girdim. hızlı bir duşun ardından çıkıp giyindim. saçlarımı da havluyla kurutup banyodan çıktım.

odaya göz gezdirdiğimde mingyu yoktu. aeri'nin yanındadır belki, diyip odadan çıktım ve aeri'nin odasına doğru ilerledim.

"prensesim duşunu almış mı bakalım?"

"aldım, oppa. bak, şeker kokuyorum!"

koşarak yanıma gelen sevimli kızı kucağıma aldım ve saçlarına öpücük kondurdum. uzun siyah saçları çok güzel şeker kokuyor ve parlıyordu.

cigarette on your lips {taegyu?}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin