XVI

1.9K 215 39
                                    

Yavuz küçük kardeşini kucağına alıp, yukarıya çıktığında üzerlerine kapıyı kilitlemişti. Derin derin nefesler alıp, pencereden bağıran babasına baktı. Elindeki silah, sokağı inletecek sesi artık korkusunu arşa çıkarmıştı.

"Çıkın lan!"

Kardeşinin yanına geçip, dudaklarını alnına bastırdığında uyanmaması için dua ediyordu.

"Öyle çekip gitmek neymiş göreceksiniz!"

Hava atılan bir el ateşle olduğu yerde titremişti. Babasını biraz tanımamış olsa bu korkusu hiç olmazdı ama tanıyordu hem de çok iyi tanıyordu.

Yalçın arabayı kenara park ettiğinde hızlı adımlarla eve yöneldi. Duyduğu silah sesi ile kalbi korkuyla kasılırken Özgür, Erhan ve Samet atılan ateş sesi ile buz kesilmişlerdi. Şaşkınlıktan çıkıp, hızlı adımlarla bahçeye girdiklerinde karşılarındaki adam onlara dönmüştü.

"Şerefsiz." Öfkeli adımlarla Yalçın'ın üzerine yürüdüğünde Özgür kaşlarını çatarak önüne geçip, yumruk atmıştı. Geriye sendeleyen adamın elinden silahı alıp, Çocuklara doğru attığında Samet ayağı ile uzaklaştırmıştı.

"Orospu evladı." Öfkeliydi. Çocuklarına bu silahla zarar verme düşüncesi ile buraya geldiği için. Üzerine çıkıp tekrar bir yumruk attığında Yavuz ve Arda için bir kez daha attı. "Sen insan değilsin, sen bir sikim değilsin!"

Olamazdı diye düşündü. Bu kadar kalbi kirli olan biri insan olamazdı.

Yalçın kardeşinin kolundan tutup, kendisine çektiğinde şaşkınlığını atlatamamıştı. Yıllardır yapmak istediğini kardeşi gözleri önünde yapmıştı. "Geber." Dudaklarının arasından nefretle çıkan iki kelimeyle Yalçına döndü. "Yavuz'la Arda'ya bak biz burdayız."

Yalçın yerde acıyla kıvranan adama bakıp, kafasını salladığında hızla eve girmişti.

"Yavuz nerdesin?"

"Yavuz!" Üst kata çıktığında açılan kapı ile karşısında beliren kardeşine baktı. Vücudu korkudan titrerken eliyle Arda'yı gösterdi. "Sesten çok korktu susmuyor." Kardeşinin korkudan atan rengi onu endişelendirse de sakin kalmaya çalışarak ağlayan küçük kardeşini kucağına aldı.

Arda bir kaç saniye içinde ağlamayı bıraktığında gözleri kapının ucuna çöken kardeşine kaydı. "Yavuz." Gözleri abisine döndüğünde ağlamamak için kendini sıkıyordu. "Gel buraya abim." Oturduğu yerden kalkıp, abisinin yanına oturduğunda Yalçın Arda'yı yatağa uzandırmıştı.

"Gel buraya." Kolları arasına aldığında Yavuz dayanamayarak ağlamaya başlamıştı. "Evde olduğumuzu biliyordu, öldürcem seni dedi." Dedi ağlayarak. "Abi kendim için değil Arda için korktum." Dediğinde Yalçın titreyen bedenden bunu daha net anladı.

"Bir şey yok...Özgür abin onun üzerine atlayıp, dövdü." Dedi gururlanarak. Yavuz şaşkınca abisine baktığında gözleriyle dediğini onaylamıştı. "Aşağıda onunla tek mi?" Dedi korkuyla. Yalçın kardeşinin korkusunu hissettikçe daha kötü oluyordu. "Zarar veremez abinin arkadaşları da yanında."

"Abi sen git." dedi yine de korkarak. Yalçın Arda'yı beşiğine koyup, kardeşinin elinden tuttuğunda Yavuz onu çeken ele baktı. "Benimle gel." Beraber aşağıya indiklerinde ayaklanan adama baktılar.

"Bana bak sıfatını siktiğim ağzından bir yanlış bir şey çıksın benden iki katını yersin." Samet'in tehdit dolu sesi adamın sinirini bozsa da oğluna döndü.

"Senin doğman bile hataydı." Dudaklarının arasından nefretle çıkan şeyler Özgür'e asla işlememişti. "Dünya bu bey baba. Şerefsizlerle iyilerin ayırt etmeksizin doğduğu bir dünya."

Erhan gururla arkadaşına bakarken sırıtıyordu.

"Hata olan senin gibilerin hala oluşu, adamlığını ancak bir silaha sığdırabilirsin."

Erhan'ın dediği şeye öfkelenip, üstüne yürüyeceği sıra Yalçın engel olmuştu.

"Bir daha böyle bir şeye kalkışırsan nefes aldıracak alan bile bırakmam sana. Defol git!"

"Bu burda bitmedi, siz bir bok olamazsınız bensiz." Sendeleyerek uzaklaştığında Özgür'ün gözleri Yavuz'u buldu. "İyi misin?" Yavuz hiç düşünmeden abisine sarıldığında Samet ve Erhan'ın dudaklarında tebessüm belirmişti.

"Teşekkür ederim abi."

Abi diyişi kalbini eritirken saçlarını okşayıp, gülümsedi. "Teşekkürlük bir durum yok, Arda ile sen iyi misin ?"

"İyiyiz Arda biraz seslerden korktu." Anladığını belirten mırıltılar çıkarıp, kolunu ona sardığında gözleri Yalçın'la birleşmişti. "Okula gidemeyiz artık eve geçelim hadi."

Kafamı sallayıp, beraber eve geçtiğimizde salona geçmiştik. Yavuz'un gözleri Samet ve Erhan'da dolaştığında yerimde dikleşip onlara döndüm. "Yavuz bunlar benim arkadaşım Samet ve Erhan."

"Memnun oldum bende Yavuz."

"Olum çok şekersin sen." Erhan'ın dediği şeye gülümseyip, Yavuz'a döndüğümde utandığını fark ettim. "Bir şey ister misiniz?" Dedi ayaklanarak. "Hiç zahmet et-"

"Portakal suyu vardı onu getiriyorum." Dedi uzaklaşarak. "Utandı biraz."

"Fark ettik onu." Dedi kıkırdayarak. "Arda nerde?" Dedim merakla. "Beşiğine koydum." O ara telefonu çaldığında yanlarından kalkıp, terasa çıkmıştı. "Olum ne çirkin baban varmış ama iyi yapıştırdın, lafı da bir güzel koydun dedim oh."

"İlla bir bok olur benimki de bu. Adam ruh hastası. Evde çocukların olduğunu bile bile silahla gelmek..." Devam edemediği cümle ağırlık yapmıştı adeta içine. "Endişelenme bunlar çözülmeyecek şeyler değil adam göz dağı vermek için bence silah aldı."

Yavuz duydukları ile iç çekip, içeriye geçtiğinde herkese portakal suyu vermişti.

"Nasıl onu dövdün?" Dedi merakla. "O adamı dövmemek için bir nedenim yoktu."

"Sana zarar verebilirdi silahla." Yavuz korkusunu dillendirmek istemese de gerçekler buydu. "Ufaklık korkma onun gibiler silahı daha nasıl kullanacağını bilmez." Erhan ne kadar çocuğun içini rahatlatmak istese de Yavuz kendi malını tanıyordu.

"Dikkatli ol abi. Babam vurmaktan, zarar vermekten çekinmez."

O an üç kişinin aklına düşen Yavuz'un babasından aldığı zarar. "Sana hiç zarar verdi mi?" Dedi sinirle Özgür. Yavuz hatırladığı anılarla yutkunup, kafasını eğdi. "Vermeseydi burda olmazdık zaten...Demek istediğim onu hafife alma olur mu? O cidden korkutucu biri."

Samet ve Erhan tek kelime dahi edemiyordu. Küçücük çocuğun korkusu çok bariz ortadaydı. "Korkma, o bize asla zarar veremez." Dedi saçını okşarken. "Benim olduğum yerde de sana veremez."

Özgür daha da dikkatli olması gerektiğini bir kez daha anlamıştı. Karşısındaki adamın kendi çocuklarına merhameti yoktu.

**

Özgür bebem yavrum

Hiç adapte olup yazamıyorum ya valla çok atladım gibi oldu ama idare edin

16 temmuz 2023'de yayımlandı.

yuva Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin