Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın...
İyi okumalar...
Kuaförden çıktığımda kendimi nispeten daha iyi hissediyordum.
Elim benden izinsizce kısa saçlarıma gittiğinde garipsemiştim.
Şimdi saçlarım hemen omuzlarımın üzerinde bitiyordu.
Eve olabildiğince geç gitmeliydim.
Bu yüzden ekstra oyalanarak kuaförün önündeki birkaç kıza saçımın olup olmadığını sormuştum.
Onlarla küçük bir sohbete de dahil olurken saçlarıma dokunmamak için zor duruyordum.
En sonunda yeterli olduğuna kanaat getirerek kızlara el sallayarak uzaklaşmaya başladım.
Yine de adımlarım küçüktü. Şarkı mırıldana mırıldana ilerlerken "Pışt!" diyen sesle duraksadım.
Etrafıma hızla bakındım.
Gözü toptan başka bir şeyi görmeyen bir gurup oğlan çocuğu dışında bir de ilerde genç erkeklerden oluşan bir gurup vardı.
Bana uzaklardı ve bana seslenip seslenmediklerini anlamak için onlara gözümü diktim.
"Nereden böyle?" dedi biri ve beni rahatsız edici bir şekilde baştan aşağı süzdü. Daha da rahatsız edici olanı ise sol elinde, yüzük parmağındaki güneşin altında parlayan yüzüğüydü.
Muhatap olmaya değmezlerdi. Bu yüzden hiç bir şey söylemeden önüme dönmüştüm ki içlerinden birinin söylediğiyle duraksadım.
"Ağırdan satıyoruz ha?" dedi ve gevrek gevrek güldü diğerlerine nazaran daha esmer olan.
Kaşlarım çatılırken birkaç adım onlara yaklaştım sinirle.
"Şikayetçi olacağım!" dedim işaret parmağımı da onlara doğru sallayarak.
"Sözlü taciz etmek bu bildiğin!"
Hepsi birlikte güldüğünde sinirden kıpkırmızı olduğuma emindim.
Kumral olan "Metresin kızı değil misin?" dediğinde donup kalmıştım. Küçük çocuklardan duymak başkaydı aklı başında insanlardan duymak başkaydı. Arkamdan konuşmaları bir yere kadar tamamdı, korkak işiydi de yüzüme söyleyecek haddi, cesareti nereden buluyordu bunlar?
"Kuaförden çıktı yeni." dedi kirli sakallı bir tanesi.
"Kime bu hazırlık?" dedi ardından da.
"Çok uzaklara gitme." dedi parmağında yüzük olan.
"Yeterince evli adam var mahallede."
Öfkeden kaskatı kesilirken elim benden habersizce havalandı ve adamın yüzüne indi.
"Şerefsizler!" dedim hışımla. Sinirden elim ayağım titrerken gözlerim de dolmuştu.
Tam tokat attığım adam geri bana tokat atacakken bir el tarafından tutuldu.
"Amirin kızı aynı zamanda. Almayalım başımıza belayı. Bırak gitsin!" dedi nispeten sarışın olan adamın kulağına doğru.
Adam elini mecburen indirirken dayanamayarak yüzlerine tükürdüm ve ardımı dönerek eve doğru ilerlemeye başladım.
Babama edecek iki çift lafım vardı. Sonrada geri anneannemlere dönecektim. Burada daha fazla kalamazdım.
Sinirli sinirli eve doğru ilerlerken korna çalınmasıyla ardımı döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Metresin Kızı
Teen FictionKumral olan "Metresin kızı değil misin?" dediğinde donup kalmıştım. Küçük çocuklardan duymak başkaydı, aklı başında insanlardan duymak başkaydı. Arkamdan konuşmaları bir yere kadar tamamdı, korkak işiydi de yüzüme söyleyecek haddi, cesareti nereden...