V

5.3K 353 39
                                    

"Vay amına koyayım resmen yemede yanında yat hesabı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Vay amına koyayım resmen yemede yanında yat hesabı."

Bizimkilere işle ilgili her şeyi anlattığımda bir hayli şaşırmışlardı. "Adamın arkasından çok sövdük şimdi Allah'ım sen affet, cahil cühela veletleriz." Samet'in gram ciddiyet barındırmayan cümlesi ile kahkaha atmıştım.

"Anamızı siktiği günler hala aklımda ama sağ olsun." Erhan'da ona katıldığında gözlerimi devirmiştim. "Ben size diyorum fazla öküz insanla çalıştım, normal insanla çalışınca bünye şaşırıyor." dediğimde hepsi gülmüştü.

"Özgür."

Yalçın hocanın sesi ile toparlanıp, ona döndüğümde yanımıza gelmişti. Samet ve Erhan'da oturmalarına çeki düzen verdiklerinde gözleri benim üzerimde durmuştu. "Okul çıkışı beni bekle, beraber gideriz bara."

"Zahmet olmasın hocam ben giderdim."

Gülümseyip, karşıma kendi yerine oturduğunda defteri kontrol etmişti. "Ne zahmeti? Zaten abimin yanına gitmem gerekiyor." Anladığımı belirten şekilde kafamı salladığımda gözlerim dudağının kenarında takılı kalmıştı.

Patlamıştı sanırım.

"Hocam siz iyi misiniz?" Samet tüm ciddiyetiyle yönelttiği soru onu daha da incelememe neden olmuştu. "İyiyim, neden ki?" Rengi atmıştı, sesi de durgundu. Ben hasta olduğum zaman böyle olurdum hep. "Üşüttünüz mü renginiz atmış?" Erhan'ın sorusuyla bir an duraksayıp, deftere boş gözlerle baktı. "Dün biraz fazla kaldım terasta sanırım." Dediğinde dalgınlığını görmemek imkansızdı.

"Dikkat edin kendinize." Diyebildim sadece. Kafasını kaldırıp, yüzüme baktığında yüzünde içten bir gülüş belirmişti. O an gamzeleri olduğunu yeni fark etmiştim. Bunca zamandır öğretmenimdi ama asla gözüme takılmamıştı.

"Ederim, sağ olun gençler."

Umarım ederdi, alışık olmadığım bir görüntü ile karşımdaydı çünkü.

**

Hafif bir yoğunluk vardı. Mustafa'yı bar bölümünde tek bırakıp, arkaya geçtiğimde Yalçın hocanın kanepede iki büklüm şekilde uyuduğunu gördüm. Kaşlarım havalanırken elimdeki bardağı bırakıp, yanına çömeldim.

Yüzü kireç gibi bembeyazdı.

"Hasta mısın amına koyayım?" Beni duymaması için ağzımın içinde mırıldanırken elim alnına gitmişti. Yanıyordu. "Hassiktir." Elimi çekip, üzerindeki pikeyi çektim. "Özgür." Sesi o kadar yorgun çıkmıştı ki duymakta zorlanmıştım. "Üşüyorum." Onu çok net görüyordum.

"Hastaneye gitmemiz lazım, yanıyorsun." Onu kaldıracağım sıra buna engel olmuştu. "İstemiyorum, dur." Havale geçirecekti. "Hocam havale geçireceksiniz." Ruh hastası herif elimde geberecekti. "İyiyim ben." Gözlerimi devirip, bedenini doğrulttuğumda üzerindeki kazağı çıkardım. Gözleri kocaman açılırken bana şaşkınca bakıyordu.

yuva Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin