XII

2.5K 261 30
                                    


bebişimmm

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

bebişimmm

*****

Odaya girdiğimden beri tek kelime edememiştim. Sanki ağzımdan çıkacak tek kelime Samet ve Erhan'a ihanet gibi geliyordu.

Verilen şeyleri imzaladılar. Müdür asla ne olduklarını, kim olduklarını sorgulamıyordu. Buradan bir çocuk eksildiği için mutluydu içten içe. "İşlemler tamam nüfus dairesinde diğer işlemleri halledebilirsiniz."

"Sağ olun, iyi günler." Odadan çıkmak için ayaklandığımda Barçın'ın eli sırtımı bulmuştu. "İyi misin?" Diye kulaklarıma doğru fısıldadığında kafamı salladım. Kolay bir bitiş için kendimi harap etmiştim onlara karşı şimdi ise kolay oluşu kafamı kurcalıyordu.

"Çantamı alıp geliyorum."

Bir şey demelerine müsaade etmeden yanlarından ayrıldığımda gözlerim kalorifer dairesine takıldı. Adımlarım ağırlaşırken bedenim duvara tutunma ihtiyacını hissetmişti.

"Bırak beni! Bırak!"

"Sessiz ol küçük orospu!"

"Canım acıyor bırak! Bırak ne olur!"

Düşünme, düşünürsen nefes almaktan vazgeçersin düşünme Özgür.

Adımlarımı hızlandırdığımda odaya girmiştim. Samet ve Erhan tetikte bekler gibi ayaklandıklarında kollarımı ikisi için açıp, sarılmıştım. Onlardan ayrılıyordum ve bunu yeni idrak ediyordum sanki.

"İlaçlarını ve psikolog randevularını aksatma tamam mı ? Biz zaten olabildiğince yanında olacağız."

Sessiz ağlamam duyduklarımla şiddetlenirken beni yatağa oturtmuşlardı. Bu kadar duygusal değildim, duygularıma kilit vurmayı öğrenmiştim ama son zamanlar sanki her şey kontrolümden çıkmış gibi ilerliyordu.

"Özgür ağla ama böyle içli ağlama amına koyayım dayanamıyorum." Samet yanıma oturup, kendisine çektiğinde o sıkıntılı nefes alışverişlerini işitebiliyordum. "Biz ayrılmadık veda etmeye kalkışırsan sikerim belanı. Hadi insanları bekletme."

Erhan elime peçete verdiğinde göz yaşlarımı silip, derin bir nefes aldım.

"Özür dilerim."

Ne içindi bilmiyorum ama demem gerekiyormuş gibi hissediyordum.

"Dileme, özürlük hiç bir şey yok." Erhan ayağa kalkmamda yardım ettiğinde çantamı uzatmıştı. "Bize haber ver tamam mı?" Kafamı salladım. Tek kelime dahi edersem tekrar ağlayabilirdim.

"Özgür. Bu veda değil anladın mı? İstediğin zaman, istediğimiz zaman buluşabiliriz."

Gülümsedim. Onlar için bu hayatta kalmayı seçmiştim ve bu belki de alabileceğim tüm kararların en doğrusuydu. "Biliyorum...Ama bir şey olursa dikkat edin."

yuva Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin