XXXII

588 50 4
                                    

oy ve yorum atmayı unutmayın ballarım, aktiflik öldü gibi dkndmd

***

Barçın artık düşünmekten deli gibi yorulduğunu hissettiğinde yatağına uzanmıştı. Hatırlamıyordu. Ne kadar uğraşsa da onu yaraladığı anı, bedenine dokunan elleri hatırlamıyordu sadece bu defteri tutma amacını her okuduğu satırda daha net anlamıştı. Bazı sayfa aralarında olan kurumuş kan belki de bunun imzasıydı.

"Yapmaz..." dedi yorgun bir sesle. "Niye yapar bunu bir insan oğluna..." göz yaşları yanaklarından süzüldüğünde çaresizce yorganına sarıldı. Midesi bulanıyor aynı zamanda utanç duygusu bedenini mahvediyordu.

Hatırlamamanın utancını yaşıyordu. Aklı almıyordu, nasıl böyle büyük bir şey bir ilaçla unutulabilir. Defalarca olan, tekrarı tekrarına yapılan bir şey.

Aklına arada Özgür düşüyordu. Kardeşinin nasıl dayandığını, akli dengesini nasıl koruduğunu çok merak ediyordu.

Hatırlamadığı halde delirecek gibi hissediyordu.

"Abi..." Özgür'ün sesini duyduğunda derin bir nefes aldı. "Yanına gelebilir miyim?" Konuşmadı, konuşmak istese de artık bedeni bunu yapacak gücü bile bulamıyordu.

"Anlıyorum seni, biliyorsun."

Biliyorsun.

Bunu bilmek çok acı veriyordu.

"Hatırlamadığın her anı hissettiğinin farkındayım abi. İzin ver yanında olayım." Ayağa kalktığında kapıyı açmıştı.

Özgür heyecanla kafasını kaldırıp ona baktığında kızarmış gözlere üzülerek baktı. Kollarını sıkıca sardığında abisinin sessizce ağladığını anladı.

"Biliyor musun Samet ya da Erhan'a sarıldığım zaman kendimi iyi hissediyordum. Sanırım güvenli bir yerde olduğum için." Kollarını daha sıkı sardığında Barçın biraz da olsa iyi hissetmişti.

"O gün ölmek istedim ama yaşamak da istiyordum." Kapıyı kapattığında beraber yatağa geçmişlerdi. "O gece tüm hayatım bitmişti demiştim ama bitmedi işte. Sizde em büyük kanıtısınız..."

Abisini dizine uzandırdığında saçlarını okşamaya başlamıştı. "Ben kabullenemiyorum. Beni dövmesi, ölecek hala getirmesi...Bunları anlayabilirim ama dokunmasını anlamıyorum. Tarihlere baktığımda 14, 15 16 yaşında bir şeymişim...Çocukmuşum daha."

Gözleri dolduğunda ne diyeceğini bilemedi. Böyle bir şeyin tesellisi olmazdı.

"Baba lan, baba...Nasıl çocuğuna arzu duyar başka bir adamın yapması bu kadar koymazdı!"

Özgür ona destek olmak için girdiği bu odada kötü olmayı beklemiyordu. Yoktu, unutmanın da hissetmenin de çaresi yoktu.

"Abi deme öyle lütfen..." yanağından süzülen yaş abisinin yanağına düştüğünde derin bir nefes aldı. O an Barçın dolmuş gözlerini görebilmişti.

"Hatırlamaman belki de sana verilen bir nimettir...ben unutmayı çok isterdim."

Dudaklarında acı bir tebessüm belirdiğinde kardeşinin yanağını okşadı. "Hatırlama, bunun için çabalama...Polisler peşinde, bizimlesin artık. Her şey güzel olacak ne olur kendini yıpratma."

Dizinden kalktığında kardeşini kendisine çekip, dudaklarını saçlarına bastırdı. "Abi hatırlamak çok kötü bir şey...Yemin ederim çok kötü. Ne olur hatırlamaya çalışma, ne olur. Üstünde durma, yoksa canın çok yanar."

yuva Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin