XXXIV

560 68 11
                                    


Oy ve yorum vermeyi unutmayın lütfen 💕 yorumlarda buluşalım

***

Duygusal bir çocuk olduğumu 17'ime bastığım gün emin olmuştum. Günümüz erkekleri kadar duygularımı artık içimde yaşayamıyordum. İçimdeki acı büyüdükçe kendimi dışa daha çok vurur olmuştum.

Önceden bundan utanırken şimdi bu utancı kaybetmiş gibiyim. İnsanoğlunun bir yerde de duygularını belli etmesi gerekir. Adı üstünde insandık. Ne kitabımda yazar, ne başka bir dinin kitabında. İnsan üzülür, ağlar, dibe çöker.

Bunlar bizim bir parçamız ve çoğu insan bundan hala utanıyordu.

Benim bunu yenmem ailemle tanışınca olmuştu. Onların sevgisini hissetmek ve daha önemlisi verdikleri güveni hiç bir şeye değişmezdim.

"Abi? Hazır mısın ?" Yavuz'un koluma dokunması ile ona döndüm. Yüzündeki tedirginliği görüyordum. "Hazırım."

Bugün o gündü. Hayatımı zehir eden adamın içeriye gireceği, kabuslarımdan çıkacağı gündü.

"Merak etme, onu o deliğe sokmadan bu mahkemeyi bitirmem asla." Uğur abiye minnetle baktım. O bizim için çok uğraşmıştı. Benim mahkememden 4 saat sonra Barçın abimin vardı. Bugün ikimizin de ruhu rahaylayacak ve kirden arınacaktı.

"Hepimiz inanıyoruz o adam bu sefer kazanamayacak." Samet ve Erhan'a gülümseyip mahkeme salonundan çıkan adama döndüm. Bizi çağırdığında derin bir nefes aldım. Abimlerin gözlerinde gördüğüm destek benim için her şeyden önemliydi. Hissediyordum.

O adamı getirdiklerinde avukatına baktım uzun uzun. Böyle bir iğrençliği nasıl savunacaktı ?

Hakim konuşmaya başladığında Uğur abi omzumu sıvazlayıp dosyalarını açtı. "Şansları yok. Olanı da yok ederim bilirsin." Dedi sessizce. Ona gülümseyip, omuzlarımı dikleşirdim.

Konuşma sırası onlara verildiğinde duymaya hazır olduğum şeyleri söylemişlerdi.

İftira, para için, kanıt yok, yetim bir çocuk olduğu için ilgi bekliyor... bunu diyen bir avukattı.

"Hakim bey ben gerçekten bir şey yapmadım. Peşimde hep abi abi diye dolanırdı. Acırdım, öksüz yetim sonuçta. Bazen aldığım çikolatayı tatlıyı bile onunla paylaşırdım. Bilirdim, böyle şeyleri görmez, bilmezdi. Bana iftira atması...benim beklemediğim bir şeydi. Çocuk diye ilk zamanlar umursamadım ama amacını zamanla anladım. Kolay yoldan para koparabilmek. Bunu kanıtsız, sorgusuz sualsiz başarmayı ummayı bekleyen bir çocuk!" 

Derin nefes al, derin nefes al...

"Madem öyle neden evine gidip tehditler yağdırdınız ? Bir çocuk sizi şikayet etti diye bu kadar sinirlenmeniz ne kadar doğru?"

"Memleketime dönemiyorum avukat bey! Aptal bir çocuk yüzünden ailemden uzağım!"

Uğur'un yüzünde beliren sırıtma ile kafasını kaldırıp hakime döndü.

"Beyefendi tam 15 yıldır ülkesine adımını dahi atmamış buyrun buda Türkiye içinde olduğunu belirten faturaları." 

Dedi dosyayı uzatırken. "Burda da görüyoruz ki beyefendi kaçak gelip,  geldiği ilk senede de  evlilik yapmış. Bu evlilikten olan 1 çocuk var. İspanya'da sadece annesi babası var onlar da 3 yıl önce vefat etmiş. Burda ölüm belgeleri mevcuttur. Sanığın müvekkilimin evine gidip tehdit etmesindeki neden yurt dışına gitmemek değildir sayın hakim."

yuva Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin