Hislere, arzulara, duygulara...Zincir vurulmalıydı bazen. İnsanı yolundan eden, yolunu şaşırtan onlar değil midir hep ? Yolumdan şaşıyordum ve bunun tek nedeni o zinciri açma arzusu ile dolduğumdan dolayı.
İnanmak istiyordum, bir şeyleri geride bırakmak istiyordum ama sonuçlar... Öyle gözümü korkutuyordu ki ne yapacağımı bilmiyordum. Aldığım kararın sonuçlarını da kabul etmem gerekirdi.
Benim için de karşı taraf için de sağlıklı olan buydu.
Ruhun için sağlıklı mı ?
Değildi. Onlara bana zaman vermelerini dediğim an en büyük hatayı yapmıştım. Umut vermiştim daha kendimin ne istediğini bile bilmeden.
"Düşünmekten beynini akıtacaksın." Omuzlarıma attığı hırka ile sigarasını yakıp, duvara yasladı bedenini. "Sağol." Paketinden bir sigara alıp, bende yaktığımda ikimiz de konuşmuyorduk.
"Her kararında yanında olacağımızı biliyorsun değil mi? Aldığın kararların sonuçlarında bile."
Dudaklarıma acı bir tebessüm yerleşmişti. Yine aklımı okuyup, içimi rahatlatan kelimeleri sıralamıştı. "Biliyorum...Ama bu farklı." Dedim dumanı içime çekerken.
"Keşke geleceği görebilme şansım olsaydı sana ne yapman gerektiğini söyleyebilirdim ama hayat bize şans tanımıyor. Denemeden bilemeyeceğin yeni bir macera buda."
Haklıydı. Denemeden bilemezdim. Bir şeyleri yaşamam gerekiyordu ama gel gör ki korkularıma bunu anlatabil.
"Beni, bizi yanlış anlama Özgür. Sadece hislerime ve gördüklerime güvendiğimden şans vermeni istiyorum. Ailen olmasını, sana sahip çıkmalarını gerçekten çok isteriz."
Göz yaşlarım ant içmiş gibi bir göz yaşı dahi dökmezken kalbim onun görevini üstlenmişti. Sahipsizdik ve bunun gerçekliği her şekilde yüzümüze çarpıyordu. Bir gün bir şey olsa...Yoktu. Kimse yoktu. Birbirimizden başka kimsemiz yoktu.
"Samet...Sen şahitsin oğlum. Ne istediysem öldü. Hepsi bedenimde bir iz bırakarak öldü. Bunun da ölmesini istemiyorum. Kaldıracağımı da sanmıyorum." Biten sigaramı küllüğe bastırdığımda beni kendisine çekip, sarılmıştı.
"Kader 9 vurdu sana 1 gülecek. Şimdi gülme sırası Özgür...Bunu kaybetmeni istemiyorum, biliyorum zor." Ağlamak ilk defa bu kadar zordu. Keşke ağlayabilseydim içim adeta huzursuz bir sızıyla kıvranıyordu.
"Bensiz mi ?"
Erhan küsmüş şekilde bize baktığında Samet'le göz göze geldik.
"Bu ses..." Dedi tedirgince. "Trip sesi kardeşim." Erhan gözlerini devirip, yanımıza geldiğinde kollarımı açmıştım. "Eşşek gelsene." Gelmeyeceğini anladığımda kendime çekip, kollarımla boğdum.
"Lan ölüyorum!" Dedi çırpınırken. "Sen az önce ölüm uykusundan kalktın bu sana hiç bile." Bunaldığından emin olduğumda onu rahat bırakmıştım. "Ulan götünü siktiğim nefesim kesildi!" Samet'le aynı anda güldüğümüzde kaşlarını çatarak yakasını silkmişti.
"Üzerine niye bir şey almadın zaten hastasın?" O hasta haliyle benim yüzümden hastanede kendisini yormuştu bir de. Üzerimdeki hırkayı ona giydirdiğimde bakışları yumuşamıştı. "Samet konuşmasıyla seni etkisi altına almış ha ?" Dedi verdiğim hırkaya sinerek.
Gözlerim Samet'e kaydığında dudaklarında hüzünlü bir tebessüm belirdi.
"Haklı oluşu sinirimi bozuyor." Dedim titreyen sesimle. Erhan bana buruk bir şekilde bakınca kendime küfrettim. Siktiğimin duyguları kendini belli etmek için çok hevesliydi. "Sende istiyorsun bunu Özgür. Düşünerek kendine yazık etme." Omzumu destek verircesine sıvazladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yuva
Teen Fictionkayıp bebek serisi, erkek başrol. Bir ailem, bir yuvam vardı. Yalan değildi, önüme konulan acı bir gerçek kanıtları ile beraber vardı. +18 *psikolojiyi zorlayan bölümler olacaktır lütfen ona göre okuyun*